Privet Drive'da kavurucu güneş yavaş yavaş kaybolurken odamın penceresinden 4 numarayı izliyordum.
Zayıf, uzun boylu ve at gibi bir yüzü olan Mrs. Dursley çitlerden başını uzatarak etrafı gözletliyordu ve çelimsiz bir çocuğu azarlıyordu.
-Geç içeri! Gazetelerin üstünden yürü ha! Daha yeni sildim - sakın kirleteyim deme!
4 numaradaki komşularımızın anormal olduğunu düşünüyordum. Ama bunu dile getirirsem kalpten gidecek gibi gözüküyorlardı ve ailem, saygın komşularına kötü sözler söylememi doğru bulmazdı.
Privet Drive 4 numarada yaşayan Dursley'ler, biz komşularının ne düşündüğüne çok önem verirdi. Aslında Privet Drive'daki herkes önem verirdi ama Dursley'ler bu meseleyi takıntı derecesine getirmiş gibiydi. Bize iyi davranırlardı, arada koca oğulları Dudley'le birlikte çaya gelirlerdi, biz de onlara. Ama hiç bir zaman o çelimsiz çocuğu evlerine gittiğimde görmemiştim. Orada yaşıyordu ama o yokmuş gibi davranıyorlardı. O çocuktan söz açıldığında histeri krizi geçirecek gibi olduklarını unutamıyorum.
Mor suratlı ve boynu olmayan şişko komşumuz Vernon Dursley, saygın bir çay daventiydeyken sormuştum.
-Mr. Dursley efendim, yeğeniniz. O neden hiç gelmiyor?
Karısı Petunia Dursley kuru kuru öksürdü. Oğulları annemin ikram ettiği koca bir çikolatalı pastayı ilk defa yemeyi bırakıp gözlerini kırpıştırarak baktı.
Annem komşularının hoşnutsuz olmasından rahatsız olarak bana kötücül bakışlar atmıştı.
-O... Şey o çocuk biraz - şeydir... İnsanları pek sevmez - ve sorunları olan bir çocuk.
Asıl sorunun onlarda olduğunu düşünüyordum ama bunu söylemezdim.
Bu apaçık barizdi ki, onu zorbalıyorlardı. Ailesi trafik kazasında öldüğü için tek akrabası olan teyzesinin evinde yaşıyordu. Ve orada hiç iyi muamele gördüğünü de sanmıyordum.
Oğulları Dudley yeniden pastayı yemeye koyuldu. Ondan hiç hoşlanmazdım. Okulda ahmak bir grubu vardı ve en ahmak kendisi olduğu için grubun lideri de oydu. Kimse onlara karşı çıkmak istemezdi çünkü kendilerinden güçsüz olan herkese işkence etmeye bayılırlardı. Kuzenine de hep zorbalık yapıyordu. O ailede herkes ona kötü davranıyordu ve ondan bahsetmek yasak gibi herkes suspus oluyordu. Çok merak ediyordum, aileme de soramıyordum çünkü onlarda komşularına çok değer verirler, onların hoşnutsuz olacağı şeyleri sorup onları rahatsız etmemi istemezdi.
Oğullarını şımartmaya alışıklardı. Ama yeğenlerine onun eskilerini veriyorlardı. Herkes onunla dalga geçiyordu. Bol kıyafetleri ve kırık gözlüklü çocukla hep dalga geçerlerdi. Onu yakından hiç bir zaman görememiştim ama sürekli başını belaya sokmasıyla duyuyordum. Bir takım... anormal şeyler yaşıyordu.
Onu bu kadar çok merak etmemin sebebi, kendim de olan bazı şeylerin onda da olmuş olmasıydı. Bazı anlarda açıklayamadığım, garip şeyler oluyordu...
Dursley'lerin yeğeni de garip olaylar yaşıyor, bunu açıklayamıyor ve yalancı durumuna düşüyordu. Bu yüzden ben hiç bahsetmemeyi tercih ediyordum.
Söylentilere göre Dudley ve çetesi onu kovalarken bir anda kendini... damda bulmuştu. Başı derde girmişti.
Benim başıma da bazen böyle anlayamadığım garip şeyler geliyordu.
Sadece bende ve bu çocukta olan garipliklerin sebebini merak etmeye başladım, sonra onların evini izlemeye ve onları gözetlemeye.
Komşularımızı izledikçe ne kadar değişik insanlar olduklarını anladım. Herkes bu çocuğa eziyet ediyordu, kimse Dudley ve çetesiyle ters düşmemek için ona yakın davranmıyordu. Sürekli zorbalığa uğruyordu, herkes ona böcekmiş gibi davranıyordu. Hadi eniştesi ve kuzeni neyse de... teyzesi bile ondan neden bu kadar nefret ediyordu?