Ellerimde Çiçekler(6.Bölüm)

130 13 7
                                    

Uyandım,uyandım
Hep seni düşündüm.
Yalnız seni,yalnız o gözlerini...

İyi Okumalar

Yazardan

Sevim gözü yaşlı bir şekilde cevap bekliyordu.Bir yıkımın eşiğindeydi,Sercan neyi nasıl yapacağını düşünürken,tek mantıklı düşünebilen Sedef,konuşmaya başladı."Anne sakin ol.Bak her şeyi açıklayacak Sercan abi." Sercan gözlerini büyülterek Sedefe baktı. Sercan derin bir nefes aldı hızlıca konuşmaya girdi. "Sevim anne ilk önce otur şöyle" dışarıdaki kafenin sandalyelerine Bayraktar ailesini oturttu Sercan sandalyeyi ters çevirerek oturup,hızlıca konuşmaya başladı. "Konuya hızlıca giriyorum 'ne' 'nasıl' gibi sorular sorana fena tepki veririm çünkü zamanımız yok."Sercan ellerini masaya koydu. Bandajlı olan eli ön plana çıktı.Anne yüreği olan Sevim,Sercana telaşlı bir şekilde sordu."Sercan kuzum eline naptın?" Sercan elini saklayarak cevap verdi "Önemli bir şey değil koşarken duvara sürttüm." Sercan "Ben önemli değilim şu an asıl konumuz Yavuz.Yavuz cezaevine girdi" Sedef fısıldayarak "Şaşırmadık" dedi.Oğuz,Sedefe ters bir bakış attı. Sercan konuşmaya devam etti "Cezaevinde 2 gün kalmadan şişlendi." Sevim gözünden dökülen bir damla yaşla ellerini dizlerine vurdu. "Şu an hastanede durumu iyi, ayrıca evlendi." Herkes aynı anda "Ne" dedi. Kimse bunu Yavuzdan beklemiyordu çünkü Yavuz genelde tek gecelik takılırdı. "Adı Hayriye" Sevim dikkatle dinlemeye devam etti "Şu an hastanede Yavuzun başında ve çok yakışıyorlar,birbirlerini çok seviyorlar" Sedef ve Oğuz şaşkın bir şekilde birbirlerine baktı."Çok seveceğinize eminim" Sercan sandalyeden kalktı ve konuşmaya devam etti "Her şeyi öğrendiğinize göre sizi Yavuza götürebilirim" Oğuz şaşkınlığını belirten bir sesle konuşmaya başladı "Abim evlenecek bir adam değil nasıl oldu da evlendi" Sercanın asker adımlarına kendi sesi karışarak cevap verdi "Aşk insana her şeyi yaptırır" Sercan arabayı uzaktan açarken Sedef koşa koşa arka koltuğa bindi.Sercan Sedefe "Ne bu acele Sedef?" Sedef arabanın içinden Sercana cevap verdi "Yengemi çok merak ediyorum hadi çabuk ol Sercan abi,ne kadar da yavaş yürüyorsun" Sercan gözlerini devirip "Kızım jet gibi kalktın o yüzden biz sana yetişemedik" Sercan sürücü koltuğunun kapısını açarken bavullar elinde ona bakan Oğuzu gördü. "Ne bakıyon oğlum bagaj açık git koy, davetiye mi bekliyorsun" Oğuz, Sercandan bakışlarını çekmeden cevap verdi "Bavulların içinde neler olduğunu görsen bana yardım edersin" Sercan bagajı açarken söyleniyordu "Bensiz iş yapsan şaşarım hiç abisine çekmemiş. Koy,koy haydi işimiz var gücümüz var." Bavulları koyduktan sonra Sercan hızlıca sürücü kotuğuna oturdu.Arabayı çalıştırdı ve yola çıktı.Giderken radyoda bir şarkı çalmaya başladı.

"Son zamanlar yaptıklarıma
bakma n'olursun,benim aklım
başımda değil."

Bu şarkı tamda Yavuz ve Hayriye için yazılmıştı. Onlar birbirilerine karşı çok hata yapmışlardı akıllari başlarında değildi.Ama bu önemli değildi,onlar her şeye rağmen birbirilerinden vazgeçmemişlerdi.Şarkı devam etti.

"Sana söylediklerimi kafana takma
n'olursun,onlar ipe sapa
gelir şeyler değil..."

Yavuz,Hayriyeye çok şey söylemişti yalanlar,dolanlar,arkalarından iş çevirmeler... Ama olaylar öyle gelişmedi Yavuz Hayriyeye aşık oldu plan değişti.Yavuz defterin o sayfasını yırttı,şimdi sıra yeni sayfaya özen göstermekte...

Arabada neredeyse hiç ses yoktu,Oğuz ve Sercandan başka.Oğuz son 1 yılda ne olduğunu Sercandan öğrenirken Sevim içine içine ağlıyordu.Sedef ise telefonuyla uğraşıyordu.

Şarkının bitimine yakın hastaneye geldiler Sevim, oğlunun iyi olduğunu bilmesine rağmen ağlıyordu.

Sercan önden yol göstermek için yürürken arkasından koşar adımlarla gelen Bayraktar ailesi bir o kadar da endişeliydi.İkinci kata çıkmak için asansörün düğmesine basan Sercan,Bayraktar ailesinin gelip gelmediğini kontrol etti.Sercan sıkıntıyla ayağını yere vurdu.Onların bir adım gerisinde olduğunu anlayan Sercan sakinleşmeye çalıştı.İçinde olduğu bu ruh haliyle onlara bağırabilir ya da çabuk olmalarını söyleyebilirdi ama o bunu yapmadı çünkü onlarında acı çektiğini biliyordu.Olayları daha da karıştırmaya gerek yoktu bu yüzden sadece kısa bir el haraketiyle onları kapıları açılan asansöre yönlendirdi.

İkinci kata çıktıklarında,Sercan onları bir müddet yürüttü daha sonra 289 nolu odanın kapısını tıklatıp "gel" sesini duyunca içeri girdi kapıyı iyice açıp onların da içeriye girmesini sağladı.Sevim gözünden dökülen bir damla yaşla Yavuzun uyuyan bedenini süzdü,hasta yatağının yanında Sevim gelince kalkan hayriye konuşmaya başladı "Merhaba ben Hayriye,Yavuzun eşi." Sercan araya girdi "Yenge ben yolda gelirken senden biraz bahsettim kendini açıklamana gerek yok." Hayriyeye göz kırptıktan sonra Sedef annesinin önüne geçip heyecanlı bir şekilde Hayriyeye elini uzattı "Merhaba, ben Sedef Yavuz abimin en küçük kardeşiyim" Hayriye hoşnut bir şekilde Sedefe göz kırptı. Oğuz Hayriyeyi baştan aşağı süzerken Sercan Oğuzun koluna vurdu ve "Neye bakıyosun tanışsana yengenle" dedi. Oğuz hızlı bir şekilde Sedefi sağa doğru ittirdi ve Hayriyeye elini uzattı."Selamlar yenge ben Oğuz şurda yatan yakışıklının kardeşiyim bu arada etrafında bana uygun kız var mı?" Sercan Oğuzun ayağına bir tekme atarak "Şu an şurada kız konuşma zamanı mı Oğuz?" Oğuz Sercana doğru dönerek "Kızın saati mi olur abi?" Sercan kafasını salladı.

Sevim yavaş adımlarla Hayriyeye adım attı.Konuşmaya başladı "Merhaba kızım şu öküzü yola getirmişsin nasıl yaptın bilmiyorum ama helal olsun
"Ben Sevim Yavuzun annesiyim." SevimHayriyeye elini uzattı.Hayriye uzatılan eli tutup öperken heyecanlı bir sesle konuşmaya başladı "Her şey bir anda gelişti ama başardım" Hayriye Sevime gülümserken arkadan Yavuzun hareketlenme sesleri duyuldu. Yavuz gözlerini yavaşça açarken ilk görüş alanına giren Hayriyeye gülümsedi. Sonra Oğuzu gördü yüzü asıldı,sonra Sedefi gördü kafasıyla selamladı, annesini görünce annesine büyük bir gülücük yolladı.Konuşmaya başlayan Yavuz sordu "Bayraktarlar toplanmış" Sercanı göstererek "Sen hariç." Sercan gözlerini büyülterek Yavuza bakarken Hayriye konuşmaya başladı "O kadar yoldan gelmişler Yavuz bir merhaba yok mu?" Yavuz gülümseyerek cevap verirken. Doktor içeri girdi. Yavuzun önündeki dosyayı doldururken Yavuza bir kaç soru sordu. Bugün nasıldınız Yavuz bey ağrınız veya sızınız oldu mu?" Yavuz hemen cevap verdi."Hayır olmadı gayet iyiydim." Doktor Hayriyeye dönerek "Hastamız bugün taburcu olabilir,çıkış işlemlerini yapabilirsiniz." Sercan ve Hayriye dışarı, Yavuzu taburcu etmek için bir takım kağıtlar imzaladı. Geldiklerinde Bayraktar ailesi dışarıdaydı. Kapının kulpu yavaşça açıldı ve odadan siyah dar gömlekli Yavuz Bayraktar çıktı.

Selamlarr bu bölümü çok severek yazdım, siz beğendiyseniz aşağıdaki yıldıza oy verebilirsiniz. Şu olmamış veya bu böyle olsa güzel olur dediğiniz şeyleri çekinmeden yazın.Benim için yorumlarınız çok önemli.Bir dahaki bölüme görüşmek üzere.Sizce Diğer bölümde ne olacak?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 07 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BENİ DÜŞÜNME/YAVHAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin