Bölüm 6

124 14 71
                                    

Bir kuşun cıvıltısı, bir babanın
kalbinde uzun süredir karanlıkta
kalmış kuşların aydınlığa kanat çırpmasını sağlamıştı.

🍂

Salonda uzun süredir devam eden sessizlik, Cemile'nin elinde tepsiyle içeri girmesi üzerine son buldu. Hızlıca tepsiyi sehpaya bırakan Cemile, Döndü'nün yanına otururken konuştu: "Cankuşum bak yemek hazırladım sana, açsındır şimdi. Hemen ye de yat dinlen sonra."

Veysel'in yorgun bakışları az ötesindeki çorba ve etli yemeğe döndü. İç çekerek mırıldandı:

"Gülüm sağol ama ben hiç aç değilim ya..."

"Şşt, Veysel. Ne demek aç değilim?" Az ötesinde oturan, kardeşinin sedire uzattığı bacaklarındaki pantolonu dizine kadar sıyırmış, morluklara krem sürmekle meşgul olan Kenan dik dik baktı Veysel'e. "İçmen gereken ilaçlar da var, unuttun herhalde."

"Abi ya." diye sızlandı Veysel, hiç canı istemiyordu şu anda.

"Hiç itiraz etme Veysel. O yemek yenecek, ilaçlar da içilecek. İyileşmen için lazım bunlar abicim." diye ekledi, bakışları yumuşarken. Veysel ofladı.

"İyi tamam, tamam. Ama midem almazsa bırakırım ona göre."

"Alır alır, merak etme sen." diyen Kenan kremin kapağını kapatıp kenara koydu ve Veysel'in pantolonunun paçalarını düzelttikten sonra kardeşine döndü. "Gel şu kollarına da bir bakalım, yemeğini ye sonra."

Veysel başını arkasına yaslarken itiraz edecek gücü bulamayıp kapattı gözlerini. Şu anda sadece uyumak istiyordu ama biraz daha sabretmek zorundaydı.

"Veysel'im, siz şimdi tamamen bitirdiniz mi Taner'lerle? Bu icat işlerini falan yani?" diye sordu Döndü tereddütle. Veysel gözlerini bile açmadan başını salladı.

"Aynen anam. İş de bitti, gardaşlık da. Hiçbir şey kalmadı."

Cemile sessizce baktı kocasına. Taner'lerle iş ortaklığını bitirmesini çok istese de söyleyecek cesareti bulamamıştı. Ama Veysel'in bu kadar ileri gideceğini de hiç tahmin etmemişti.

"Cankuşum sen eminsin de'mi? Bak sonra-"

"Eminim Cemile." dedi Veysel sessizce. "Ben lafımdan dönmem biliyon. İcat falan yok bundan sonra."

Kenan, Veysel'in diğer yanına geçmiş, kollarındaki morluklara nazikçe krem sürüyordu. Söylediklerine tepki vermedi, bunu onunla özel olarak konuşacaktı zaten. Kısa süre sonra Veysel yemeğini yiyip Cemile'yle beraber odasına çekildi ve tüm günün yorgunluğuyla çok geçmeden uykuya daldı.

**************

Ertesi gün, Kenan kahvaltıdan sonra Veysel'in biten ilaçlarını almak için eczaneye gitti. Elinde dolu dolu bir ilaç poşetiyle eve geri dönüp bahçeye girdiğinde, alt kattaki boş çalışma odasının kapısını açık buldu ve hafifçe gülümsedi. Kenan bir hastane vakası üzerine çalışmak için sessiz bir yer bulmak istediği zaman kapısu avluya açılan bu küçük, boş odaya atardı kendini. Kardeşinin de orada olduğunu anlayarak hızlı adımlarla ilerledi. Kapı açık da olsa girmeden önce hafifçe tıklattı.

"Gel abi!" diye seslendi Veysel, başını önündeki kağıttan kaldırarak. Kenan şaşırmış bir şekilde içeri girdi.

"Oğlum nereden anladın la benim olduğumu?"

"E abi bu evde girmeden önce kapıyı tıklatan başka beyefendi yok ki senin gibi." dedi Veysel, hafif bir sırıtmayla. Kenan güldü, Veysel'in karşısındaki sandalyeye oturdu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 06 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Umut Dolu Gülümsemeler • Veysel Kaya & VeyKen (Gönül Dağı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin