Merhaba, bu benim yeni kitabım. Bu sefer bitirene kadar yazmayı planlıyorum. Bu kitapta aşk ve aksiyonu bir arada tutuyorum, umarım severek okursunuz
Multimedia: Dolunay ♥♥♥ - nina dobrev
Kitap 3. Dünya savaşı bittikten sonra başka bir gezegene gidip savaşan 34 adet genci konu alıyor. 17 si asi 17 si asil. Dolunayımız (D:FG) da asi olarak bu savaşa giriyor. Umarım beğenirsiniz. Lütfen vote+yorum pls (thx) keyifli okumalarr :* :)
Bunca yıldır neden silah ve
nişancılık eğitimi aldığımı şimdi, yeni yeni anlamaya başlamıştım. Savaş kötü bir oyundu, ve biz tam da bunu oynamak üzereydik. Uzay boşluğunu oturduğum yerden izlerken dünya nın şu anki halini zihnimde canlandırdım. Annemin, nasıl gözlerimin önünde vurulduğu aklıma geldi. Yere dökülen kanların üstüne doğan güneşin yeni bir günün başladığını ifade eden buğulu, kan donduran ışığı gözlerimin önüne geldi sanki. Sonra aklıma babam geldi. Tüm ailemin yok olmasına rağmen tüm soğukkanlılığıyla silahının tetiğini çekebilen güçlü adam. 'Birgün hazır olacaksın' demişti bana silahımın tetiğine basarken. Neye hazır olduģumu anlıyordum ama hazır değildim sanki, babam beni ölmeye ve öldürmeye hazırlamıştı, kötülerin safında. Babama sonsuz saygım olmasına karşın, ilk kez onunda yanılabileceğini hissediyordum. Ve hayır, onun küçük savaşçı kızı savaşa hazır değildi. Buna karşın elleri kandan temizlenmeyen bir günahkârdı. Dünya' dan ayrılmadan önce 3. dünya savaşında 100 den fazla adam öldürüren bir günahkâr. 100 den fazla barış talep eden adamı gözü kapalı öldüren... Damarımda asi kanı olduğunu kabul etmeye 3. dünya savaşı başlarken karar vermiştim. 2081 de yaşamak için öldürmen gerekliydi, 17 yaşında olsan bile... Karşı tarafın asil kanlı melekleri bizden barış talep ediyordu, ama asiler egemenliğe kavuşmak için öldürüyordu. Ve buna karşılık asiller de öldürüyorlardı. İşte tam da burdaydım. Dünyada kalan, muhtemelen 10-20 kişi olan insan topluluğu harap olmuş dünyada egemenlik için savaşırken ben burdaydım, yanımdaki 33 kişi ile birlikte savaşmaya gidiyordum. Yeni bir gezegende. Asillerle, yani düşmanlarımla aynı uzay gemisinin içinde bulunmak yanlızca beni rahatsız ediyor olsaydı gerek,diğer herkes halinden memnun görüyordu. 17 kişilik koltuklardan oluşan karşı karşıya 2 sıra koltuk vardı. Karşı taraftaki asil meleklere göz gezdirdim. Durumun ciddiyetinden haberleri yokmuş gibi eğleniyorlardı. Victoria secret meleklerini andıran ama kafalarının içinde beyin olmadığını son derece belli eden 3 asil kız ellerine gülüşerek oje sürüyor, erkeklerin çoğu bilek güreşi yapıp kavga ediyorlardı. Ben de el çocuğu gibi uzay boşluğuna bakıyordum. O sırada arkadan biri omzuma hafifçe dokundu. Dönüp arkama bakınca bana gülümseyen tatlı bir kız gördüm. Siyah saçları perçemler halinde omuzlarına düşüyordu. Saçlarına uyumlu siyah gözleri vardı. Teni açık ve gülüşü güzeldi;-naber, ha bu arada ben İris'
İris' in sıcak tavrı hoşuma gitmişti;
-selam, ben de Dolunay' gülümsedim.
-'asi misin asil mi?'
İris' in bu sorusuna gülmek istemiştim ama gülmedim. Yani sol tarafta oturan herkesin asi olduğu o kadar belliydi ki, bozuntuya vermeden 'asiyim' diye mırıldandım;
-'takıma hoşgeldin' dedi sırıtarak, be arkasında duran birkaç erkeği işaret etti; bu dallamalarla birlikte kalıcaz' neşeli bir kahkaha attı.
Ben duyduklarıma gülerken arkadaki 3 çocuk dönüp bize baktılar. Hepsi aynı anda göz devirince İris ve ben katıla katıla gülmeye başladık. Bunun üstüne sarışın ve süper-maviş (edit: mavi gözlü) olan çocuk parmaklarını silah şeklinde iris e doğrulttu ve ' burdan bir inelim kafanı silahımla dağıtıcam, iris' dedi, ardından parmaklarıyla oluşturduğu silahını iris' e nişan alıp 3 el sıktı ve neşeli bir kahkaha patlattı. Ben bu çocuk hakkındaki ilk izlenimimi edinmeye çalışırken çocuk bana döndü ve göz göze geldik. Çocuğun yüzüne küçük bir sırıtma yayıldı;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asi Kanı #Wattys2015
ActionBen Dolunay, sadece bir savaşçı... İnsanlıktan geriye kalan 33 diğer kişi gibi...