Instagram/ bermevina
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayalım🖤
İyi okumalar!♪Sacrifice, The Weeknd♫
Ablam, Lara'nın evinin iki sokak ötesine arabayı park etmeye çalışıyorken, ben de Lara'nın aramasını cevaplıyordum. "Geldik." Lara gülme seslerinin arasından konuştu. "Süper, ben de gelmeyeceğinden neredeyse emin olmak üzereydim." Ablam kontağı kapattığında arabadan indik. Topuklularım yüzünden neredeyse kaldırımda dengemi bulamayıp yere düşüyordum. "Kapatıyorum, gelince seni bulurum." Bana cevap veremeden telefon suratıma kapandı. Telefonu, nefesimi vererek avucumun içinde sıktım.
Ablam eliyle eteğini düzeltirken konuştu. "Eteğime ruj bulaşmamış değil mi?" Herhangi bir ruj lekesi olmayan beyaz eteğine bakarak başımı iki yana salladım. "Hayır."
Müstakil, beyaz ve gri renk ile dizayn edilmiş evin önüne geldiğimizde ablam tanımadığım iki çocukla selamlaşıyordu. Tanrım, müzik sesi beynimi delecek gibiydi. Ben de bıkkın bakışlarla etrafı şöyle bir kestim. Ablam bir anda kolunu boynuma dolayarak beni kendine çekti ve bu sayede muhabbette dahil olmuş oldum. "Nasıl ama? Vampir olmak bize yakışmış mı?" Ablam adını bilmediğim siyah saçlı bir çocuğa ikimizi göstererek gülümsediğinde, yüzümü ekşittim. "Sizden başka bir kılığa girmeniz beklenemezdi zaten." Siyah saçlı çocuk gülerek cümlesini tamamladığında, yanındaki kumral arkadaşı da katıldı. Sanırım adı Aras'tı. "İki kan emiciye de bu yakışır." Orta parmağımı kaldırarak ablamın kolunun altından kurtuldum. "Siktir git Aras." Arkamdan hayal kırıklığı ile bağırıştıklarını duydum ama yalnızca canımı sıktıklarından aldırış etmedim.
"Hazal!" İşte şimdi sıçmıştım. Evin bir kaç basamaktan oluşan giriş merdivenlerindeyken arkamdan gelen erkek sesi ile durdum. "Yiğit." Yiğit... Sanırım IT'de ki palyaço olmuştu. Çok... Komik görünüyordu. Amacın korkutucu olmak olduğunu sanıyordum? Şaşkın bakışlarımı üzerinde gezdirdim. "Selam." Uzanarak iki yanağıma da öpücük kondurduğunda, mahalle resmen gürleyen motorların egzoz sesleri ile çınladı.
Etrafımdaki herkes gibi bakışlarım evin önünde duran, arka arkaya park eden beş motosikletliye çevrildi ve bu sefer hepsini tek tek inceledim.
Gözümün ilk takıldığı kişi Batu oldu. Açık kahve, kıvırcık saçlarına tezat oluşturan masmavi gözlere sahip, son sınıfın çapkınlarından biriydi. Çocuk sürekli kafası güzel gezdiğinden torbacı olduğu iddaları ortada dolaşıyordu. Lacivert motorunu en öne park edip umursamaz bir tavırla kaskını çıkardı.
Yağız, üç numara saçları ve kas kütlesi biraz fazla olan bir arkadaşımızdı. Kahve gözleri ve çizik kaşı ona ayrı bir hava katıyordu. Uzaktan pek seçemesem de elinin üzerinde anlayamadığım ilginç bir dövme vardı. Bahse girerdim ki vücudunun diğer yerlerinde de buna benzer dövmeler vardı. Soğuk tavırlarından dolayı okulun neredeyse hepsi tarafından çekinilen kişisiydi. Koyu gri motorunu lacivert motorun hemen arkasına, kaldırımın yanına park etti.
Egemen Yücel, okulun sahibinin torunuydu. Bu yüzden soyadını bildiğim nadir insanlardan biriydi. Hafif dalgalı sarı saçları ve yeşil gözleri ile her ortamın aranan neşe kaynağıydı kendisi. En az kendi kadar dikkat çeken kırmızı motorunu tam ortaya park etti.
Kayra, açık kahve düz saçları ile ela gözlere sahip, ortamcı gibi görünmesine rağmen oldukça başarılı olup, özelinelen bir tipti. Bir de, ablamın eski sevgilisiydi. Yeşil motorunu kırmızı motorun yanına zahmetsizce park etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UYUYAN KABUS
Teen FictionRuhunuz üşüdüğünde, kalbinizi ısıtan o tatlı sözcüklere sıkı sıkıya sarılın. Bir daha asla onlara sahip olamayabilirsiniz. Tıpkı benim gibi. Bir hata yapmıştım. Derinlerde uyuyan kabuslarımı uyandırmış, kendi cehennemimden kaçamaz olmuştum. Faka...