Selammm🌸
Bölümlerin uzunluğu ve gidişat hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bölüm sonlarına ve satır aralarına yorum yaptığınızı gördükçe gerçekten çok mutlu oluyorum ve bazılarına çok gülüyorum. Yorum yapmaya ve oy vermeye devam ederseniz daha da mutlu olurumm, sizi seviyorum. 💓~
Kapıda bekleyen kişi Berkan'dı...
Berkan "A aa! E siz barışmışsınız!" dedi şaşkınlıkla, bizi el ele görmeyi beklemediğini anlamıştım.
Barış "N'oldu lan bu saatte?"
Berkan "Kanka dün keyfin yoktu. Bugün antrenmana gelemediğim için şimdi sana bakmaya geldim. Yeni geldim ben de kapı açılmayınca tam seni arıyordum."
Barış "Sağol Bekom, gördün çok iyiyiz. Git uyu hadi, yarın antrenman erken." dedi kapıyı açmak üzereyken. Barış'ın planlarının suya düştüğü Berkan'ı hemen göndermek istemesinden anlaşılıyordu.
"Barışcım..." hafif bir uyarı öksürüğünden sonra konuşmaya devam ettim. "Berkan gel dinleme onu, bir şeyler içeriz." gülerek içeriye geçmemden sonra Berkan da arkamdan gelmişti.
Berkan "Hiçbir yere gitmem zaten. Ya sizin aranız düzelmiş. Bana kimse söylemedi, nasıl bana anlatmaz kimse?" Berkan dedikoduları kaçırmasından yakınırken Barış çay demleyip mutfaktan ona laf yetiştiriyordu.
Berkan "Yenge ya, çocuk çok üzgündü. Sen gelince eski neşesine dönmüş. Nasıl barıştınız?"
Berkan barıştığımızı görse de olaylara bütün detaylarıyla hakim olmak istiyordu. Barış istediği kadarını daha sonra anlatır diye düşünerek fazla detaya girmeden Berkan'ı geçiştirdim.
"Ben de çok üzgündüm, özür diledik barıştık."
Barış "Sanane Beko? Bir şeyi de öğrenme." Elinde çaylarla gelirken geçiştirmeme destek olmuştu.
Bir süre sohbet ettikten sonra Berkan'la gerçekten iyi anlaşmıştım. İlk görüşmemizde oldukça gürültülü bir yerde olduğumuz için birbirimizi yeterince tanıyamamıştık. Oldukça enerjik ve komik biriydi.
Yaklaşık 1 saat oturduktan sonra Barış esnemeye başlamıştı. Berkan'ın bir an önce gitmesi için elinden geleni yapıyordu. Barış'ın işaretlerini sonunda alan Berkan gitmek üzere kalktı. Berkan'ı yolcu edip kapıyı kapattığımızda Barış derin bir oh çekerek belime sarıldı.
Barış "Sonunda gitti ya, bu çocuğun enerjisi bitmiyor abi. Bu saatte birinin evine gidilir mi? Gidilir mi sen söyle yavrum lütfen ya"
"Aşkım yazık, sana üzüldüğü için gelmiş ne yapsın?"
Barış "Arasaydı, sevgilimle zamanımı çaldı."
"Sen de uzatma, çok durmadı ki. Bu arada benim duşa girmem gerekiyor, havlu verebilir misin?" Belimdeki ellerini yavaşça indirip boynuna birkaç öpücük bıraktım.
Barış havlu getirdikten sonra banyoya gittim.
Barış'tan
Yağmur duşa girdikten sonra çay fincanlarını kaldırdım. 15-20 dakika geçtikten sonra dayanamayıp hafifçe banyonun kapısını çaldım. Kapıyı aralayıp konuştum.
"Güzelim, işin bitti mi?"
Yağmur "Bitti, noldu ki? Havluyu uzatır mısın sevgilim?"
"Aslında... Bizim görülecek bir hesabımız vardı, hatırladın mı?" Yavaşça içeri adımlarken üzerimdekileri çıkarmaya başladım. Yağmur duşakabinin arkasında ıslakken her zamankinden daha seksi görünüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tutkunun Gölgesinde • Barış Alper Yılmaz (+18)
Fanfiction"Sevdiğim pozisyonu anlatmanın yeri değil demiştin, şimdi anlat bence." "Yavrum, benim için pozisyon fark etmiyor."