GİRİŞ-TANITIM

23 4 0
                                    

Demet ile Burak'ın hikayesine hoşgeldiniz :)

Tanıtım konusundaki beceriksizliğim yüzünden bu bölümü hem tanıtım hem de giriş olarak adlandırıyorum.

Yorumlarınızı ve beğendiyseniz oylarınızı esirgemeyin lütfen :)

Keyifli okumalar.

---------------------

89 gün... Burak'sız tam 89 gün...

Boya fırçasını kovaya bir kez daha daldırıp sertçe duvara sürmeye devam etti.

3 ay sonra herşey bitecekti hani? Hani onu düşünmeyi bırakacaktım?

"3 ayın dolmasına daha 3 gün var güzelim."

Düşünceleri arasında boğulan Demet annesinin sesini duyduğunda yerinden sıçradı. Elindeki fırçayı kovanın kapağına bırakıp boyalı ellerini tulumuna sürüp temizlemeye çalıştı.

"Anne... Sana anahtarı vermiş olmam evime istediğin gibi girebileceğin anlamına gelmiyor."

"Zili çaldım baktım ses yok giriverdim ben de. Seslendim ama deli deli kendinle konuştuğun için duymadın."

"Ben... Konuşuyor muydum ki?"

"Aa! Yok yok sen iyice kendinden geçtin. Kız yoksa sen yolda markete kasaba giderken de böyle kendinle konuşuyor musun? Mahallede adın deliye çıkacak sonunda, o olacak!"

Nevra Hanım kızı hakkında binbir türlü senaryo uydurmaya başlamışken Demet derin bir of çekerek fırçasını tekrar eline alıp çok az işi kalmış boya işini tamamlamaya koyuldu.

"Oflama bana! Son üç ayda salonun duvarlarını yedinci kez boyuyorsun. Yazık yazık, duvar çürüdü. Kokusu zaten 10 günde çıkıyor, nasıl dayanıyorsun buna, Allah aşkına?!

"Ay anne vallahi yeter!"

"Neyse... Ee? Geçen gün 'işe başlarım belki' demiştin, o ne oldu?"

"Evet, öyle söylemiştim ama şimdilik içimden gelmiyor. Erteledim."

"Kızım boş boş zaman mı geçer? Hem kendini meşgul etmiş olursun hem de para kazanırsın biraz. Seni değil duvarları düşünüyorum ben. Boya alacak paran kalmaz iki aya, benden söylemesi. "
"Canım annem, güzel annem... Sen o güzel aklını yorma bunlara. Benim hem kendi birikimim hem de babamın şirketindeki hissemden gelirim var, biliyorsun."

"Aman! Babasıymış. O baban olacak-"

"Anne ya! Tamam iyi olup olmadığımı kontrol etmek istedin, sağol da artık gitsen? Batak, king falan oynamayacak mıydın bugün arkadaşlarınla sen?"

"Aa üstüme iyilik sağlık! Oldu olacak şu köşedeki kahveye gideyim istersen! Konken canım o, konken. Bu yaşına geldin hala öğrenemedin!"

Demet bir hışım annesine döndü. Annesini çok nadir ciddi görmüştü, bu onun karakteriydi ama artık tahammül edemiyordu. Aslında üç ay öncesine yani Burak ile ayrılmalarına kadar o da annesine benziyordu. Şen, kahkaha atmasını bilen, hayatın ciddiye alınamayacak kadar güzel olduğunu söyleyen... Bunları düşünürken birden yüzü soldu Demet'in, aklına Burak geldi.

Kızının solan yüzünü gören Nevra Hanım'ın içi daha bir yandı. Kıyamazdı Demet'ine, canının parçasıydı. Onun eline kıymık batsa kendi eline bıçak saplanmış gibi hissederdi. Demet, onun yasak aşkının ve tek aşkının meyvesiydi.

Hayatın önüne serdiği her zorlukta o güzel gülümsemesini korumuştu Nevra Hanım. Güçsüzlük ona göre değildi, kabul edemezdi. Dolayısıyla biricik kızına da yakıştıramazdı.

SANA INATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin