MERHABALARR OKUNMAMİZ DÜŞMÜŞ BİRAZCİK ARTMİŞTİ ODA DÜŞTÜ AMMA OLSUN OKUYUN,OKUTDURUN KİTABİMİİİ.
KİTABİMA YORUMLARİNİZİ BİLDİRMEYİ UNUTMAYINİZZ.Yatağıma girdim yorganı üstüme çektim uykuya daldım.Aniden uykuda kendimi kötü hissetmeye başladım.
Kapı açildi içeriye yürüdüm Oda, ağır bir sessizlikle kaplıydı. Tek ışık kaynağı, pencereden sızan soluk ay ışığıydı. Yatağın üzerinde, ateşten kızarmış bir yüzle, genç bir küçük çocuk yatıyordu. Nefes alışverişleri düzensizdi, her nefeste göğsü inip kalkıyordu.
Etrafındaki hava, hastalığın kokusuyla doluydu. Sıcak, nemli ve rahatsız edici bir koku. Küçük çocuğun alnında, soğuk bir bezle örtülmüş, ateşten kızarmış bir leke vardı.
Birden, odanın havası değişti. Soğuk bir esinti, pencereden içeri girdi ve perdeleri titretti. Küçük çocuğun gözleri, ağır bir şekilde açıldı.
"Anne?"
diye fısıldadı bana. Sesinde, garip bir titreme vardı.
Ama odada başka kimse yoktu. Sadece o, ve ben, karanlıkta yatıyordu.
"Anne?"
diye tekrarladı. Bu sefer, sesi daha da yüksek çıkmıştı.
Yatağın başucunda duran bir vazo, kendiliğinden devrildi. Çiçekler yere düştü, bir sessizlik çöktü.
Çocuğun gözleri bana bakıyordu sesim cikmiyordu, odanın her köşesini taradı.
"Kimse yok mu?"
diye fısıldadı bana doğru.
Sonra, bir fısıltı duydu. Sanki kulağımın dibinde yankılanıyordu.
"Uyuma... Uyuma..."
diye tekrarlıyordu.
Çocuğun gözleri, korkuyla büyüdü.
"Kim orada?" diye fısıldadı.
Fısıltı, daha da yakınlaştı.
"Uyuma... Uyuma..."
diye tekrarladı. Bu sefer, ses benim zihnimde yankılanıyordu çocuğa yürümek istiyordum yuruyemiyordum.
Çocuk, yatağında kıpırdamaya çalıştı, ama vücudu ağırlaşmıştı. Sanki bir ağırlık, onu yatağa bağlamıştı.
"Anne... Yardım et..."
diye yalvardı bana.Kimdi bu çocuk bana anne diyordu. Ama çocuk sessizliğin dışında hiçbir cevap alamadı.
Fısıltı, daha da güçlendi.
"Uyuma... Uyuma... Uyuma..."
diye tekrarlıyordu. Sanki çocuğun ruhunun derinliklerine işliyordu.
Çocuğun gözleri, boşluğa bakıyordu. Nefes alışverişleri, yavaşladı. Sonra, tamamen durdu.
Oda, sessizliğe gömüldü. Sadece fısıltı, havada asılı kalıyordu.
"Uyuma... Uyuma..."
diye tekrarlıyordu. Sanki, karanlığın içinde, sonsuza dek yankılanacaktı.
Ancak, bu sefer, fısıltı başka bir şey de fısıldıyordu. Bir sessizlik içinde, kulağıma doğru fısıldıyordu.
"Benimle gel... Benimle gel..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ansızın Trabzon~
Teen FictionAnsızın ailesinin haberi ile köye giden 'Defne' orada en son çocukken karşılaşmış 'Ali'