Sabah feci bir baş ağrısıyla uyandım.Baş ucumdaki ağrıkesici ve suyu görmemle hafif tebessüm etdim ve suyla ilacı içtim.Yataktan kalkıp banyoya girdim.Elime aldığım soğuk suyu yüzüme çarptım bunu birkaç kez tekrarladıktan sonra dişlerimide fırçalayarak banyodan çıktım.
Bu gün şirkete gidip ardından kızlarla iş başında olucaktım.Giyinme odasına girdim.Üstüme lacivert bir kazak altımaysa siyah mini bir etek giydim etekle uyumlu siyah uzun botlarımı da giyerek aşağı indim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Alinin kıyafeti.Bence güzel oldu)
Kızların sesi yukarıya kadar geliyordu mutvağa girdiyimde gördüyüm manzarayla büyük bir kahkaha attım.Elif ve Ece bir bir-birlerinin kafasında yumurta kırmış hırslarını alamamış olucaklarki ellerindeki unla bir-birlerini kovalıyordular.Handeyse bir köşede kahvesini almış keyifle ikiliyi izliyordu.
Beni fark ederek eliyle yanına gelmemi işaret etti.Yanına geldiyimde elindeki diyer kahveyide bana verip "anın tadını çıkar" diyerek arkasına yaslandı.Evi kirletmeleri gram umrumda deyildi.Çünki sonda kendileri temizleyecekti.
Bundan habersiz şekilde evin içine ediyordu garibanlar.Sonunda yorulup durduklarında nefes-nefeseydiler. Ece "Sen akşam görürsün sana o şerefsizlerin birine bir çizik atmana bile izin vermiyecem hepsini kendim öldürücem"dedi.Bu dediğine üçümüzde güldük.Ece sonunda beni fark ederek ıslık çaldı ve "Oo Alin hanım nereye böyle?" diye sordu.
"Şirkete gidicem" diyerek elimdeki kahveyi ada tezgahın üstüne koydum."Bende geliyimmi lütfeenn" dedi Ece yavru köpek bakışları atarak.Buraları onlara temizleteceyimi adı gibi biliyordu ve kaytarmaya çalışıyordu ama ben bunu yutmazdım.
Başımı olumsuz anlamda salladım ve "Olmaz Ecekuşum daha Elifle buraları temizleyerek bal dök yala yapıcaksınız" dedim ardından birşey demesine fırsat bermeden telefonumla paltomu götürüb evden çıktım.
Korumam Bora hemen yanıma gelip arabanın arka kapısını açtı kendiside sürücü koltuğuna oturub arabayı çalıştırdı ve "Nereye gidicez efendim"diye sordu."Şirkete" dedim kısaca.Yol boyu camdan dışarıyı izledim.Şirkete vardığımda arbadan indim ve hızlı adımlarla şirkete girdim.
Asistanım Yağmur beni görür görmez yanıma geldi.Beraber asansöre bindik benim yerime 12-ci kata bastı ve bugünki programı anlatmaya başladı "Saat 12:40-da satış departmanındakilerle tplantınız başlayıp 13:40-da bitiyor,saat 14:00-da Karamanlı şirketinin yöneticisi Emir bey sizinle özel görüşmek istedi ama size sormadan kabul etmek istemedim efendim" dedi "Olur söyle gelsin başka toplantılar varsa iptal et erken gidicem bu gün" dedim ve açılan asansör kapısından çıkarak odama girdim.
Yerime geçerek bilgisayarı açtım ve önemli dosyaları kayd ettim.Yağmurun masaya bıraktığı kahveden bir yudum alarak işime devam ettim.Odamın kapısı çalınmadan açıldı gelenin kim olduğundan başımı kaldırıp bakmadım.Böyle saygısızlığı yapma hakkı sadece Karana aitti.
