Çalınan zil ve vurulan kapı tokmagının sesiyle, uykusundan sıçrayarak uyandı. Bu saatte kapıyı çalanın kim oldugunu merak etti. Üstündeki pikesini bir kenara atıp, uykunun verdigi sersemlikle yalpalayarak kapıya dogru gitti."Kim o?"
"Merhaba Aden Hanım. Biz Haluk Bey'in İkinci El Eşya Dükkanı'ndan geliyoruz."
Haluk Bey'in, evdeki eşyaları aldırmak adına yarın sabah eleman yollayacagını hatırladı ve içi rahatlayarak kapıyı açtı Aden.
"Evet. Hoşgeldiniz."
"Hoşbulduk. İçeriye girebilir miyiz?" dedi öndeki eleman.
"Tabii. Buyrun lütfen." dedi Aden, eliyle salonu işaret ederek.
Elemanlar salona dogru gittiler.
"Peki, öyleyse nereden başlıyoruz?" diye sordu birisi.
Aden, hala uykusunun verdigi sersemligi üzerinden atamamıştı. Boş gözlerle etrafına baktı ve tekrardan esnedi.
Elemanlar işe başlamak için hala Aden'den gelecek bir talimatı bekliyorlardı.
Aden esnemesini bitirdikten sonra gözlerini ovuşturdu ve uykusunu açmak için kafasını salladı."Kusura bakmayın. Dün çok yorulmuştum da, uykumu alamadım sanırım. Salondaki koltuk takımlarından başlayabilirsiniz."
Elemanlar nihayet bir talimat aldıklarını duyunca, hep beraber koltuklara dogru yöneldiler.
"Güney, sen şu tekli koltugu al. Sait ve Ali, siz de şu koltugu alın. Biz de Erdem'le bu koltugu alalım. Hadi, başlıyoruz." dedi, her zaman konuşan eleman.
Aden onları meşgul etmemek için odasına gidip kapısını kapattı. Komodinin üstündeki telefonunu aldı ve birilerinin arayıp aramadıgına baktı. Ekranda '1 cevapsız arama / Jasmine' yazıyordu. Bu saatte Jasmine onu neden aramıştı ki? Merak etti ve Jasmine'nin numarasını tuşlayıp aradı.
"Oouuu hi Aden! How are you?"
"İyiyim de, neden bu saatte aradın? Bir şey mi oldu?"
"No bebegim. Unuttun mu? Bugün üniversite sınavları açıklanacaktı."
"Annemin ölümünden sonra üniversite okuyacagımı düşünmüyorsun herhalde?"
"Öyle ama, hayat devam ediyor Aden."
"Hayat devam etmiyor Jasmine. Bak, salonumda 5 tane adam var. Eşyalarımı satıyorum. Neden? Çünkü paraya ihtiyacım var. Neden? Çünkü kimsesiz kaldım ve artık kendime bakmak zorundayım."
"Oouu özür dilerim baby. Haklısın. Ayrıca, yalnız degilsin. Ben varım."
"Ah... Biliyorum Jasmine, biliyorum. Az önce sert çıkıştıgım için özür dilerim. Şu an hiç müsait degilim. Elemanlar eşyalarımı taşıyorlar. Sonra konuşsak olur mu?"
"Olur, ama kapatmadan önce sana bir şey demek istiyoruuum."
"Dinliyorum."
"Açıklanan puanıma göre sanırım istedigim üniversiteleri tutturabiliyorum. Çok mutluyum Aden!"
"Ya, çok sevindim. Tebrik ederim. ... A, bir dakika. Elemanlar sesleniyor. Sonra konuşuruz. Kendine iyi bak." deyip telefonu hızlıca kapattı Aden.
Hızlı adımlarla salona dogru yürüdü.
"Bana seslendiniz sanırım, efendim."
"Gördügünüz üzere sizin gösterdiginiz eşyaları bitirdik. Geriye sadece bir müzik seti, bir komodin, bir yatak ve bir gardırop kaldı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ADEN
Teen FictionArtık kimsesiz kalmıştı. Bu şehirden bir önce ayrılıp kurtulması gerekiyordu. Kararını vermişti. Bütün eşyalarını satıp, Londra'da yaşayacaktı. Orada kendi düzenini kurup, artık rahat bir yaşam sürecekti. Ama Londra'da olacak olan olaylardan habersi...