Herkese yeniden merhabaa. Upuzuuuuuun bir aradan sonra yine karşınızdayım. Üniversite sınavına az bir süre kaldı ve kafamı kaşıyacak vaktim yok desem yeridir. O yüzden Aden'e pek vakit ayıramıyorum. Eger üniversiteyi kazanırsam Wattpad'e yardıracagım inşallah. Bu yüzden kazanmam için dua edin lütfen.
Medyada Aden'in bahsettigi büyük iki bina ve giydigi kıyafet var. Keyifli okumalaaar. :)))
**
Yüzüne vuran güneş ışıklarıyla ve telefonunda çalan alarm sesiyle uyandı Aden. Bugün Oktay Bey'in şirketine gidip, kendisine göre bir iş bakacaktı. Orada iş bulma konusunda umutluydu. Çünkü herhangi bir iş ayırtmaksızın, her işi becerebilecegine inanıyordu. Bu yüzden güne mutlu ve enerjik başlamıştı.
Yatagında vücudunu esnettikten sonra, yattıgı yerden kalktı ve pencereye dogru gitti. Pencereyi açıp, odasına biraz hava girmesini sagladı. Ardından banyoya gitti ve elini yüzünü yıkadı. Rafta duran yumuşak havluyu aldı. Yavaşça yüzünü kuruladı. Havluyu yerine bırakıp, odaya geri döndü. Bavulunu açtı ve eşofmanlarını giydi. Kahvaltı için bir şeyler alması gerekiyordu; ama bugün iş görüşmesine gidecegi için, kahvaltı hazırlamakla ugraşamazdı. Komodinin üzerinden oda anahtarını alıp, resepsiyona, teyzenin yanına indi ve enerjik bir sesle,
"Günaydııın!" diye bagırdı.
Teyze bütün dikkatiyle gazete okuyordu. Aden'in sesini duyunca birden sıçradı. Gazete okumayı bırakıp, şaşkın şaşkın Aden'e bakmaya başladı. Teyze adeta neye ugradıgını şaşırmıştı.
"Rabia teyze, günaydın dedim." dedi Aden.
"Duydum kızım, duydum. Sana da günaydın. Sabah sabah ne bu enerji?"
"Bugün Oktay Bey'in şirketine gidecegim. Biraz onun heyecanı var sadece."
"Biraz mı?" dedi teyze, alaylı bir şekilde.
"Iııı... Heyecandan kalp krizi geçirecegim çok mu belli oluyor teyze?" dedi Aden utanarak.
"Ahahaha evet ama bu iş için bu kadar hevesli olman güzel bir şey Aden'cigim."
"O şirkette çalışmayı gerçekten çok istiyorum Rabia teyze. Dün internetten şirketi araştırdım ve çok büyük bir şirket oldugunu gördüm. Orada ne iş olursa olsun yapmak istiyorum ve yapacagıma da inanıyorum."
"İnşallah kızım, inşallah. Hayırlısı olsun."
"Sagol teyzecigim. Bu arada, burada kahvaltı ne zaman? Bana yemek yapamadıgım günlerde ek ücret dahilinde yemek ve kahvaltı yiyebilecegimi söylemiştin."
"Evet kızım. Yarım saat sonra kahvaltı hazırlayacagım. Sen de katılmak istersen ücretini önceden almam lazım."
"Bugün yemekle ugraşamayacak kadar yogun olacagım. O yüzden kahvaltımı burada edeyim. Ücreti ne kadar peki?" dedi Aden, cüzdanındaki dolarları sayarken.
"10 dolar versen yeterlidir kızım." dedi Rabia teyze, kasayı açmış, Aden'in verecegi parayı bekler vaziyette.
Aden cüzdanından 10 dolar çıkarttı ve Rabia teyzeye verdi. Teyze de parayı kasaya koyduktan sonra, mutfaga kahvaltı hazırlamaya gitti.
**
Banyodaki ayna karşısında saçlarını yapıyordu Aden. Hangi modeli yapacagına bir türlü karar veremiyordu. Tarzının çogu kızdan farklı oldugunu biliyordu; ama yine de bu dalgalı saçıyla ugraşması onun için çok zordu. Aden güzellikten ziyade rahatlıgı seven bir insandı. Sürekli olarak pantolon ya da tayt giyerdi. Ama bugün resmi bir yere gidecegi için etek ve badi ile giymişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ADEN
Teen FictionArtık kimsesiz kalmıştı. Bu şehirden bir önce ayrılıp kurtulması gerekiyordu. Kararını vermişti. Bütün eşyalarını satıp, Londra'da yaşayacaktı. Orada kendi düzenini kurup, artık rahat bir yaşam sürecekti. Ama Londra'da olacak olan olaylardan habersi...