Tehlikenin ortasında 6.bölüm

37 6 0
                                    

Bu cinayeti kim ve neden yapıyordu? Bu sefer ki katilimiz yine önemli bir şirketin sahibiydi. Cinayeti işleyen kişi acaba hedef olarak şirket başkanlarını mı seçiyordu yoksa bunun özel bir nedeni mi vardı. Cinayete son bir kez daha baktım ve elindeki zarfı alıp Bella ile oradan ayrıldık. " Otopsi raporları gelince odamda istiyorum" dedim. " Peki başkomiserim" dedi. Yüzünde belirsiz bir ifade vardı. " Ne düşünüyorsun böyle karar kara" dedim. " Bu olaylar birbiriyle aynı. Yani bunu aynı kişinin yaptığını çıkartabiliriz. Adamların elinde yapboz parçaları var. Bence başkomiserim tüm sır o yapboz parçalarında. Düşünsenize her bir cinayet için bir yapboz parası. Peki kaç yapboz parçası. Yapboz parçası boyutları büyük. Biraz inceledim ikisini de. Sanırım 6 ya da 9 parçalık. Tek soru bunu yapanın amacı ne? Eğer yapanı öğrenebilirsek kimin yaptığını da öğrenebiliriz." dedi. Bunları bende biliyordum ama Bella beni bir konuda daha çok düşünmeye teşvik etmedi. Bu yapboz parçaları bizi sonuca götürebilirdi ama elimizde iki yapboz parçası ile bir şey yapamazdık. Daha çok delile ihtiyacımız vardı ama her bir delil yeni bir cinayet anlamına geliyordu. Bu iki kişinin de ortak düşmanları olmalıydı. Bu kişileri bulmalıydık. Yeni cinayete kurbanımızın adı Kartik Patel. Bella ile adamın evine doğru gittik. Kapıyı kimse açmamıştı. Arkamızdan bir ses " izin verin ben açayım başkomiserim" dedi. Bu kişi Jack'ti. Onun burada ne işin vardı. Bella'nın kalp atışını buradan duyuyor gibiydim. " Kartik Bey'in eşini karakola aldık, ifadesini amirimiz bizzat aldı. Sizin buraya geleceğini önceden tahmin ettiği içinde eşinden anahtarı alıp size getirmemi istedi" dedi. Anahtarı alıp kapıyı açtı. " Teşekkür ederim Jack" dedim. " Rica ederim başkomiserim" dedi. İçeri girdiğimiz gibi aklımıza gelen her yeri araştırdık. Kartik Bey'in çalışma odasına girdiğimiz gibi dikkatimi çeken yine o tablo oldu. Tabloya uzun süre baktım. Bella yanıma geldi. " Başkomiserim?" dedi. " Bu tabloyu hatırlıyor musun? Bu tablo Adam Bey'in çalışma odasında da vardı. Sanırım bu tablo önemli bir kanıt" dedim. " Evet, hatırlıyorum" dedi. Telefonumu çıkarıp resmini çektim. Tüm belgeleri, çekmeceleri araştırdıktan sonra bu seferde hiçbir şey çıkmadı. Çıktığımız gibi emniyete gittik. Amirimiz yanımıa geldi. " Hoşgeldiniz amirim" dedim. "Merhaba Demi, Maria Hanım ile görüşme yaptım ama elde edilir bir sonuç alamadım. Yine bir kanıta ulaşmamız zor olacak gibi" dedi. " Haklısınız amirim" dedim. " Sana iyi çalışmalar" diyip çıktı. Telefonum ile çektiğim tablodaki resme bakıp düşündüm. Bu ne anlama geliyordu. " Bella şu resme bakıp araştırmanı istiyorum" diyip telefonu verdim. " Peki Başkomiserim" diyip bilgisayardan araştırmaya başladı. Mesai bittikten sonra çıktım. Arabamın yanında Joe bir demet çiçekle beni bekliyordu. Birbirimize sarıldık. Elindeki çiçekleri aldım. " Yine çok yorgun gözüküyorsun sevgilim" dedi. " Yorucu bir gündü " dedim. " Eve gidip dinlen o zaman dedi. Arabaya binip eve doğru yol aldık. Yol boyunca ikimizde konuşmadık. Arabanın içini şarkılar hakim olmuştu adeta. Eve geldiğimiz zaman arabayı durdurdum. "İyi akşamlar " dedi. "İyi akşamlar " dedim. O anda dudağıma bir öpücük kondurup arabadan indi. O anda kalbim deli gibi atmaya başladı. İşte bir gün daha bitmişti. Başlangıç her ne kadar başlasa da, sonu mutlu...

DÜŞÜNCELERİNİZ?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 20, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Tehlikenin ortasındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin