Sadece acı..

51 1 0
                                    

Kapalı dünya açık yaralar..


Hiçbişey içindeki kırgınlıkları, eksiklikleri tamamlamıyor,o ıslak yaşları kurutmuyor dimi. Kimi için bi insan kimi için bi umut ancak merhem olabilir bu yaraya. Yara dediğime bakmayın mühim olan verdiği acı ..

Aslinda acı hayatımıza işlemiş yalnızlık gibi depresyon gibi.Boşunada dememişler "acı hissedilmeyi talep eder. " diye.Bide bunun artık bu hisse alışması var ve artık hissedilmemesi.Kanser gibi evre evre bu;

İlk evre
Acı başlar alışık değilsindir bocalarsın çocuk gibi,kabullenmezsin anlayamazsın.Tüm evrelerde olan o tuhaf histen kaynaklı olarak taktığın

Mutluluk maskesi (hepsi yalancıktan)

*Korkmayın daha yenisiniz, hafiften hafiften!

İkinci evre
Artık acıyı kabullenirsin ağlama krizleri gelir sancılı dönem kendisi. kimisi ağlayamazda en çokta onları yakar bu yara,sırf sesin duyulmasın diye tuttuğun o nefesler boğazında yumru olur.

*Size bi tavsiye anlamazlar boşuna uğraşmayın!

Üçüncü evre
Acı yalnızlığıda beraberinde getirir.Artık dünya umrunuzda değildir. Boşvermişlik hissi başlar. Evrenin en belirgin özelliği kin nefret..
İyi duygular artık size kapalı bi kapı. Açılan kapi duygusuzluktur.İçinizde iyimser ne varsa anlamını yitirir,birer birer asarsınız yanınada bide umut eklenir. Tükenmişsinizdir.Artık elinizde hiçbişey kalmaz boşsunuz aynı siyah boş bi kutu.Sizi bu hale getirenler mutludur en cok iyi koyanda burdur işte kendinizi sadist sanarsınız.En kritik nokta acı hissetme talebini yitirmeye doğru yol alır.

*Kulağınızı tıkamayın kahkalar beyninizin içinde!

Dördüncü evre
Kanserin ölümcül evresi bizim tabirimizde acı denen ikinci kişiliğimizin ya hazin sonu olur yada yaşam mücadelesi verir. Acaba şu şekilde ölsem nolur? Bu tip soruları sürekli kurarlar. Acıda deneyim kazananlar keserler kendilerini.Bağışıklık kazanmış virüs gibidirler.Acı bazılarına zevk verir.
Evrenin hayatta tutan kısmıda Acıyı hissetmez hissedemez hale gelmeleridir Kendisinin veya bi baskasının acısına yada fiziksel veya ruhsal olan acılara kapanır. Çünkü duygusuzluk kapısı artık kilitlidir,anahtarı ise kayıp...

*Bu hale geldiği için memnun hale gelen çoktur. (alın size örnek ben) Duygu fışkırırken kimse değerinizi bilmemiştir çünkü.Sizde böle idare etmeye çalışırsınız.

Fiziksel acının çaresi vardır elbet bilirsiniz merhem ama ruhsal acının merhemi bambaşkadır.Ruhunu okşayan kişi bu ya sigara tutuşuna dahi sevgiyle bakmanızı sağlayan bir insan. (Bu zamanda bulmasıda zor o ayrı) kimine o kapı gibi baba vs merhemin fomülüde belli
kavuşmak umut sevgi ilgi sarılmak (kimine göre yanında) sigara bir miktar çikolata ( yani mutluluk,)

Ve son o zor elde edilen kısım,Bunları ve aklınıza gelecek tüm o astığınız güzel duyguları serbest bırakıcak bir İNSANCIK...

[Medyayada bakmayı eksik etmeyin]


See you dears

içsel konuşmanın dışa vurumuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin