KİMSESİZ + 18 (Bu hikâye bitti ya)

47

" Laren, özür dilerim karıcım maksadım seni korkutmak değildi. Kot1 zaman zaman böyle tatbikatlar ayarlar sırf adamların ne kadar hazır olduğunu öğrenmek için. Bu gece olacağını son anda gelen tekneyi görünce anladım. "

" Bana söyleyebilirdin. Ödüm koptu, sana bir şey olacak diye aklım çıkıyordu. Ya evdekiler onlara bir şey olsaydı. Ben korkmadım bu arada!"

" Sen çok cesur bir kadınsın ve bu gece tam bir Soto gibi davrandın. Seninle gurur duyuyorum."

" Bana bak bay Soto bana şirin görünmeye çalışma ne yapmak istediğini anlıyorum ama bu gece salonda yatıyorsun şimdi dışarı."

Laren, gerçekten çok sinirlenmiş kendini ihanete uğramış hissediyordu. Dom onun gerçekten sinirlendiğini ellerinin ve çenesinin titremesinden anladı.

Kapıyı kapatıp dışarı çıktı.

Laren uzun bir duş alıp rahatlamaya çalıştı. Yattı ama gözüne uyku girmedi. Bir saate yakın yatakta döndü sonra kalkıp balkona çıktı.

 Dom aşağıda şezlongların birine uzanmıştı. İçi sızladı. Sabahlığını giyip yanına gitti.

Dom, onun kokusunu almış, bir tazı gibi hazırda bekliyordu ama gözlerini açmadı.

" Dom, uyan, haydi gel yatağına yat. "

Dom, aniden kalkıp, Laren'a sarıldı ve üzerine çekti.

" Seni seviyorum bayan Soto. Sen benim merhametli küçük fahişemsin. Ve çok güzel kokuyorsun."

                                                                     ****        ****

" Bu jet senin mi gerçekten?"

" Hayır karıcım bizim. Bir daha söylemeyeceğim benim olan her şey bizim. Şimdi keyfine bak."

Hostes Dom dan çekinerek yanlarına geldi. Ne içeceklerini sordu.

" Ben bir pura vida alayım." Dom yüzüne bakınca güldü.

" Rio ya merhaba demek için. Dom, arkada oturanları tanıyor muyum?"

" Olger, Jason, inince tanışacağın dört koruma ve şirketin müdürlerinden iki kişi."

" Neden ayrı oturuyoruz?"

" Onların ve bizim rahatımız için."

Laren, başka bir şey sormadı. İçkisini içerken kitap okumaya başladı. Dom, laptop da işiyle ilgileniyordu bir ara Laren'a baktığında uyuduğunu gördü. 

Yavaşça kucağına alıp yatağa taşıdı. İçki onu uyutmuştu. Dom, karısının yanağından öptü ve koltuğuna döndü.

Dom, arka tarafa geçip müdürleriyle işin üzerinden geçtiler ve korumalara son talimatlarını verdi. Pilot iniş için hazırlıklara başlamalarını söyleyince gidip Laren'ı kaldırdı.

" Geldik mi? Hiç bu kadar uyumazdım. Bu sıralar çok uykum geliyor."

" Benim yüzümden galiba seni bir süre rahat bırakmam lâzım."

Laren, uzanıp kocasını öptü. Normal uçaklardan uzakta pistin uç kısmına indiler.

Onları bekleyen üç  limuzin vardı. Laren, araca binmeden Dom onu diğerleriyle tanıştırdı.

İndiklerinde hava karardığı için Laren şehrin ışıklarını seyretti.

" Biliyor musun, eskiden İspanyol parkındaki bebek İsa'yı kucağında taşıyan Meryem heykelinin altına oturur sırtımı heykelin kaidesine dayardım.  Uzaktan şehrin ışıklarını ve gök yüzünü seyrederdim. Bu ışıkları kanat çırpan minik meleklere benzetirdim."