Kırık'

122 21 65
                                    

Herkese Merhabalar❤️
İyi okumalar. ✨

Zeynep Mira'nın sesinden sonra yavaştan dış dünyanın farkına varabilmiş, kardeşinin ardından o da yemek masasına gelmişti. Lakin gelip gelmediği tam anlamıyla belli değildi. Çünkü ne önündeki yemeği yiyor, ne de konuşulanlarla ilgileniyordu. Meryem ve Levent Vahid hakkında konuşuyor, arada da Mira'yı dalgın halinden çıkarmak için onunla konuşmaya çalışıyorlardı. Zeynep ise Cüneyd'in hemen karşısında, elindeki çatalla tabaktaki yiyecekleri yemek yerine dalgın bir halde onları inceliyordu. Zeynep'in dalgınlığını Meryem böldü.

" Zeynep? Zeynep?? Kara kuzum?? "

Zeynep yine sıçrayarak Meryem'e döndü. Bu sefer sadece Cüneyd değil, Levent de Zeynep'e daha tedirgince ve incelercesine baktı.

" Hah, duydun mu dediklerimi kızım? "

Zeynep başını tabağından kaldırıp annesine döndü ve olumsuz anlamda başını salladı.

" Zeynep, neyin var senin? Doktor yemek yemen lazım dedi. Hem 1 öğün nedir Zeynep? Nasıl bayılmadın onca ay? "

Zeynep elinde gittikçe sıkıştırarak tuttuğu çatalı duvara fırlatmamak için zor duruyordu. Onun bu halini Meryem görmüyordu, sadece ilk defa yakınından ziyade bir psikolog şeklinde yaklaşan Levent ve ayrıca Cüneyd görüyordu. Meryem görmüyordu, çünkü elinde bir tencere çorba vardı ve tencereyi masaya koymuş, onu karıştırıyordu.

" Bak Mira çorba istedi, hemen yaptım geldim. Sende içersin, hem için ısınır. "

Zeynep çorbayı duyunca korkarak tencereye baktı. Gördüğü çorbayı görünce yüzü değişti, lakin emin olmak için titreyen sesiyle annesine döndü.

" A-anne, ne çorbası bu? "

" Domates çorbası. Sende çok seversin küçüklüğünden beri, Mira da çok severmiş. Bak ikiz olduğunuz nasıl belli. "

Meryem'in tebessümle söylediği bu cümle sonrası Zeynep daha fazla dayanamadı ve bastıramayacak hale geldiği mide bulantısıyla eliyle ağzını kapatıp koşarak üst kattaki tuvalete koşunca Meryem telaşla Zeynep'e seslendi. Tam ardından gideceklen Mira'nın çığlık çığlığa ağlamaya başladığını görünce herkes ikinci bir şok daha yaşadı.

" O'nun yüzünden.. O'nun yüzünden.. O bizi bu hale getirdi.. Allah.. Allah kahretsin.. Zeyneple de benimle de evlenecekti.. Kolu da kesildi.. Naim.. Naim kurtardı beni... Ben.. Neredeyim ben? Vahid bırak beni! "

Meryem Mira'yı sakinleştirmek için kolunu tuttu, fakat söylediği son cümleyle Meryem yenilmişçesine elini çekti. Zeynep yukarıda mide bulantısından bayılacağını sanar gibiydi. Zihni ona oyun oynamaya başlıyordu, lakin bunu idrak edebiliyor muydu? Bunu kendisi bile bilmiyordu.

Cüneyd Zeynep'in arkasından gidip gitmemekte kararsızdı, lakin şu an Meryem ne derse desin Zeynep düşüp bayılsa kimsenin haberi olmazdı. Bu yüzden Mira'nın haline göz ucuyla bakıp koşarak Zeynep'in yanına gitti.

Tuvaletin kapısını tıkladı, lakin ses gelmedi. Tam sesleneceği sırada içeriden çığlık çığlığa ağlama sesleri gelince Cüneyd'i bir korku bastı. Cüneyd hemen Levent'e seslendi, gelmeyince duymadı sanıp tekrar seslendi. Tam tekrar sesleneceği sırada içeriden bir şeyin kırılma sesi gelince Cüneyd kapıyı zorla açmayı denedi, lakin kapı fazlasıyla sağlam olduğu için bu sefer hafifçe aşağıya eğilip seslenebileceği en yüksek şekilde Levent'e seslendi. Levent'in adım sesleri duyulunca hafiften rahatlasa da bu rahatlama içeriden gelen çığlık çığlığa sesleri duyunca kısa sürede yok oldu. Zeynep'in kendine bir şey yaptığı düşüncesi aklına düşünce bu sefer Meryem'e de seslendi. Cüneyd'in sesindeki endişeyi hissedince meryem hemen Mira'nın bir şey yapmasından korkup evin kapısını kilitleyerek yukarı çıktı.

Kırgınlıklar ve Zeynep ❤️‍🩹Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin