Hepinize merhabalar. 🫂
Söz verdiğim gibi ikinci bölümü atıyorum. 🫀
Bu bölüm bomba gibi oldu, sizi de bu bombayla baş başa bırakıyorum. 💕
İyi okumalar. ✨Zeynep gece saat 1 sularına gelince yataktan kalktı. Sessiz adımlarla aşağı indi, ardından feracesini giydi.
Zeynep tüm bu işlemleri yaparken bir yandan öfke nöbeti geçirmemek için ellerini tırnakları avucunu kanatana kadar sıkıyordu. Annesinin kendisine bir gram itimat etmeden, böyle bir halde tek derdi Cüneyd’i kendisinden uzak tutmak için böyle bir anlaşma yapması bardağı taşıran son damlaydı.
Madem Cüneyd’le aralarında olmasından bir şey olmasından bu kadar korkuyordu, o zaman artık korkmasına gerek kalmayacaktı. Çünkü Cüneyd kendisinden uzaklaşmayacak, aksine o Cüneyd’den uzaklaşacaktı, ama gerçek anlamda..
Zeynep hiç iyi değildi. O kadar sinirliydi ki elleri tir tir titriyordu. Sabah yaşadığı krizin aynısını yaşaması an meselesiydi, falat kendine engel olmak zorundaydı. Annesine bile güvenemeyeceği bir yerde kalacağını ne olduğu belirsiz yıkık, metruk bir binada kalmayı tercih ederdi, öyle de yapacaktı.
Zeynep’in yanında annesinin aylar önce verdiği 300 lira vardı. O zamandan beri dergahta olduğu için bu parayı harcama imkanı bile verilmemişti ona. O imkan şimdi verilmişti, ama Zeynep çoktan yıkımın eşiğindeydi, ve bir bina yıkılırsa ya tamiri çok zor olur, ya da yıkıldıktan sonra yok olurdu..
Zeynep tam çıkacağı sırada kısa bir not yazmaya karar verdi. Hemen bir kağıt ve kalem bulup kısa bir not yazdı ve kapıya yapıştırdı.
Zeynep notu yazarken hıçkıra hıçkıra ağlamak istiyordu, lakin yapamazdı. Kendisini tutmak için dudaklarını birbirine bastırırken çenesi tir tir titriyordu.
Tek derdi okumaktı en son, ne ara bu hale gelmişti ki?..
Biraz daha burada kalırsa dayanamayacağını da biliyordu. Bu yüzden hemen kapıya yönelip evden çıktı. Etraf fazlasıyla ürkütücüydü, ama kendisine asıl zarar verenler evdeyken karanlıktan korkmadı. Evin bahçesinden çıkıp Can’ın kendisini merdivenlerden düşürdüğü o metruk binanın yolunu tuttu, çünkü ancak orada bulamazlardı.
Zeynep evden fazlasıyla uzaklaşmış, metruk binaya varmak üzereydi. Sinirinden o kadar hızlı yürüyordu ki, sayamadığı kez yere düşmüş, sargılı elleri kan içinde kalmıştı. Ama önemsemiyordu. Zeynep şu an o evden olabildiğince uzaklaşmaya saplantılı kalmış gibiydi. Ölse de, kalsa da tek istediği onlardan kilometrelerce uzak olmak istiyordu.
Metruk binaya birkaç yüz metre kalmışken Zeynep ardında bir ses duydu. Adım seslerine benziyordu, ama hiç önemsemedi. Biri onu kaçırıp 100 kilometre öteye götürse bile üzülmezdi. Ne de olsa annesinin tek derdi Cüneyd’i kendisinden uzak tutmaktı, başına ne gelirse gelsin.
Lakin Zeynep’in aklına bir korku düştü.
Peki, ya biri kaçırsa, o kişide Vahid olsa?..
Tam bu düşünceyle arkasını döndüğü sırada arkasından bir el Zeynep’in ağzına bir bez bastırdı, Zeynep oracıkta yere yığıldı. Eski Zeynep olsa daha erkenden mantıklı düşünürdü, ama Zeynep artık öfkesini içine atmaktan kontrol edemez olmuştu. Ve öfkesi de mantıklı düşünmesini engellemeye başlamıştı. Öfkesini birkaç saniye unuttuğu sırada bu fikir aklına gelmiş, lakin geç kalmıştı. La Edri’lerden biri çoktan Zeynep’i bayıltıp, arabayla Vahid’in gizli yerine doğru yola çıkmıştı bile.
Sabah olduğunda önceki sabah olduğu gibi herkes rahatça kalktı. Yine Cüneyd’in gözleri Zeynep’i aradı. Zeynep’in dün geceki garip davranışları aklına gelince Meryem’e döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırgınlıklar ve Zeynep ❤️🩹
Teen FictionBu sezon Zeynep'e karşı yapılan haksızlıklara tahammülüm kalmadığı için, ve Zeynep'i değersiz gören herkese olan kinimden dolayı bolca Zeynep ve Cüneyd odaklı yazılmıştır'