Dildâde

5. Bölüm

İyi okumalaaaarr🎀

...

Ansızın dudaklarımda hissettiğim dudaklarla sesim kesilmişti. Kaskatı kesildim olduğum yerde. Neye uğradığımı şaşırmıştım. Affalladım. Hızla kendimi geri çektim. Ali'nin bakışları gözlerimi bulduğunda hızla yüzüne bir tokat attım. O ne hakla beni öpebilirdi? Hemde benden izinsiz!

Yüzü sağ tarafa savrulurken arkamı ona dönüp hızla kendimi yatağın içine attım ve yorganı kafama kadar çektim. Üzerimde hissettiğim yorgunlukla hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Sanki bu anı bekliyormuşum gibi hiç ağlamadığım kadar ağlamaya başladım.

Yavaş bir kapı sesi geldiğinde Ali'nin çıktığını anlamıştım. Umursamadım. O kızın bana ettiği laflar, Ali'nin beni izinsiz öpmesi... Aklıma geldikçe daha çok ağlamaya başladım. Sinirdendi tüm ağlayışım, bende sinirimi böyle çıkarıyordum işte. En son hatırladığım hâlâ ağlıyor oluşumdu.

...

Sırtıma dostça bir kaç kez vurulduğunda o tarafa döndüm. Gördüğüm kişiyle başımı yine aynı noktaya çevirdim. "Derdin nedir Karan ağam?" Tufan'a döndüm.

"Efsun'u ondan izinsiz öptüm." Gözleri şaşkınlıkla kocaman olurken getirdiği viski şişelerinden birini açtım.

"Ciddisin?" Başımı olumlu anlamda salladım. "Sen yapmazdın öyle şeyler? Bir şey mi oldu?"

"Zerda Efsun'a dil uzatmaya kalktı. O da o an ki konuşulanları duydu. Bir anda Zerda'nın üzerine atladı." Dudaklarım havalandı. Bayılıyordum bu hallerine varya, deliriyordum çekiciliğine. "Sonra?" Tufan hayallerimi bölünce ona döndüm.

"Sonra bende Efsun'u kucaklayıp odaya çıkarttım. Sinirden delirdi." Dudaklarım daha çok yukarı kıvrıldı. "Çok konuştu bende öptüm." Tufan şaşkın bakışlarını yüzümde gezdirdi.

"Ağam iyisin he?" Başımı salladım. "Peki o ne yaptı?" Gülümsedim, "tokat attı." Tufan bıkkınlıkla önüne döndü. "Birde gülüyorsun Karan?" Yüzümdeki tebessüm sürerken parmaklarım arasında ki prodan bir nefes çektim içime. "Sinirli halleri hoşuma gidiyor."

"Sende bu kıza karşı bir şeyler var ben sana söyleyeyim." Onu umursamadan başka bir şey yönelttim.

"Efsun beni asla affetmeyecek, ne yapayım affetsin? Seni ondan çağırdım." Biraz durdu düşündü bende bardağımda ki viskinin son yudumunu aldım. Tufana döndüğümde gülümseyerek bana baktı. Ne? Der gibi göz kırptım.

"Bak şimdi"

...

Odaya girmemle yine beni loş bir ışık karşılamıştı. Bu kez yatağın üzerinde üzeri açık bir beden gördüm. Efsundu tabii ki. Yaklaştım yanına, üşümesin diye yorganı yavaşca üzerine çektim. Üzeri tamamen kapanınca yüzüne dağılan saçları kenara çekmek için uzanırken hemen geri çektim elimi. Bedenim bugün gerildikçe gerilmişti. Üzerimi değiştirip kendimi odanın içinde ki, yatağın karşısında bulunan, koltuğa attım.

Bir kolumu kafamın altına aldım. Koltuğa sığamadığım için iki büklüm olsam da aklıma Efsun'un halleri geldi. Kızı izini olmadan öpmüştüm resmen. Hayvandım. Katıksız hayvan. Yarın telafi etmeliydim. Ama nasıl yapacaktım? Daha çok kızmasındı? Of! Bunları yarın düşünmek için kendimi uykuya bıraktım.

...

Saçıma da şekil verip banyodan çıktım. Yatakta her zaman olduğu gibi üzerini açmış yatan Efsun'u görünce yaklaşıp yorganla üzerini kapattım. Yüzünü süzdüm kısaca. Fazla güzeldi. Kafamı toplayıp odadan çıktım, bir şeyler atıştırsam iyi olacaktı. Koca bünye bir simitle nasıl doysundu? Saatte sabahın körüydü. Mutfağa ilerledim. Feraye abla vardı beni görünce hemen işini bırakıp bana odaklandı.