19

314 109 140
                                    


Felix otobüs durağının önüne geldiklerinde şaşırarak Hyunjin'e baktı. "Buraya neden geldik?" Diye sordu fısıldayarak.

"Otobüsüne binip kaldığın cehenneme gideceksin çünkü."

"Yürüme mesafesinde..." derken Felix'in sesi titremişti.

Ama anlamıyordu. Hyunjin birkaç dakika önce ona ne demişti?

Artık seni bir an bile bırakmama imkan yok.

Ama bunu dedikten sonra onu evine yollayabilmek için otobüs durağına getirmişti. Felix elini çekti. "Bırakmayacağım demiştin."

"Gitmeyeceğim demiştin. Ama gittin değil mi? Ben de bırakmayacağım dedim ama bıraktım. Eşitlendik."

İlk başta da bunu yapmıştı Hyunjin. Felix onu reddettiği için o da Felix'i reddetmişti. Kısasa kısas intikam yolunu izliyordu hep.

Ama zorda kaldığında yardımına koşan da o olmuştu.

"Sorun değil." Dedi Felix bir yandan ağlarken gülümseyerek. "Geri geleceğini biliyorum."

"Bu sefer dönmeyeceğim Felix. Bensiz aylarca güzel bir hayat sürdün, böyle kalmasını sağla. Çünkü senin peşinden koşamayacağım kadar kırdın kalbimi."

"Ne..."

"Diyorum ki, benim için artık ölüsün."

Hyunjin arkasını dönüp ilerlemeye başladığında Felix hamle yapmış, ama bir anda hareketi kesilmişti.

En başında Hyunjin'i ne için bırakmıştı? Aslına bakılırsa başarmıştı da. Hayatı ne kadar kötü gibi görünse da hala hayattaydı. Tahtını korumuştu. Acıları boşa gitmemişti.

Felix de onun için artık ölü olduğuna göre endişelenmesi gereken bir durum yoktu.

Hyunjin'in arkasından baktı bir süre. Çok özlemişti onu. Ama hasret giderecek halleri de yoktu.

Gece eve dönmüştü Felix, kaldığı yere ne kadar ev denirse. Hyunjin'i bırakıp gittiği gün doğrudan bambaşka bir şehire taşınmıştı.

Kaybedecek hiçbir şeyi yokken sıfırdan bir hayata başlamak daha kolay olacaktı. Bu yüzden gördüğü ilk geneleve girdi.

Bu hayatın bağımlısı olduğu falan yoktu. Ama yapmayı bildiği tek şey buydu.

Hyunjinse eve dönmedi. Emaneti adamlarından birisine teslim ederek takası yapmadan yaşadığı yere döndü. Biricik dostunun kapısına dayandı.

"Orospu çocuğu Minho, aç ulan kapıyı!"

Bir süre sonra evin kapısını pijamalarıyla açmıştı Minho, uykudan uyandığı belliydi.

Bir anda yakasına yapışan elle geriye doğru savruldu, can havliyle gözü dönmüş arkadaşının bileklerini tuttu. "Dur lan ne yapıyorsun!?"

"Sen dedin değil mi?!" Diye bağırarak üzerine yürüdü Hyunjin dostunun. "Felix'e gitmesini söyleyen sendin. En başından beri hiç desteklemedin. Bulduğun ilk fırsatta gözünü korkutup gitmesini sağladın!"

"Hyunjin seni korumaya çalışıyordum neden anlamıyorsun?"

"Ya sikeceğim sizden kim beni korumanızı istedi?! Korumayın lan beni!"

"Genelevden çıkma erkek bir orospuyla görüldüğünde yaşanacakları düşündün mü hiç? Mahvederlerdi seni Hyunjin! Zaten ayağını kaydırmak için bahane arıyorlardı."

Money | Hyunlix ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin