Money | Hyunlix ✓

20 (m - FINAL)

•

Felix bir süre önce Hyunjin'le yaşadığı eve gelmişti.

Şehirlerarası yolculukları birkaç saat sürmüş, bu süre boyunca ikisi de hiç konuşmamıştı. Eve girdiklerinde de aynı sessizlikleri devam ediyordu.

Hyunjin içeri girerken Felix minik adımlarla onu takip etti.

"Gel." Derken Hyunjin salona geçip oturmuş, karşısındaki koltuğu işaret ediyordu.

Felix de geçip karşısına oturdu. Ardından Hyunjin eğildi, masadaki kağıdı çevirip önüne doğru ittirdi.

"Bu ne?" Diye sordu Felix kağıda doğru uzanırken.

"Al da oku."

Felix başlığı görünce bir anda kaşlarını çattı.

"Evlilik sertifikası... Ne demek oluyor bu?"

"Gayet açık Felix. Artık benden gitmene izin vermeyeceğim."

"Yasal bir şey mi bu?"

"Anlaşma anlaşmadır Felix."

"Yani..."

"Devamını oku."

Başlardaki maddeler normal bir evlilik gibi görünüyordu. Soyismini alması, malların ortaklaşması gibi detaylar vardı.

En altta yazanınsa başka bir evlilik sözleşmesinde yazmayacağına emindi.

"Taraflardan birisi evliliği bozmak, boşanmak ya da terk etmek gibi bir eylemde bulunduğunda karşılığını canı ile ödemek zorundadır."

Kafasını kaldırıp Hyunjin'e baktı. "Sahiden mi?"

"İlk gün sana silahı verip terk edersem kafama sık derken şaka yapmıyordum. Seni ikna eden de bu olmuştu. Ama aynısını senin de yapman gerekiyormuş."

"Ben... önce biraz konuşalım."

"Konuşacak bir şey yok. Yaptığın yanlışı bir kereye mahsus görmezden gelebilirim. Hiç yaşanmamış gibi davranabilirim."

"Eskisi gibi güvenecek misin bana?"

Hyunjin gözleriyle Felix'in ellerinde tuttuğu kağıdı işaret etti. "Güvencem olduğu takdirde güveneceğim."

"Kalem ver." Derken Felix kendinden emin bir tavırla elini Hyunjin'e doğru uzattı.

"İmzalayacak mısın?"

"Evet."

"Düşünmedin bile."

"Düşünecek bir şeyim yok. Birileri kafamı karıştırdıkça tereddüte düşeceğim." Başını öne eğerek devam etti. "Beni sana mecbur bırak da ölene kadar sevdiğim adamın yanında kalayım."

Hyunjin gülümsedi. Şimdi anlıyordu. Minho onu çok korkutmuştu. Felix mafyalar hakkında hiçbir şey bilmezdi ki, korkması çok normaldi.

Aklı sıra minicik elleriyle onu korumaya çalışmıştı işte. Ona kızamazdı ki.

Arka cebinden çıkarttığı bıçağı oğlanın eline doğru uzattı. "Kanınla imzala Felix."

Felix bıçağı görünce irkilmişti. "Ben... nasıl yapacağım?"

"Yardım edeceğim."

Oturduğu yerden kalktı, Felix'in yanına gidip oturdu. İkisinin başparmaklarını yan yana koyup ortalarına küçük birer çizgi çekti. Ardından Felix'in elini tuttu, parmaklarını yan yana kağıdın altına bastılar.