Ben Adam olmam

34

Sırtıma atdığım çanta ile önüme çıkan her kese çarpa çarpa ilerliyordum, hayatımın içine bok etmişlerdi ve istesem de düzeltemiyordum artık

Ne demek seni Amerikaya gönderiyoruz Ağca??? bana sordular mı gitmek istiyor musun ya yok? her zaman benim yerime kararların verilmesinden bıkmıştım

Çarptığım iri göğüs ile küfr edeceğim anda kulaklarıma gelen ses ile rahatlamıştım, geldi rüyalarıma giren atsız prens.
"Noluyo?" diye sorması ile gözümden akan tuzlu yaşları silmiş omuz silkmiştim

"Hiç" diye geçiştirmeğe çalışmıştım ama bunu yapmayacağını da biliyordum, öyle de olmuştu

"Nasıl hiç? bas baya ağlıyorsun kızım!" sırtımda bulunan içi boş olan çantayı eline aldığında belimden tutarak önümüzde olan parka yönlendirmişti ama hiç gitmek istemiyordum, daha doğrusu daha fazla konuşup ona bağlanmak istemiyordum

Benk zorla oturduğu bankta ilk ağzını açan o olmuştu,"Niye ağlıyorsun çatlak?" gerçekten bu mu? çok romantikdi gerçekten

"Söylesem anlayacak mısın?" diye sinirle yanımda olan bacağına vurduğumda ayağını okşamıştı, bu adam gibi kendi canını seven birini daha görmemiştim

"Sen söylersen anlarım" dediğinde kalbimde çiçekler açıyordu, gel de ısırma!

"Halam beni Amerikaya gönderiyor, okumam için" dediğimde elini ağzı ile kapatmıştı, yeniden konuşacağım sırada işaret parmağını yukarı kaldırarak beni susturmuştu

"Sakın bana gitmek istemediğini söyleme yoksa ağzını dağıtırım Ağca" ismimi onun ağzından duymak gibi güzel bir hiss yoktu, ismim hiç bu kadar güzel gelmemişti bana

"İstemiyorum" diye diretdiğimde yüzünde öyle bir ifade yaranmıştı ki söylediğime bin pişman olmuştum, bas baya gitmek istemiyordum

"Neden peki? elinde hayatının şansı varken, Hayatının fırsatı eline geçmişken neden istemiyorsun? ne güzel orada okursun..En azından bir geleceğin olur Ağca" elimi tutduğunda elektriklenmiştim,ilk defa bir erkekle temasta bulunuyordum ve bu erkek Hayellerimin erkeğiydi

"Senden ayrılmak istemiyorum" diye yenide omuz silktiğimde sinirden kendi saçlarına yapışmıştı, bu adam deli olmalıydı

"Valla ha intahar ederim ha" dediğinde gülümsemiştim, onda kendi canına kıyacak bir tip yoktu ki. Hatta yaşamak için her kesi öldürür yine de kendisini yaşatırdı

"Lütfen git ve geleceğin için çalış"

"Ama gitmek istemiyorum" dediğimde dudağımın üzerinde bulunan dudakları ile susmuştum ve bir daha konuşmak istemiyordum