RUMORS (Çeviri)

16.Bölüm

RUMORS

Çeviri:Selin~

16.BÖLÜM

"Hey."

Baekhyun'un omzuna dokunan bir el,kafasını çevirmesine neden oldu.Önünde, şimdi öncekinden daha parlak pembe saçlara sahip olan ve ona doğru gülümseyen Sehun duruyordu.

''Merhaba Sehun.'' Baekhyun hafif bir şaşkınlıkla konuştu.

''Nereye gidiyorsun?'' Koridorda yan yana yürüyorlarken sordu Sehun.

''Odama.''

O kadar yıl uzakta kaldıktan sonra, bu aslında Baekhyun'un ilk kez Sehun'u yakından inceliyişiydi.Saçı dışında fazlasıyla olgunlaşmış görünüyordu.Yüzü artık sevimli değildi, genç bir delikanlıydı ama şuan karizmatik bir hava veriyordu.Ayrıca çok da fazla uzamıştı! Öncesinde birliktelerken aynı boyda olmaya alışmışlardı ama şimdi...Baekhyun neredeyse omzuna anca geliyordu.

''Saçını yine boyamışsın.'' diye dikkat çekti Baekhyun.

''Evet. Luhan'ın saçlarıyla uyumlu olmasını istedim.'' Gencin yüzü kızarıyorken utangaç bir gülümseme verdi.

Baekhyun gözlerini devirdi.Sehun çoktan özür dilediğinden dolayı, şuan Luhan ile olan ilişkisi onu artık o kadar da rahatsız etmiyordu.Dahası, birine aşık olmak sizin karar vereceğiniz bir şey değildi,yalnızca oluverirdiniz. Bu yüzden bu, Sehun'un suçu değildi.

Eğer zaten Baekhyun aşık olacağı kişiyi seçebilseydi ilk sırayı Sehun'a yada onun yüzünden acı çekeceği Chanyeol'a vermezdi.

Ama ne yazıktı ki,bunlar gerçeklerdi..

''Şey um..arada sana bubble tea ısmarlayabilirim.''dedi Sehun.

''Hala bubble tea takıntın devam ediyor,aman tanrım.'' Baekhyun tekrardan gözlerini devirdi ve çocukluk arkadaşıyla konuşmasının verdiği keyifle dudağının köşesine bir gülümseme yerleşti.

''Hahah...''

Sehun her ne kadar artık farklı biriymiş gibi görünsede utangaç gülümsemesi hala aynıydı.Eğer Baekhyun şuan başka birine aşık olmasa bundan oldukça etkilenir belkide ona yeniden aşık olurdu.

''Olur, ne zaman peki?'' diye sordu Baekhyun.

''Um şimdi gitmeye ne dersin? Yapacak bir şeyim yok şuan,ya senin?''

''Um, uyar!''

--

Kapıdaki çanın yumuşak melodisi ve mekanın arkaplanında çalan dinledirici müzik hoş bir şekilde birbirine karışmıştı.Bubble tea dükkanı birbirleriyle sohbet eden müşterilerle doluyken, şuan tamamıyla aktif bir yer sayılabilirdi.Dükkandaki çiçekli duvar kağıdı duvarın kenarlarına yapıştırılmıştı ve soluk baskısı sanki eskiye özlem hissi uyandırıyordu.

Sehun ve Baekhyun ellerindeki içecekleriyle birlikte,öğlen güneşinin ağaç dallarının arasından süzüldüğü pencere kenarındaki bir masaya geçip karşılıklı oturdular.

''Peki um..sen ve Kris ile nasıl gidiyor?'' Sehun gelişigüzel bir şekilde sordu.

''Ne demek istiyorsun?'' dedi Baekhyun, kaşları kafa karışıklığıyla birlikte çatılmıştı.

''Siz çocuklar çıkmıyor musunuz?''

'Offff...'

Baekhyun neredeyse bu saçma soru yüzünden ağzındaki içeceği püskürtecekti. Ağzına aldığı yudumu yutmaya çalıştı.