Giriş

227 0 0
                                    

-Kanka dün ne oldu biliyor musun?
-Doğrusu çok merak ettim.(!)
-Ben de öyle düşünmüştüm. Dün bir çocuka tanıştım. Çok tatlıydı ya!
-Her seferinde "tatlı" deyip duruyorsun da henüz iki günü geçen ilişkin olmadı.
-Heeey! Yeni ruj mu aldın sen?!
-Güzel değil mi? Umarım beğenir.
-Ay bir kurtulamadın şu çocuktan.
-E ne yapayım yakışıklı çocuk!

-Aşkıım!
-Bebişiiiiim!

-Okula yeni çocuk gelmiş. Çok yakışıklıı!
-Evet yaaa. Keşke benim sevgilim olsaydı.
-Sevgilin var ya senin!
-Amaan bana ne ya!

-Şu yeni gelen birinci sınıflardanmış galiba ha?
-Galiba. İnşallah aynı sınıftayızdır!

Her geçtiğim yerde bu tür konuşmalar vardı. Sesleri kulaklarımda yankılanıyordu. Sanki... sanki sırf beni sinir etmek için konuşuyorlarmış gibi geliyordu. Bu okul neden makyaj ve sevgili delisi ahmaklarla doluydu?

Ağır adımlarla sınıfa doğru yürüyordum. Etrafımdaki ahmakların sesini duymamaya çalışıyordum. Merdivenlerden çıkarken yine arkamdaki çocukların konuşmalarını duyuyordum.
-Şu kız kim?
- O mu? O ikinci sınıflardan. Adı Yuri'ydi sanırım. Duyduğuma göre şu ana kadar hiç erkek arkadaşı olmamış.
-Ciddi misin? Doğrusu yazık bu güzelliğe. Belki ben ilk olurum ha?

Benden bahsettiklerinin farkındaydım ama umursamıyordum. Merdivenlerden çıkmaya devam ediyordum ki...
-Heeey sen!

Bir an duraksadım fakat aldırmayıp yürümeye devam ettim.

-Sana diyorum! YURİ!
Arkamı döndüm.
-Efendim? Bana mı seslendiniz?
-Evet. Duyduğuma göre erkek arkadaşın yokmuş?
-Doğru duymuşsunuz. Fakat bu sizi ilgilendirmez.
-Belki ilgilendiriyordur?
-Belki? Kesinlikle ilgil-
-Hadi ama bırak bu ilgilendirmez, istemem ayaklarını. Her kız yanında yakışıklı bir çocukla dolaşmak ister. Eminim sen de istiyorsundur. O yakışıklı çocuk karşında güzelim!

Ahmak o kadar çok bağırıyordu ki sesi iki koridor öteden duyuluyordu. Etrafımızda bir kalabalık oluşmuştu. Biraz daha bağırırsa tüm okul buraya toplanacaktı.

-Gerek yok.

Bir anda bir kahkaha fırtınası kopardı. Kahkahası kısa sürdü ve sinsi bir sırıtış ile merdivenlerden yukarı çıkmaya başladı. Bana doğru yaklaşıyordu. İyice yaklaştı. Aramızda bir merdiven kalmıştı ve daha da yaklaşıp elini yanağıma yaklaştırdı. Bir makas aldı. Ukala...

-Uzaklaşın lütfen.
-Hadi ama. Benim gibi yakışıklı bir çocuk sana çıkma teklifi ediyor işte daha ne istiyorsun?!

Elini arkadan dolayıp belinden kavradı ve beni kendisine çekti. Bu sırada ise elimde tuttuğum kitaplar yere dustu ve dağıldı.

-Bırak.

Beni dinlemiyordu. Dudaklarını dudaklarıma yaklaştırdı. Ve hala sinsice gülüyordu. Boşta duran elimle aramıza bir mesafe koydum.

-Bırak diyorum. Bir kelimeyi anlayamayacak kadar man kafalı mısın?!
-Ne?!
-Senin bana yaklaşma izni aldığını hatırlamıyorum. Veya senden bunu yapmanı istediğimi. Sadece reddettiğimi hatırlıyorum. Man kafa!
-S-sen... Ne cüretle?!
.
Bir anda yüzümde bir acı hissettim. Bana tokat atmıştı. Aslında bunu yapacağını tahmin etmiştim. Ama hiç bir şey yapmamıştım.

-En iyin bu muydu?
-Kes sesini!

Tekrar bir acı hissettim. İkinci kez bana tokat atmıştı.

Hiç bir şey söyleme gereği duymuyordum. Beni kendine çektiğinde yere düşen kitaplarımı toplamak için eğildim. Kitaplarımı toplarken herkesin gözlerini üzerimde hissediyordum. Fakat bu da kesinlikle umurumda değildi. Sakince yerden kitaplarımı topladım ve yeniden merdivenlerden çıkmaya devam ettim. Bir üst merdivenin ilk basamağında durdum ve;

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 02, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Karpuz KızartmasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin