Selamlar ballarım. Nasılsınız?
Yeni ismiyle; Gölgelerin Laneti'ne hoş geldiniz.
Bölüm şarkıları; Gitme, DKTT.
Farkında değildin, Selin.
Kumralım, Yaşar.
İyi okumalar!
Maria'dan....
Bazen gururunuzu ezip geçmeniz gerekir. Galiba ben bazenleri silmiştim. Çünkü kaybedeceğimi bilerek, bir savaşa çıkmıştım. Ahen'le karşı karşıyaydım.
Teklifini kabul etmiştim ve ne yapacağımı, onu nasıl kazanacağımı bilemiyordum. Fakat bir yolunu bulurdum. Hep bulurdum.
Kılıcımı havaya kaldırdım yavaşça. Ahen güldü ve oda benim gibi kılıcını sıkıca tuttu, bana doğru çekti. Bu bir selamdı yada savaşın başlama haberi. Kılıcımı ona değdirdim ve bekledim. İlk hamleyi ben yapacaktım. Fakat doğru zamanı bekliyordum.
Birbirimizin aksine doğru, o soluna ben sağıma doğru yürümeye başladık. Daireler çizdik anlayacağınız. Yüzünde o aptal gülümseme sinirlerimi bozuyordu ama bende gülümsedim. Ona doğru bir adım attım ve kılıcımı ona çektim.
Hiçbir karşılık vermedi sadece arkaya doğru iki üç adımattı. Ona doğru hamle yapmamı ve yorulmamı bekliyor olmalıydı. Eline o kozu vermeyecektim.
Ama bir sorun vardı. Ben savunma dersini almamıştım daha. Yani bana hamle yapsa, kendimi nasıl savunmam gerekiyor bilmiyordum. Yine de çalışacaktım.
Eski yerime döndüm, bu defa onun hamle yapmasını bekledim. Gözünü kıstı ve kılıcının bir anda bana doğru geldiğini fark ettim.Kılıcımı sola doğru çektim ve havada bir ses yayıldı; çeliğin çığlığı, rüzgarıyaran bir fısıltı gibi yankılandı. İki kılıç birbirinin zıt taraflarında kesişiyor, çelik çeliğe çarptığında gökyüzüne işlenmiş bir yara gibi yankılanıyordu.
Ahen kılıcını çekti ama ben hala bekliyordum. Bir hamle yapmasını istiyordum. "İstersem seni tam şuan düşürürüm. Ama adil olacağını söyledim." Dedi Ahen. Yapsın beni kazansın. Beni bir kere kazansa, ben onu beş kere kaybettirirdim.
Güldüm. "Kazan, durma." Ona doğru bir hamle yaptım. "Fakatunutma, mağlubiyeti sevmem." Hamlemi karşıladı, bana karşı nazikti. Bana hamleyapmıyor, yapsa bile çok yavaş şekilde yapıyordu.
Kazanmam için ne yapmalıydım? Zayıf noktası neydi? Banadoğru adım attı. Ona yine kılıcımı çektim fakat durmadı. Adım atmaya devametti.
Yaptığım hamleler ona çocuk oyuncağı gibi geliyordu vesadece bir hareketiyle hamlem siliniyordu. Sırtımın ağaca değdiğini fark ettim.Bana doğru geldi, kılıcım sağ elimdeydi. Sağ elimi yukarı kaldırdı ve tümbedenimi ağaca yasladı. Yüzüme yaklaştı, bir şey yapmasını bekledim. Okazanmıştı tamam kaybetmiştim.
Gözüme pantolonun cep gibi görünen yerindeki hançeredeğince gülümsedim alttan alttan. Ama bunu Ahen, bana yaklaştığı için yaptığımıdüşündü. Kaşları çatıldı. Yüzüme zaten çok yakın olduğundan, nefesi yüzümevuruyordu. Elinin sıcaklığı elime vuruyor ve kesinlikle bu yüzden sıcaklamamasebep oluyordu.
Dudakları kulağıma yaklaştı. "Gözünün o hançerde olduğunubiliyorum." Dedi ve uzaklaştı. Yani uzaklaştı dediğim bir iki santim. Halayakınımdaydı. Beni yakalamıştı tamam.
Kafamı sağa sola salladım, ne alakası var der gibi. Ahenbu halime kıkırdadı. Kılıcını kabına yerleştirdi ama hala bana yakındı.Gözlerimi ondan çektim, elimi göğsüne koyarak onu kendimden uzaklaştırdım. Biriki adım geri çekildi, ellerimi üzerinden saldım ve yaranan boşluğu kullanarakEscria'ya doğru ilerledim. Ahen hala yerinde olmalıydı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖLGELERİN LANETİ (Kara melek)
FantasyGölgelerin Laneti, geçmişin sırlarıyla örülü, aşk ve lanetlerin çatıştığı bir fantastik hikâye. Maria, önceki hayatında 9 türün güçlerine sahip Lavinia'ydı. Ölümü, Ahen'i lanetlemiş ve onu türlerden dışlanmış bir varlık haline getirmişti. Yüzyıllar...