4.Bölüm

98 4 0
                                    

Multimedyada Asel var. İyi okumalar! :) (Shailene Woodley)

》》》》》》》》《《《《《《《《

      
        Yine ve yine çok çaresizdim. Hayatımın en zor anlarında yanımda olan, beni her türlü ve herşeyime rağmen seven, hatta benim yüzümden başına birçok şey gelen ama yine de beni bırakmayan arkadaşım... Kardeşim... Asel... Yerde öylece yatıyordu. Onu da mı kaybetmiştim yoksa? Bırakıp gitmiş miydi yoksa o da? Ne yapardım ben Asel'siz? Yapamazdım. Asel olmadan olmazdı

       "Asel! Asel ne oldu?" diyerek yere, yanına oturup başını dizimin üstüne aldım. Gözleri kapalıydı. Ne olmuştu Asel'e böyle. Hiç böyle bir durumla karşılaşmamıştım. Telaştan ne yapacağımı bilemiyordum. Asel'in telefonunu alıp ambulansı aradım hemen. Bana söylemediği bir rahatsızlığı mı vardı acaba?. Ama Asel'le hiç gizli saklımız olmazdı ki bizim. Ben onun, o benim herşeyimi bilirdi. Yemin etmiştik birbirimize. Yemin ettiğimiz zamandan bu yana her şeyimi bilirdi Asel. Bende onun herşeyini bildiğimi sanıyordum. Ki öyledir de zaten. Allah'ım sen Asel'i benden alma lütfen. O benim herşeyim. Siren seslerini duyana kadar ağladığımı bile anlamamıştım. Asel'in yüzüne birkaç damla göz yaşım düşmüştü. Hemen sildim kendi gözlerimi ve Asel'in yüzünü. Zil çalar çalmaz Asel'in başını kucağımdan indirip yere yavaşça koydum ve kapıya koştum. Kapıyı açar açmaz görevliler "Hasta nerede?" diye sorunca onları Asel'in odasına yönlendirdim. Asel'i hemen sedyeye yatirdılar ve ambulansa taşıdılar. Bende onların peşinden ambulansa binip Asel'in elini tuttum. Görevliler birşeyler söylüyorlardı ama onları duymuyordum. Asel'e birşey olacak diye çok korkuyordum. Onu kaybetmekten çok korkuyordum. Herşeyimdi o benim. Onu da kaybedersem ne yapardım ben. Ambulansın kapısı açılınca hastaneye geldiğimizi anladım ve hemen ayaklandım. Görevliler sedyeyi ambulanstan çıkarıp hastanenin içine doğru ilerlemeye başladılar ve bende hemen yanlarindan ilerliyordum.

        "Asel hadi canım aç gözlerini bak ben burdayım. Beni bırakamazsın Asel. Sen benim canımsın. Sensiz ne yaparım hiç düşündün mü?"dedim ve gözyaşlarımı elimin tersiyle yanaklarımdan sertçe sildim.

      Sedye ilerlemeye devam ederken gözyaşlarımı durduramıyordum. Ona birşey olur düşüncesiyle kahroluyordum. Şimdi kalksa 'neden ağlıyorsun gerizekalı, ağlama' deyip sarılır teselli ederdi beni. Sedye çoktan bir odaya girmiş ama beni içeriye almamışlardı. Duvarın dibine çökmüş ağlıyordum. Bir iyileşsin ne yapacağımı biliyordum en ona. Telefonumun melodisiyle cebimden çıkarıp arayanın kim olduğuna baktım. Tabii ya nasıl unuturum. Barlas... Meraklanmıştır. Barlas, Asel'in sevgilisi. Iki yıldır birlikteler.  Asel'i herkesten çok sever canını bile verir onun için. Şimdi ne diyeceğim ben ona? Açmazsam daha da meraklanır.

        "Efendim Barlas?" sesim çok bitkin ve kısık bir şekilde çıkmıştı.

        "Alo Esin ben size geldim ama açan olmadı. Asel'i görmeye gelmiştim. Asel'i de aradım ama..." sözünü kesip "Barlas biz hastanedeyiz Asel bayıldı bende ambulans çağırdım. Hala açmadı gözlerini. Hemen hastaneye gelmelisin Barlas" dedim tek nefeste. Bir süre ses gelmedi telefondan "Barlas... Orda mısın?"  dediğimde "E-evet evet burdayım. Ha-hangi hastane? diye hızlı bir şekilde sormuştu. Kısık kısık nefes sesleri geliyordu telefondan muhtemelen koşuyor olmalıydı. Hastanenin adını verir vermez hemen geliyorum deyip telefonu kapatmıştı. Yarım saat geçmişti ama içeriden ne bir doktor ne de bir hemşire çıkmamıştı. Artık iyice merak etmeye başlamıştım ama elimden birşey gelmiyordu. Kardeşime hiçbir yardımım dokunmuyordu. Elim kolum bağlı ondan iyi bir haber bekliyordum.

        "Esin!" diye koşarak yanıma gelen Barlas karşıma geçerek ellerimi yüzümden çekmişti. "Esin lütfen birşey söyle ne oldu Asel'e?". O böyle sorunca bir hıçkırık döküldü dudaklarımdan. Oda karşımda çaresizce ağlıyordu. Gerçekten çok seviyordu Asel'i çünkü. Asel'le birlikteliklerinden bu yana, yani tam olarak iki senedir Barlas'ın ağladığına hiç şahit olmamıştım. Güçlü, yıkılmaz duruyordu. Çoğu kez üzgün halini gördüm ama hiç birinde ağlamamıştı. Çok eğlenceli birisiydi Barlas. Sürekli gülümserdi ki gülümsemek ona çok yakışıyordu. Asel, Barlas'ın gülüşüyle ilgili öyle şeyler söylerdi ki bazen ikiden fazla gözü olduğundan şüphelendiğim olurdu. Yani tamam yakışıyordu ama onun söylediği şeylerin hiçbirini Barlas'ın gülüşünde bulamazdım. Aşk demekki böyleydi. Ona yaptığı her hareketi, giydiği kıyafeti, söylediği her sözü yakıştırırdı. Büyülenirdi âdeta. Öyle aşıktı Barlas'a.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 08, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

İllegal OyunlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin