5.Bölüm: Tuvalet Pompası

83 5 0
                                    

Zilin çalmasıyla birlikte beraber kantine indik. Burada oturup sakince konuşabilirdik.

"Ben yiyecek bir şeyler alıcam. Sende ister misin Pelin?"

"Hayır teşekkürler"

Bir masa gözüme kestirip gidip oturdum. Emir de kısa çaplı arayış sonunda beni buldu ve karşımdaki sandalyeye oturdu.

"Ee ne konuşmak istiyordun?"

Sorumla bakışları büsküvilerden bana döndü.
"Şey, geçen gece için tekrardan özür dilerim. Bak öyle bir şey yapmak istemezdim. Yani.. Benim için de ani oldu. Çok pişman oldum. Benimle arkadaşlığını bozmanı istemiyorum."

Bir kaç saniye bir şey söylemeden kantindeki kalabalığı izledim. O sırada düşünüyordum. Sonuçta sınıf arkadaşım en önemlisi de sıra arkadaşım. Bu yüzden bu konunun fazla uzamasını istemedim.

"Peki. Ama bir şartla. Bu konu bir daha hiç açılmayacak. Sadece arkadaş olacağız. İlerisi yok. Tamam mı? Anlaştık mı?"

"Anlaştık" dedi büyük bir sevinçle. Sonra önündeki kakaolu sütü benim önüme itti.

"Sürekli bunu içerken görüyorum. Hadi şerefe" dedi kendi meyve suyunu havaya kaldırırken. Bu gülümsememe sebep olmuştu. Ben de sütümü kaldırıp yavaş bir şekilde onun meyve suyuyla tokuşturdum.

Zilin çalmasına bir kaç dakika kalmıştı. Biz de bu ara aramızdaki buzları eritmiştik. Sonradan masamıza gelen Selin, Berk, önder ve Batu yla eğlenceli sohbetler etmiştik.

"Neyse gençler ben sınıfa gidiyorum"
Dedim masadan kalkarak.
"Bu arada süt için teşekkürler. Sınıfta görüşürüz."
Merdivenlerden yukarı çıkıp kızlar tuvaletine yöneldim. O sıra da Barkın erkekler tuvaletinden çıkıyordu.

"Bakıyorum da seni üzenlerle pek bi içli dışlısın. Seni üzenleri seviyosan seni mutlu edelim de bizi sevme."
Arkasından çıkan bir kaç erkekle beraber gülmeye başladılar.
"İşin gücün yok beni mi izliyosun? Hem mutlu etmene gerek de yok seni sevmemem için. Zaten sevmiyorum. "

"Oo her şey karşılıklı diyosun?"

"İşine baksana sen. Git kumda falan oyna"

"Kelimelerine dikkat et güzelim. Yoksa bir daha kelime çıkaracağın bir ağzın olmaz."

"Kimi tehtid ediyosun sen?"
Arkama dönüp sağıma soluma baktım.

"Hayali arkadaşların falan mi var burda. Onlara mı?" küçük bir kahkaha atarken arkasındaki erkeklerin de güldüğüne şahit oldum.

"Tugay , Ahmet boşaltın erkekler tuvaletini. Kapıda durun kimse girmesin"

"Tamam abi"

Çocuklar tekrar tuvalete girerken bir kaç çocuğun söylenerek tuvaletten çıktığını gördüm. İşte şimdi hapı yuttum.
Herkesin çıktığından emin olduktan sonra kolumdan tutarak beni tuvalete soktu.
Ders zilinin sesini duyunca derse gircez diye rahatlamıştım.

"Daha kalmak çok isterdim ama mağlum derse yetişmek lazım. Hadi görüşürüz." diyerek kapıya yöneldiğim sırada kolunu kapıya koydu.

"Derse girmiyoruz"

"Ne demek derse girmiyoruz. Ben senin yüzünden devamsızlık yapamam. Çekil önümden"
Sinirli bir şekilde gözlerinin içine bakıyordum. O ise gözlerini gözlerimden ayırmadan muzurca sırıtıyodu.

"Şuan seni öpmemi istiyorsun."
Ne? Bu kendini ne sanıyordu? İşim gücüm yok bi de onu öpmeyi isteyecektim öyle mi? Hah yok artık. Yanii. Çekici bir çocuk ama benim boyleleriyle işim olmaz. Sen sevdiğin güvendiğin birini öpmelisin. Ki benim öpeceğim de öyle biri olmalı. O' ndan sonra kendime bir söz vermiştim. Ama o sözümü tutamamıştım. Öpeceğim biri varsa onunda sevdiğim biriyle olmasını isterdim. Yeni yeni tanıdığım bu çocukla değil.
"Ne saçmalıyosun. Seni git.. Iıı bence seni tuvalet pompası öpsün" gülerek kafasını soldaki tuvalet pompasına çevirdi.

"Eminim tuvalet pompası bile senden daha ateşli öpüşüyodur. Onu kıskanma."
"Ne kıskancam be. " geri çekilip lavaboya sırtımı yasladım. Gözümü tuvalet pompasına diktiğimi fark edip bakışlarımı tavana çıkardım. Barkın da sırtını dayadığı duvardan ayrılıp üzerime eğildi.

"Tuvalet pompası bile öpüşmeyi daha çok hak ediyor ama ne yaparsın işte" derken nefesini dudaklarımdan boynuma kadar üflemişti.

"Çekil üstümden be. Git hakkını ver o zaman. Hak yeme. Burdan çıkmak istiyorum."
Onu ittirip kapıya doğru yürüdüm. Hiç ayaklanıp çıkmama engel olmamıştı. Kapının açık ve önünde kimsenin olmamasına şaşırarak Barkın a döndüm. Sırtını lavaboya yaslamış kollarını çapraz yapmış bir şekilde sırıtıyordu. Sinirle kapıyı kapatıp oradan uzaklaştım.

SERSERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin