8.Bölüm: Tam Bir Hafta

80 5 2
                                    

Pelin'den
"Altmışş.. Yetmişş.. Sekseen.. Hobaa."
Sesle beraber hepimiz merdivenlerden göbek atarak inen Önder e baktık.

"Ne oldu Önder" dedi Batu. "Ne diye karı gibi kıvırtıyon" Batu nun sözüyle hepimiz gülmeye başladık.

"Ne mi oldu abicim? Keremimin mürvetini gördüm sonunda. Hadi sizde kalkın oynayak" diyerek elimden tutup kaldırmaya çalıştı.

"Saçmalama Önder." dedim. " Yoksa Selinle Kerem şey mi oldu?"

"Sevgili" dedi Kerem elini tuttuğu Selinle birlikte aşağı inerken.
Hepsi birden "Sevgili mi?" dedi. Tabi ben ve Önder hariç. Ben biliyordum Kerem in Selin i reddetmeyeceğini e haliyle Önder hepimizden önce öğrenmişti.

"Evet" dedi Selin büyük bir sevinçle. Hepimiz şaşkınca birbirimize bakmıştık. Bi an Emirle göz göze geldik. Yüzünde tanımlayamadığım bir hal vardı. Sanırsam o da bana hislerini söylediği günü hatırlamıştı.

________________________

Sabah Berk in sesiyle uyandım. Hani şu benim kardeşim. Annemden doğma babamdan olma benden boğma. Evin içinde çok muhattap olmazdık. Hadi onu geçtim yüz yüze bile gelmezdik. Sabahın köründe ne bağırıyodu bu?

"Pelin. Kalksana. Uyanmazsan başından aşağı su dökerim valla. Benim t-hsirtüm nerde söyle çabuk."
Gözlerimi açtığımda başımda dikilen bir adet sinirden bütün kasları gerilmiş Berk i gördüm.

"Ne t-hsirt ü be. Ben görmedim nereye çıkarttıysan ordadır."

Aslında Berk genelde dışarda olduğu için bunu fırsat bilerek t-hsirt ünü aşırdığım doğruydu.

"Her yere baktım yok. Annem de onu en son yıkayıp dolabıma koymuş. Ama bil bakalım orda var mı? Hayır yok." dedi kendi sorusuna kendi cevap vererek. Eğer dolabıma bakarsa ben bitmiştim. Hemen aklıma ilk gelen şeyi söyledim.

"Ben senin odanda görmüştüm. Bu kadar dert etme . Git bi elini yüzünü yıka. "

"Eğer bulamazsan aynısından alırsın seni gerizekalı."

Oflayarak odadan çıktı. Arkasından baktığımda banyoya girdiğine emin oldum. Hemen dolabımdan t-hsirt ü çıkarıp sessiz bir şekilde odasına yöneldim. Benim odamın aksine onun odası topluydu. Bu nasıl erkek çocuğu ya? Hemen elimdeki t-hsirt ü yatağıyla duvar arası kalmış yere atmamla banyonun kapı sesi geldi.

"Bulabildin mi?"

"Arıyoruz heralde. Immm ben nerde görmüştüm ya." diyerek yalancıktan bir kaç yere baktım. Sonra yatağına yorulup yatmış gibi yapıp elimi boş araya soktum.

"Dur burda bişi var." hemen yanıma geldi. "İşte burda." dedim t-hsirtü havaya kaldırıp sallayarak.

"Bunun burda ne işi var. Hem sen bunu burdan nasıl gördün. Bunun hesabını verceksin ama sonra. Şimdi acil çıkmam lazım." hiç utanmadan üzerini benim yanımda çıkardı.

"Napıyosun be gözlerimi seviyorum" dedim gözlerimi kapatarak. Aslında kaslı bir kardeşe sahiptim. Benden küçük olsada büyük gözüküyordu. Hatta bana bazen "Abin nasıl" gibisinden sorular bile geliyodu.

"Odamdasın çık o zaman." Haklıydı. Bende hemen çıkıp kendi odama girdim.
Saate baktığımda hazırlanmam için sadece yarım saatcik kalmıştı. Berk sabahın köründe demekki okul yerine başka bir yere gidecekti. Neyse eve gelince o bana hesap sorarken bende sorarım.

________________________

Okula geldiğimde bizimkileri bir çardakta oturmuş konuşurlarken gördüm.

"Günaydın millet"

"Günaydın Pelin" dedi Önderle Berk. Bunlar aynı ikiz gibiydiler ha.

"Oo günaydınlar uykucu. Hep en geç sen geliyosun." dedi Batu da.

Büşra da "Günaydın" dedikten sonra Batu nun yanına oturdum. Selinle Kerem hiç beni duymamışlardı bile.

"Off bunlar daha ne kadar böyle olcak. Bir haftadır böyleler bi de aylar yılları düşünün" dedim. Büşra direkt lafa girdi. "Hayatta sevmediğim şeyler" diyip işaret barmağını boğazına götürüp kusacak gibi yaptı.

"He valla. " dedi Önder." Bizi bazen duyuyolar bazen duymuyolar.". O ara sanırsam bizi duydular ve bize döndüler.

"Millet biz kantine gidiyoruz ordan da içeri gireriz." bi ara Selin in gözleri beni buldu. " Hosgeldin Pelin ne zaman geldin sen." dedi.
"Oldu baya. Siz şu vıcık vıcık ilişkinizle meşguldünüz" dedim. Biraz bozulmuş gibi oldu. Kerem elinden tutup kantine sürüklerken bana özür dileyen bakışlar attı.
Gözlerimi etrafta gezdirdim. Tam bir hafta olmuştu. Bir haftadır ne Barkın ı gördüm ne de arabasını. Gerçi Barkın yoksa arabası burda ne yapsın. Acaba başına bir şey mi gelmişti. Arkadaşları olan Tugay , Ahmet ve Onur da durgundu bu aralar. Yoksa ölmüş müydü. Yok canım sende ha. Tüm okula duyulurdu.

Bizimkiler sınıfa geçmek için hazırlanırken ben şu üçlünün yanına gitmeye karar verdim.
"Gençler siz geçin ben geliyorum." adımlarımı hızlandırıp yanlarına gittim. Beni görünce şaşırdıkları belli oluyordu.

"Barkın nerde?" dedim direkt. Önce birbirlerine bakıp anlamsız bakışlar attı. Tugay ayağa kalkıp "Seni ilgilendirmez." diyip çekip gitti. Ahmet de onu takip ederken Onur kısık bi sesle

"Annesi." dedi. "Annesi vefat etti." deyip o da gideceği sırada kolundan tuttum. " Nasıl" dedim.
Önce koluna baktı sonra bana. Bende kolundaki elimi indirdim. "Nasıl ya da neden sana bunu söyleyemem. Ama 2 gün sonra geri dönecek. Kendisine sorarsın "diyip o da gitti.

Barkın çok üzülmüş olmalı diye geçirdim içimden. Nereye gitmişti acaba. Kendine zarar vermiş miydi?

"Pelin"
Arkamı dönüp bana doğru gelen Emir e baktım.

"Napıyosun duvara bakınıp. Hayır yani banklara bakıyosun. Oturcaksan otur. Burdan bakınca boş gözüküyor" dedi gülerek. Bi an düşüncelerimden arınıp kendime geldim.

"Sınıfa çıksak iyi olcak"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 17, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SERSERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin