1.Bölüm: Yeni okul

224 7 0
                                    

Arkadaşlar bu benim ilk hikayem. Umarım bir çok okuyucuya ulaşır. Bütün okuyucular değerlidir. Desteklerseniz sevinirim :)) Ha bu arada vote ve yorum yapmayı unutmayın plssssss :***

Büyük binanın önüne gelince durdum. Artık bu okulda mı okuyacaktım? Bu okulda mı yeni arkadaşlar edinecektim?  Bu bina tıpkı bir hapishane gibi ürkütücü gözükmek zorunda mı? Hadi ama şu siyah ve griliğin arasında azıcık mavi, mor fena olmazdı.

Okulun girişine doğru yürürken bir gurup meraklı gözlerin beni izlediğini fark ettim. Neden yiyecek gibi bakıyorsunuz arkadaşım? Neyse en iyisi düzgün bir insan evladı bulup ona müdürün odasını sormak.

"Hey sen yeni olmalısın" İşittiğim sesin sahibine döndüğümde esmer,uzun boylu , ela gözlü bir çocukla karşılaştım. Bu tatlılık bana mı seslenmişti? Etrafıma bakındım. "Sana diyorum. Etrafına bakınıp durma. Burda senden başka yeni yok ." gülümsemesiyle birlikte bende gülümsedim. İki adım da yanıma yaklaştı.

"Müdürün odasını arıyor olmalısın. Sana yolu ben gösterebilirim." Bu ne centilmenliktir yaa . Hem tatlı hem sempatik .

Kafamı olumlu bir şekilde salladım . Eliyle onu takip etmemi gösteren bir işaret yaptı.

Birlikte büyük binanın girişinden önce kolidorlara sonra merdivenlere ardından tekrar kolidorlar geçip bir kapıda durduk. Bu ne karmaşalıktır ya. Ben kesin tek başima gelsem kaybolurdum burada.

"İşte burası müdürün odası. Kapıda da yazdığı gibi adı Ahmet"  Gözlerimi devirdim . ”Hadi ya. Bende kapıdaki kocaman yazıyı görmeyip müdür Abdürrezzak diyecektim." İçten bir kahkaha attı. Onla beraber bende güldüm.

”Umarım bizim sınıftasındır. Esprili bir kişiliksin. Seni sınıfımızda ağırlamaktan onur duyarım doğrusu." Yüzüme sahte bir gülücük koydum. Neydi şimdi canım bu? Espri falan mi? Dua et yakışıklısın yoksa seni camdan aşağı atardım. Onur duyarmışmış .

___________________

Müdür beyden öğrendiklerimiz kısaca " Oo okulumuza hoşgeldin. Assjhasjxjzxjdhdjshkjsdjhdgfdydydudkxjshshhxjxjxkxkxjxj 11-D sınıfındasın sjsjsjjsjjsjsjshsuaiakajs görüşürüz." Ne sıkıcı bir adammış. İsmi Abdürrezzak olsa belki beni eğlendirirdi. Hiç olmazsa ismini söyledikçe ben gülerdim .

Im 11- A  .. 11-B.. 11-C.. İşte 11-D . "Buldum seni yeni sınıfım benden kaçamazsın." bakışı attım kapıya . Gerkçekten bir işsizdim haa.

Sınıf kapısını açıp sınıfa girdiğimde herkes kelimelerini yutmuş beni izliyordu. Hadi ama bu sınıfa ilk defa mı yeni öğrenci geliyor? Yapmayın gözünüzü Seveyim yaaa. Neyse boş sıra gözüme kestirdikten sonra o tarafa doğru yöneldim. Arkamdan tanıdık bir ses duyunca o tarafa döndüm.

"Hey yeni. Bu ne büyük bir sürpriz. Benim yanım boş buraya oturabilirsin." gülümseyerek bana bakan çocuğa baktım. Bu o esmer çocuktan başkası değildi.

"Benim bir adım var. Bana yeni diyip durma lütfen. Ben Pelin."

"Peki Pelin. Gel yanıma otur çünkü orası boş değil." dedi eliyle boş sırayı gösterirken . Devam etti " Böyle demenin nedeni kesinlikle yanıma oturmanı istemem değil yani" dedi göz kırparak. Bu hareketi beni güldürdü.

"Ne o? Çok komik biri olduğumu sende öğrenmeye başlıyorsun sanırsam " derken gözlerimin içine bakarak konuşuyordu.

"Evet canım ya . Sen o kadar komik birisin ki espri yapmadan gülmeye başlıyorum. Sırf espri yaptığında kendimi camdan atmak istemememden değil haa" dedim bende ona gözümü kırparken. Onun yanına doğru yürüdüm . Çantamı boş tarafa doğru koyup yanına oturdum.

"Ha bu arada da ben Emir." dedi. "Seninle iyi arkadaş olabiliriz." Başımla onaylarken öğretmenin içeri girmesiyle sesler kesildi. Ve ardından esmer , mavi gözlü, kaslı ve bi o kadar da yakışıklı çocuğun..

Buda ne böyle? Afet bildiğin afettt. Neyse şş çocuk ürkütücü duruyor bakma . Belki belalı bir tiptir ve başımı belaya sokmak istemiyorum.

"Bu çocukda bi gün erken girse sınıfa kendimi camdan atıcam" Gözlerimi ürkütücü derece yakışıklı tipten çekip Emir e döndüm.

"Kim bu? " derken gözümle çocuğu işaret ettim. Gözleri onla benim aramda gidip geldi. Çocuk benim boş sandığım sıraya doğru ilerledi ve oturdu. Demekki gerçekten doluymuş orası. Ama nerden bileyim ben canım. Üstünde dolu yazmıyordu ki.

"Barkın." dedi kısık bir sesle. Ne diyorsun sen bakışı attığımda "İsmi Barkın" dedi gülümseyerek. Ama sahteden bir gülümseyişti bu. Ürkekçe bir gülümseyiş.

______________________

"Hadi Peliin. Kalk artık . 08.00 de çıkman gerekiyor ve 10 dakikan var. Gene geç kaldın ."

Ne ? Ne 10 dakikası? Ben geçmi? Hemde ilk günlerden. Hayır yaa. Söverek yatağımdan kalkarken direk banyoya gittim. Alelacele yüzümü yıkandıktan sonra dolabımı açıp formalarımı çıkarttım. Işık hızında kıyafetlerimi giydikten sonra saçımı yapıp mutfağa doğru gittim. Sabah kahvaltı yapmadan evden çıkmazdım. Gözüm bi ara duvardaki saate takıldı. O da ne ? Saat 07.45. Daha okula gitmeme 15 dakika var. Bu kadın benle taşak geçmişti ya laneett.

"Anneeeeeee!" diye cırladım evin içinde. Daha ben 15 dakika fazladan uyurdum. Sabah uykumdan ne istedin anneğğğ.

"Ne oldu Pelin? Bi yerini mi kestin?" dedi telaşla. Sonra saate baktığımı görünce pis pis sırıttı. Hayır yani annesini sen. Sabah vaktinde kaldırsan nolooorr? Ne dedin allasen sabah sabah kızına piçlik yapıyım falan mı? Allah tan annem iç sesimi duymuyordu. Duysa beni yaşatmaz.

"Hadi amaa. Senin bana yaptığın şakaları unutmadım." dedi gülerek. "Ben sana hiç şaka yapmadım. Yaptıysak da sabah uykusu bu anneğğ" dedim çirkinleşerek."Evlat acısı gibi bişey sıcacık yataktan sabahın köründe kalkmaak. " Gülerek gözlerini devirdiğinde ağzıma bir dilim salam attım.

" Kapının üstüne koyduğun su dolu kovayı, yerdeki gerilmiş ipi, yüzüme pasta atmanı.. Unutmadım canım daha sayayım mı ha? Ne dersin?" dediğinde gözlerim faltaşı gibi açıldı. Faltaşı ne demek onu bilmiyorum çaktırmayın. Anneme yaptıklarım sizin benim hakkımda cani evlat düşünceleri getirebilir ama öyle değil.

"Kapının üstünde kova meselesi sana değildi ki ama anneciğiiimm." dedim en sevecen tavrımla. " Ben onu Berk e yapmıştım. O da bana yapıyordu. Hep kendimi koruma amaçlı valla" dedim en masum sesimle. " İp de Berk yüzündendi. Baksana ya bu Berk yüzünden başına gelmeyen kalmamış annecim. Bence kardeşimi hayla aldırma şansımız olabilir. Ya da camii avlusuna bırakırız nasıl fikir?" muzipce sırıttım.

"Peki hadi Berk e at suçları bakalım ya pasta işi?" dediğinde gözlerimi kaçırdım. Gözüm gene duvardaki saate takıldı. Olamaz saat 08.10 . Annem yüzünden geç kalmıştım işte. İçimden küfrederken sandalyedeki çantamı sırtıma taktığım gibi kapıya doğru koştum.

Ben okula gittiğimde herkes derse girmişti. Sınıfımın bulunduğu kolidora sapıp sınıfıma doğru ilerledim. Ne kadar derse girmek istemesemde girmek zorundaydım. Sınıf kapısına geldiğimde derin bir iç çektim. Birden bir kol bileğimden tutup beni kendine çevirdi. B-bu Barkin.

Evet arkadaşlar yeni bölümü okundukça , yorumlanınca vericem öpüldünüz :**

SERSERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin