Sahnenin ön değil arka kapıya yakın olması Andrey için büyük şanstı. İkinci bir silah sesi duymadan kadını salondan çıkarmayı başarmıştı. Şimdi iki yanında küçük odalar olan dar bir koridordan geçiyorlardı. Daha doğrusu kadını sürüklüyor sayılırdı. Kulaklığına dokunup,
"Şimdi nereye gideceğiz?" diye sordu Sean'ın sesini duymayı bekleyerek.
"İlerideki kapıdan çıkıp bir araba bulun" Sean'ın sesinin arkasından klavye sesleri de duyuluyordu. Andrey, Sean'ı bilgisayar başında ciddi bir yüz ifadesiyle hayal ediyordu.Kapının önüne geldiklerinde duvara sıkışmış olduğunu farketti. Birkaç adım geri çekilip kapıya tekme attı. Eski metal kapı gürültüyle açıldı. Duydukları gürültü sadece kapıdan gelmiyordu. Arkalarında takım elbiseli iri yarı adam peşlerinden geliyordu. Andrey hemen koridordan çıkıp kapıyı adamın üstüne kapadı. Adamı bu kapıyla durdurması imkansızdı. Dövmeli adam gelmeden önce yaklaşık üç saniyesi falan vardı. Düşün, düşün! O cüssedeki adamı teke tek dövüşte yenmesi mümkün değildi. 2-3 metre ileride kırmızı bir araba vardı. Hızla yere göz gezdirdi. Yerde demir bir sopa vardı. Adamı yere sermek zorunda değildi. Adamı oyalayacak kadar hasar vermesi yeterliydi. Derin bir nefes aldı. Arkasını dönüp kapıyı açtı. Adam iyice yaklaşınca kapıyı suratına çarpacak şekilde kapattı. Adam o kadar güçlüydü ki kapı Andrey'in koluna fena çarpmıştı. Kapı çarpınca dövmeli adam bir adım gerilemişti. Andrey hızlıca adamın boynuna yumruk attı. Dövmeli adam sağ eliyle yumruk atmadan önce Andrey tüm gücüyle adamın dizine tekme attı. Adamı arkasına doğru itekleyip kapıyı kapattı. Kapı ile duvar arasındaki çıkıntıya yerdeki sopayı koyup kapının açılmasını engelledi. İlerideki arabanın yanına koşarken tekrar kulaklığına dokundu.
"Honda civic sedan arabayı nasıl çalıştırabilirim?"
"Pekala o arabaların benzin deposunun yanında acil durumlarda açılması için bir tuş bulunuyor. Yapman gereken-"
"Ne yaptığını sanıyorsun?!"
Andrey, kadının yanında olduğunu sesini duyana kadar unutmuştu.
"Görmüyor musun arabayı çalmaya çalışıyorum !"
Bu sırada kapının arkasındaki adam kapıyı zorluyordu. 'Birazdan kapı açılacak' diye düşündü.
"Bu benim arabam!" dedi.
Kadın ellerini aceleyle cebine soktu. Anahtarları çıkarıp beceriksiz bir şekilde adama attı. Neyse ki adam kolaylıkla yakalamıştı. Andrey sürücü koltuğuna Hayley de yanındaki koltuğa yerleşmişlerdi ki sopanın tuttuğu kapı büyük bir gürültüyle yerinden fırlamıştı.Adam resmen kapıyı duvardan ayırmıştı. Kapı şimdi arabaya paralel bir şekilde yanında duruyordu. Andrey arabayı çalıştırıp düşünmeden gaza bastı. Adam arkalarından tabancasını kaldırdı, arabaya nişan aldı ama ateş etmedi. Aslında adamı vurmayı istemişti ama patronun emri kesindi. Zarar vermeyecek sadece kaçıracaktı. Şimdi patron çok kızacaktı. Ve patron kızdığında çevresindeki insanları üzüyordu.
---- ----
Araba son sürat giderken Hayley kafasını toplamaya çalıştı. Adamların kim olduğuna ve kendisinden ne istediklerine kafa yorarken yaralanan asistanını unutmuştu. Jane yaralıydı ve O'nu orada bırakmıştı. Belki heyecandan belki panikten... Ne olursa olsun arkadaşını o gece arkada bırakmıştı.
"Bi-biz geri dönmeliyiz." dedi sesi titreyerek.
Andrey, dikiz aynasından kadının yüzüne baktı. "Neden?"
Normalde yanında böyle bir kadınla herşeyden kaçmak harika olurdu ama başlarındaki bela O'nu bu düşünceden uzaklaştırıyordu.
"Jane, yani arkadaşım yaralanmıştı ve orada kaldı yani... yani O'nu aramalıyım."
Andrey, önündeki arabayı sollayarak "Haklısın, telefonunu ver." dedi.
Kadın elini elbisesinin cebine sokup telefonu çıkardı ve söz dinler bir şekilde tanımadığı adama uzattı. Andrey telefonu aldığı gibi solundaki pencereden dışarı fırlattı.
"Hey! Ne yapıyorsun?" dedi Hayley sanki tutabilecekmiş gibi adamın üzerinden cama uzanırken. Tabi telefon çoktan uçmuştu.
"Yerimizi bulmalarını engelliyorum."
Hayley söylenerek önüne döndü. Olan bitenden hiçbir şey anlamamıştı. Adam belki kızacaktı ama Hayley'nin soracak çok sorusu vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PSİŞİK
Science Fiction"Size şu anda olduğunuzdan fazlası olduğunuzu söyleseler ne derdiniz? Beyin dalgalarının titreşimini kontrol edebildiğinizi söyleseler ya da diğer bir deyişle PSİŞİK olduğunuzu? İnanmaz mıydınız, öyleyse hiçbir şey bilmiyorsunuz." Deneyin başarı...