Buse'nin ağzından;
O gün yine cırtlak belletmenin sesiyle uyandım. Kalktığımda Songül'ün bir yandan hocayı dışarı çıkartmakla, diğer yandan da İlknur'u uyandırmakla meşgul olduğunu gördüm. Onları umursamadan uykulu gözlerle hepsine kısa bir 'Günaydın' dedikten sonra Songül'ün yanağına bir öpücük kondurup hemen tuvalet sırasına girdim. İçimden hepsine lanet okurken hocanın aşağıya inerken yine o cırtlak sesiyle '15 dk sonra kapıyı kilitliyoruuum!!' demesiyle herkesi aldı bir telaş. Biri aynaya biri odasına diğeri tuvalete koşturmaya başladı. Ben hariç :). Nasıl olsa kilitlemeyecekti. Bunu en iyi biz bilirdik. Biz kim mi? Tabii ki 3/E odası :D. İstisnasız her gün yurttan en geç çıkan oda :) Aslında oda dört kişilik ama biz üç kişi kalıyoruz: İlknur (turuncu saçlı, uzun boylu güzel bir kız.), Songül (orta boylu, kahverengi kıvırcık saçlı güzel bir kız. Kimseye söylemeyin ama en sevdiğim de odur kızlar arasında :)) vee ben ( uzun sarı saçlarım, uzun boyum var. Ve ben kendimi kim ne derse desin güzel bulmuyorum.)Her neyse işte, ben uyuşuk uyuşuk işlerimi tamamlarken aynanın karşısında kızların biri ''Dün c sınıfına yeni kız geliyormuş haberin var mı? 3/C de kalıyormuş. İremlerin odasında'' demesiyle ağzımdaki diş fırçasını umursamadan konuştum. "Yok valla. Bari çirkin olsa. Ali'me yavşamasa. Pelin'den sonra bir de o çıkmasın başıma. Valla uğraşamam artık!!"
Ali mi kim? Ah, hayır hayır. Sevgilim filan değil. Kardeşim o benim. En değerlimdir kendisi :)♥
"Ben de yemekte gördüm de güzel valla. "
"Off hadi ya! Neyse hayırlısı. Bize bulaşmasın da ne yaparsa yapsın."
..
Her zamanki gibi sabah sabah iştahım yoktu ve kahvaltı yapmamıştım. Direk sınıfa çıktım. Sonra zil, İstiklal Marşı filan derken sınıfa girdik ve ders başladı. Tabi biz her zamanki gibi Ali'mle sabah ilk iki ders sırayla uyuduktan sonra Esra'nın dürtmesiyle uyandım. (Esra sıra arkadaşım.)Teneffüs olmuştu sonunda. Gerindim sınıfın ortasında. Bir de güzel esnedim. Sonra Ali'nin ağzıma vurmasıyla kendime geldim.
"Kankişim lütfen, herkese bir ayı olduğunu kanıtlamana gerek yok."
"Ha ha ha çok komik Ali(!) Rahat bırak beni!"
Ali uzun denemeyecek kadar kısa, kısa denemeyecek kadar uzun biriydi. Saçları siyah, boyu gibi ne kısa ne de uzundu. Kilosu pek yoktu. Ama yakışıklıydı. Klasik Türk erkeği anlayacağınız. Ama kaslıdır. Yerim. Tamam sustum.Biz böyle atışırken sınıfa Hasan geldi. Hasan da orta boylu az tombiş, saçları da ne uzun ne kısa tatliş bir çocuktu.
Direk Ali'nin yanına oturup selam verdi. Bir şeyler anlatmaya başladı. Biz dinlemeyince de
"Lan patates kafalılar! Kafanızın içindeki olmayan beyni çıkartıp kumpir yaparım! Beni dinleyin lan! Bir şey anlatıyoruz şurada!"dedi.
"Hasan 'cığım olmayan şeyi nasıl çıkartacaksın kanka çok merak ettim açıkçası" dedi Ali. Elimle ağzını kapattım. Heyecanlıydı. Merak etmiştim. Dinlemeyince bu kadar kızdığına göre önemli bir şey olmalıydı.
"Ne oldu lan öt bakalım?! Hem Ali 'yi hem beni susturacak kadar önemli bir şeydir umarım."dedim
"Lan azcık kız gibi konuş. Şu tipine hiç yakışıyor mu amk ya?!"dedi.
Ali hemen "Lan sen ne karışıyorsun? Erkekler yaklaşmıyor işte ne güzel. Sen şimdi Buse 'yi bırak da anlat bakalım ne oldu merak ettim." dedi.
Esra o sırada su alacağını söyleyip kalkmıştı.
Sonra da kapıdan bizim konuştuğumuzu gören Oğuz da hemen yanımıza gelip
"Olum Hasan sınıfınıza yeni kız gelmiş. İnsan bir haber verir lan!"deyip yanıma oturdu. Ali rahatsız olmuştu. Ama belli etmedi. Ben anlamıştım ama. Pek sevmezdi Oğuz'u. Egoist derdi. Oğuz ise sarışın, uzun boylu kısa saçlı ama yakışıklıydı. Ve onun da kasları var. Ayrıca okul voleybol takımında. Neyse devam edelim.
Hasan da "Bir susmadılar ki! Yarım saattir güya anlatacağım."dedi. Biz hemen Ali'yle cevap verecekken eliyle bizi susturup devam etti."Biliyorum ne söyleyeceğinizi. Susun da anlatayım artık. Teneffüs bitecek." dedi.
Kafamızla onayladık ve anlatmaya başladı.
"Olum kız aşırı güzel. Aslında dün tanıştık. Bir şey olmadan anlatmak istemedim ama dayanamadım. Dün geldi arkama oturdu. Adi Ecrin. Biraz sohbet muhabbet ettik. Çok tatlı kız. Yakında yengeniz olacak."dedi. Oğuz hemen " Nereden yengemiz oluyormuş?!! Belki kız benden hoşlanacak?." dedi. Hemen vurdum ağzının üzerine. "Sen önce git de o çok sevdiğin, aşkından öldüğün, herkesle fingirdeşen Su Hanım la sevgili ol da sonra Ecrin 'e sıra gelir.!!"dedim. Sonra Ali dürtünce sustum. Merak etmiştim şu Ecrin'i. Hasan'ı ilk defa böyle görüyordum. Daha önce de okuldan biriyle çıkmıştı ama sürekli tartıştıkları için ayrılmışlardı. Belki de kıskanmıştım Ecrin'i, bilemiyorum.Böyle sürekli erkeklerle takılıp onlar gibi konuştuğuma bakmayın. Erkekten çok kız arkadaşım vardır benim. Bu yaptığım ilk ve tek sevgilim Taner'den sonra kimseyle çıkmamak için yaptığım bir savunma gibiydi.
Ama kardeşlerim vardı çok sevdiğim. Zaten korurdu onlar beni. Onlar da beni biliyorlardı zaten. O yüzden bir şey demiyorlardı.
"Busee! Şş lan kime diyorum ben?! Heey!!"
"Ha?"
Ali'nin dürtmesiyle kendime geldim.
"Kızım daldın gittin yine. Yine mi o şerefsizi mi düşünüyorsun bakiyim sen?!"
"Ha yok ne alaka be! Kızı merak ettim hadi gidelim bakalım bir. Oğuzla Hasan nerede?
"Gittiler kıza bakmaya."
"Hadi biz de bakalım."
"Zil çaldı. Diğer teneffüs bakarız."
"Tamam."..
Diğer teneffüs gittik Hasan'ın yanına gitme bahanesiyle. Gördük ve geri döndük. Ali huzursuzluk çıkarınca tanışamamıştık.
Günün geri kalanı Hasan'ın her teneffüs gelip Ecrin'i anlatmasıyla ve atışmalarımızla bitmişti.
..
Kızlarla yine nöbetçi masasında buluşup yurda dönmüştük. Dinlenmek için akşam yemeğine kadar uyuyalım dedik. Uyuduktan sonra akşam yemeğine inmek için uyandığımızda yine en geç ben uyanmıştım. Kızlar odada beklerken ben de hemen giyinip ayna karşısındaki işlerimi hallederken Ecrin'i gördüm...
..
Merhabalaaar! Sevde ben :) Kız kardeşim ve ben çıktık bir yola. Erenle tanıştınız zaten. İlk deneyimimiz. Umarım beğenirsiniz.
→ Arkadaşlar önceki bölümde birkaç değişiklik oldu ona bir göz atarsanız seviniriiz. :)
Votelerinizi eksik tutmayin :)))
Şimdilik hoşçakalıın :)
Multimedya Buse :))