Multi:Arda《Sean O'Donell》
Kerem benim neyim mi? Evet Sude ne diğeceksin şimdi? Kerem benim on yaşımdan beri sevdiğim kişi ve sabahta sırf o bana bücürüm dediği için sana öyle tepki verdim. Aslında çok açıklayıcı ama Ozana bunu söyleyemem daha dün tanıştık.
Yeni tanıştık demişken o gelip böyle bir şeyi yeni tanıştığı birisine nasıl, hangi hakla soruyordu?
Tam ağzımı açtım çemkirmeye başlayacağım sırada Ozan "Yani Kerem senin neyin derken yanlış anlama sadece merak ettim bücürüm dediğinde kızmadığına göre senin için önemli birisi olmalı." Dedi hızlıca.
" Kendimi bildim bileli arkadaşım ve evet benim için önemli birisi." Dedim. Kerem sadece arkadaşımdı. Sadece arkadaş.
" Peki bana tepki gösterdiğine göre ben önemsiz biri mi oluyorum? Sude söylesene ben senin gözünde nasıl birisiyim? Yanlış anlama ama sadece merak."
Ne çok soru soruyordu ve birde yanlış anlama sadece merak diyordu.
" Merak etmeseydin sormazdın zaten her seferinde söylemene gerek yok." Dedim düz bir yüz ifadesi ve ses tonuyla.
"Sorduğum sorunun cevabını vericekmisin?"
"Bilmiyorum daha dün tanıştık. Her şey senin davranışına bağlı. "
" Yani..."
Sözünü kesip "Ne yanisi Ozan eğer sana güvenmemi istiyorsan ve sabah olduğun gibi birisiysen bu biraz zor. "Dedim.
Ozan'da "Hey sakin ol. Ben senin düşündüğün şeyi söylemeyecektim sadece yani sabahki olayı unutabilirmisin diye soracaktım. " Dedi.
Ee tabi o bunu söyleyince öylece kala kaldım. Sanırım konuyu biraz abartmıştım.
" Biraz mı? "
Tamam onu dinlemeliydim ki keşke de dinleseydim. Bu hallere düşmeseydim.
Vah halime vah vah." Tamam kes. "
İç sesimin uyarısını dinleyip içimdeki ağıt yakan kişiliği susturdum. Ama ben haklıydım. Sonuçta sabah sinirlerimi bozmuştu ve bir şekilde sinirimi çıkarmalıydım.
Evet haklıydım. Kesinlikle." Hmm ok . "Dedim ve tam mutfaktan çıkacağım sırada benim jeton düştü. Bildiğin ergen gibi davranmıştım.
Ben bu gün her beş dakikada iki kere Ozana bu şekilde rezil olursam bir saatte yirmi dört kere yapar. Ozan'da öyle hemen gidecekmiş gibi durmuyo eğer bütün gün burda durursa ne kadar rezil olurum? Oha hesaplamaya çalıştım ama matematiğim yetmiyo.
Bence şimdilik yeterince rezil olmuştum. Daha fazla rezil olmamak için mutfaktan çıkıp salona gittim. Ozan'da arkamdan gülüyordu. Allah'tan gülüyordu çünkü kahkahada atabilirdi. Yani ben olsam atardım.
İçeriye girdiğimde Arda ile Selim laptopa bakarak konuşuyorlardı.
"O ayakkabılarla o çanta olmaz."
Dedi Selim." Ama eteğe uygun başka çantada yok."Dedi Arda karşılık olarak.
Neden böyle bir konu konuştuklarını merak ettiğim için Arda'nın yanına oturup laptopa baktım. Ve gözlerimi şaşkınlıkla açıldı.
Kız giydirme oyunu oynuyolardı. Ama benim şaşırdığım şey oynadıkları oyun değildi.
Kızın haliydi.Kızın üstüne yeşil bir t-shirt altında mor etek, mavi dizine kadar çorap, kırmızı çanta ve turuncu ayakkabı giydirmişler. Bu nedir ya gökkuşağı gibi.
"Iyy bu ne? Çuval giydirseniz daha güzel olurmuş. "Dedim.
Arda'da "Sen ne anlarsın ki?" Diyip kızın kafasına sarı bir şapka taktı.
Hıh ben ne anlarmışım? Ayrıca
o kadar renk yetmezmiş gibi birde sarı şapka taktı yaa.Bu sırada Ozan geldi ve laptopa bakar bakmaz kafasını başka bir tarafa çevirip "Bu ne be?" Dedi.
Selim'de "Siz Sude'yle ikiniz gitsenize hiç bir şey bilmiyorsunuz." Dedi.
En sonunda bitir tuşuna bastılar ve evet hiç yıldız almadılar 'alamadılar.'
Bende laptopu alıp oyunu yeniden başlattım.
Ozan "Beraber oynayalım mı?" Diyince başımı olumlu anlamda sallayıp "Olur oynayalım. " Dedim.
Sonrada Selim'i itip Ozan'nın yanına oturdum.
Kızın üstüne düz kısa kollu beyaz bir elbise giydirdim ve Ozan'a "Bu elbise olur mu?" Diye sordum.
" Olur ama bende bir şeyler ekleyeyim. " Dedi.
Elbisenin altına kahverengi bir çift ayakkabı ve üstünede aynı renkte ceket giydirdi.
Sanırım Ozan bu giyinme işlerinden anlıyordu.
Zaten giyim tarzındanda anlaşılıyordu. Bu gün siyah spor ayakkabı, siyah pantolon, üstünde sonsuzluk işareti olan beyaz bir t-shirt girmişti ve bir kaç tane bileklik takmıştı. Sim siyah saçlarıylada çok güzel bir uyum içerisindeydi.
Ozan "Çanta hangisi olsun? "Diye sorunca onu incelemeyi bırakıp oyuna baktım.
"Uygun çanta yok ki." Dedim.
" Yok ama içlerindeki en uygun çanta bu." Diyip kızın koluna bordo bir çanta taktı.
Hiç fena olmamıştı aslında.
" Ozan sen bu işlerden anlıyosun." Dedim beğendiğimi belirten bir şekilde.
Ozan'da gülümseyip bitir tuşuna bastı. Oha dört tane yıldız aldık.
Selim yüzünü asıp" Haksızlık! " Diye bağırdı.
" Niye ki?" Diye sordum şaşkınlıkla.
Arda " Anlamıyolar bizi hadi gidelim Selim." Diyince kahkaha atmamak için kendimi tutmaktan mora dönmüştüm.
Arda ile Selim gittiğinde Ozan'a baktım ve oda gülmemek için kendini tutuyordu dayanamayıp güldüğümde Ozan'da gülmeye başladı.
Resmen basit bir bilgisayar oyununu ciddiye alıp hiç yıldız almadıkları için surat asıyorlardı.
"Yüz şekilleri çok komikti. Buda yetmezmiş gibi hadi gidelim Selim dedi. " Dedim gülmekten zar zor bir şekilde.
"Aynen çok ciddiye aldılar."
En sonunda gülmeyi bitirebildiğimizde yukarıdan bağırma sesleri gelmeye başladı.
Hemen yukarı çıktık. Sesler Arda'nın odasından geliyordu. Acaba kavga mı ediyorlardı? Yada Oyun yüzünden isyan falan mı çıkarmışlardı? Beklerdim yani.
İçeriye girdiğimizde Arda ile Selim manga dünyanın sonuna doğmuşum şarkısını
söylüyorlardı. Pardon söylemeye çalışıyorlardı.Tabii öyle yatağın üstünde zıplayarak değil de oturarak ama birazcık bağırarak. Söylüyorlardı.
"Napıyorsunuz?" Dedim.
Arda'da "Şarkı söylüyoruz belli olmuyo mu?" Diye karşılık verdi.
"O baya belli oluyo da niye?"Aslında şimdi mal gibi gözüküyorlar ama gerektiğinde çok sert olabiliyorlar. Yani karşılarındaki kişiye ve duruma göre değişiyor.
"Sitres atıyoruz."
" Hmm ama yeter bizimkide kulak." Dedim.
" Tamam." Diyip aşağı indiler.
Bende peşlerinden gittim.
Koltuğa oturduğumda "Geldiğimizden beri evdeyiz bu gün dışarıya çıkalım. " Dedim.
Hepsi onaylayınca "Ben hazırlanmaya gidiyorum." Dedim.
Selim'de " Bencede git hazırlan birde seni beklemeyelim." Dedi.
" He çok biliyon sen." Diyip yukarı çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARARSIZ
Teen FictionSude ve ailesi dedesinin hastalığı nedeniyle Antalya'dan İzmir'e taşınmak zorunda kalırlar. Fakat Sude'nin Antalya'da bir çocukluk aşkı vardır. Sude İzmir'de bir çocukla tanışırsa yıllardır sevdiği kişiden vaz geçip yeni birini sevebilir mi ?