MA•4

135 7 0
                                    

Multimedya;Ilgaz

Bölüm şarkısı;The Vamps-Lovestruck

Keyifli okumalarr... :)

Sabah alarmın sesiyle kalktım.Telefonumu alıp saate baktım.07.00

Bugün lanet bir okul günü olduğu için erken kalkmak zorundayım.Okul formalarımı alıp giydim.Saçlarıma hemen fön çektim,makyaja gerek yok.Masanın yanında duran çantama gerekli kitapları koyup aşağı indim.Pek kahvaltı yapasım olmadığı için direk kapıya yöneldim.Anneme,"Ben çıkıyorum."diyip ayakkabılarımı giydim.Ve kendimi dışarı attım.Mart ayının sonlarında olmamıza rağmen hala sabahları ve akşamları ayaz oluyordu.

Ceketimi kendime iyice sarıp yürümeye başlayacakken Berk'i görüp durdum.Doğru ya.Bugün beraber gidicektik,çünkü benimle konuşması gereken birşey var.

Adımlarımı hızlandırıp yanına gittim ve,"Günaydın."dedim.O da gülerek,"Günaydın Mira.Çok üşümüş gibisin, hadi gidelim."dedi.

Onu başımla onayladım ve yanyana yürümeye başladık.Berk'e dönüp,"Ee,benimle ne konuşacaktın?"dedim.

Biraz yavaşlayıp o da bana döndü.Sağ elini ensesine götürüp,"Şey,ben diycektim ki belki bu akşam benimle dışarı çıkmak istersin?"dedi.

Yüzüne öylece bakıyordum.Hadi ama.O sadece arkadaşım.Böyle birşey düşünmemiş olması gerekirdi.

Birşey demek için ağzımı açtım,onu cidden üzmek istemem."Aslında bu akşam müsait olduğum söylenemez."dedim kibarca.

O da önüne dönüp,"Peki o zaman,başka bir zaman."dedi ve yürümeye başladı.Ben de arkasından gittim.Okula kadar hiç konuşmadık.

Tam kapıdan gireceğimiz zaman aklım hala Berk'le olan konuşmamızda olduğundan dalgın olucak ki kafamı birisine çarptım.Bir bedene.Oldukça uzun ve yapılı birisi olucak ki kafam kırıldı diyebilirim.

Kafamı kaldırıp baktım.Olamaz.Onun burda ne işi var?

Kaşlarımı çatıp yüzüne baktım.Kızgın suratıyla yanımda duran Berk'e bakıyordu.Aynı sert sesiyle,"Kaybol."dedi.Berk bana bakıp,"Herşey yolunda mı Mira?"dedi.

Bense,"Sorun yok Berk,ben birazdan geliyorum."dedim.

Berk yanımızdan uzaklaşınca kafamı kaldırıp yüzüne baktım.Her yerden çıkmak zorunda mıydı.

Derin bir nefes alıp,"Söylesene,kimsin sen?Heryerde karşıma çıkıp duruyorsun.Ne istiyorsun?"dedim.Donuk ve sert bakan kahverengi gözleriyle önce beni süzdü sonra da sadece,"Tesadüf."dedi."Başka ne olabilir ki küçük kız,her an senin peşinden koşan bir adam olduğumu mu sandın yoksa?Seni gizli gizli takip eden?"dedi.

Sinirle,"Hah!Tabiki de öyle bişey düşünmedim.Hiçbir zaman.Seni tanımıyorum tamam mı!Kimsin bilmiyorum ve beni iki kere kurtardın!Niye seni ilgilendiriyorum ki!"diye bağırdım.Sert gözlerini birkaç defa kısıp açtı.

Dişlerini sıkarak konuşmaya başladı."Seni umursadığımı falan mı sanıyorsun?Senin hiçbir hücren dahi beni ilgilendirmiyor.Sen sıradan kızdan başka birisi değilsin.Kendini fazla önemseme."dedi.

Sıradan...Sıradan...Sıradan...

Daha önce bu kelimeden bu kadar nefret ettiğimi düşünmemiştim.Ya da bu kelimeyi onun ağzından duymaktı beni sarsan.Çünkü ben zaten herşeyiyle sıradan bir kızım.Sadece bunu söylemesini beklemezdim,beni iyice dibe çekti.

Gözümden akan bir damla yaşı umursamamaya çalıştım.Ama bu yapmaya çalıştığım en zor şeydi.

Ona söyleyecek daha fazla şeyim yoktu.Bu yüzden yüzüne son kez bakıp yanından geçtim ve okula girdim.Sanırım bugün benim için pek iyi olmayacak.

MAVİ AŞKI#Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin