MA•1

751 14 8
                                    

Merhaba arkadaşlar.Bu benim ilk hikayem ve kafamda güzel bir kurgu var . Umarım beğenirsiniz.Vote ve yorum yaparsanız sevinirim...

Multimedya;Mira

Bölüm şarkısı;Taylor Swift &Ed Sherren -Everything Has Changed

Çalıştığım kafeye yürürken bi kere daha hayatımın sıradanlığına lanet ettim.Aslında asıl sıradan olan hayatım değil,benim.Her yaşıtım olan genç gibi kafede çalışıyorum,orta gelirli bir ailem var,küçük bir kardeşim...Bunlar herkeste olabilecek şeyler.Ne kadar annem beni çok güzel bulsa da nedense ben o kadar da güzel olduğumu düşünmüyorum.Mavi renk gözlerim,kahverengi saçlarım ve pek de uzun olmayan boyumla her zamanki gibi sıradanım işte.Cidden çok acınası durumdayım.

İş yerime geldiğimi sokaklar daha anlamlı gelmeye başlayınca anladım.Kafenin olduğu sokağa doğru sola döndüm ve yine yavaş adımlarla kafeye geldim.Kafe diyip geçiştirdiğime bakmayın, aslında gayet şık ve güzel bir yerdir.Hatta birkaç ünlü kişinin bile geldiği olur,yani nadiren.

Kapıdan içeri girip arka tarafa gittim ve çantamı bıraktım.Siyah önlüğümü dolaptan alırken aynı zamanda telefonuma gelen mesaja bakıyordum.Ve mesajın Hazal'dan geldiğini görünce hiç şaşırmadım.

Kimden:Hazal
"Selam canım.Sanırım kafedesin yada yeni geldin.Neyse çıkınca beni ara da akşam bişeyler yapalım.Bu arada çıkışta sen gittikten sonra Kerem geldi ve seni sordu.Tabiki siktirip gitmesini söyledim.Gıcık şey:|"

Mesajı okuduktan sonra telefonumu çantamın gözüne koydum.Lanet olsun.Zaten sadece bir Kerem belası eksikti.Kerem benim eski sevgilim.Hatta baya eski,en azından bana göre.Aslında biz çıkarken böyle bir tip değildi.Yani takıntılı biri değildi.Bazen eğlendiğimiz zamanlar bile olurdu.Açıkçası onu pek sevdiğim söylenemezdi.Neden çıktık hala bilmiyorum.

Kasanın yanında duran sipariş fişlerinden bir tane aldım.O sırada Yaren de aceleyle mutfaktan geliyodu."Mira,tam zamanında geldin bugün çok yoğun."dedi.Ve cevabımı bile veremeden mutfağa geri gitti.Ben de omuz silkip işimin başına geçtim.Anlaşılan bugün her zamankinden daha fazla yorulacağım.İçimden kendimi teselli ettim ve yeni gelen masaların siparişlerini almak için adımlarımı attım.

İlk önce yaşlı bir çiftin siparişlerini aldıktan sonra sipariş kağıdını içeri Yaren'e verdim.Geri kalan masaların da siparişlerini almak için arkamı döndüğümde kapıdan giren adam dikkatimi çekti.Donuk gözler ve çatık kaşlarıyla korkulası bir görüntüye sahipti.Gözleri kafenin içinde dolandıktan sonra benim üzerimde durdu ve tüm vücudumu baştan aşağıya süzdü.En son bakışlarını gözlerime getirdi.Sonra da sanki hiçbişey olmamış gibi kafasını çevirdi ve boş bir masa bulana kadar da gözlerini gezdirmeye devam etti.Üstündeki deri ceketi çıkartıp oturmak için çektiği sandalyenin arkasına astı.Otururken aynı zamanda dar pantolonunun cebinden telefonunu çıkarıyordu.En sonunda telefonu çıkarıp masanın üzerine koydu.Hala aynı donuk bakışlara sahipti.Sanki hiç bir insan ona ulaşamaz gibi bir hava veriyordu.Bakışları tekrar beni bulduğunda,kapıdan girdiğinden beri onu göz hapsine aldığımı yeni farkediyordum.Aferin Mira!Adam senin sapık sanıcak.En sonunda kafamı iki yana sallayıp kendime geldim ve yine ağır adımlarla adamın oturduğu masaya gitmeye başladım.Tam önünde durduğumda"Ne alırdınız?"diye kibarca sordum,herkese yaptığım gibi.İlk önce bakışlarını bana bakmak için masadan kaldırdı.Koyu kahve gözleri benim mavi gözlerimi bulduğunda içim titredi.Sonra bakışlarını tekrardan masanın üzerindeki menüye getirdi.Bense ağzından çıkacak tek bir harfi bekliyordum.Ne var yani?Sesini merak ettim.

MAVİ AŞKI#Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin