Denizlerin eve gelmesinden bu yana 3 gün geçmişti.Ve bu akşam haftalardan sonra ilk defa dışarı çıkacaktım.Bana kalsa hiç ama hiç gidesim yok fakat Deniz'e ve kendime verdiğim sözden dolayı gidecegim.Dolabin karşısında geçmiş ne giyeceğime bakıyordum.Malesef ne kadar ısrar etsemde bara gitmek istemişlerdi.Normalde bar tarzı mekanlara gitmemizi toplasak bir elin parmaklarını geçmez.Ama hayata geri dönüşümün önemli ve özel olduğunu söyleyip bu konuda taviz vermemişlerdi,bende çok ısrar etmemiştim.Sonuçta benimle çok ilgilenmişlerdi.O geçmek bilmeyen günlerde yeri geldiğinde benimle ağlamış,yeri geldi susmuşlardı.Onların hakkı asla ödeyemezdim.
Gözüm duvardaki annemin hediyesi olan kız kuleli saatime takılınca zamanımın daraldığını fark ettim.Gözlerimi tekrar dolabomba çevirdiğimde nedense biraz özerki olmak istediğimi fark ettim.Kim bilir belki aylarca ne giydiğimi bilmediğim için bugün bilerek giyinmek istediğimdendir bu.Elime dizimin neredeyse bir karış üstüne gelen dantelli,dökümlü hafif yüksek bel kaçan siyah eteğimi üstünede kısa, omuzlarında ve sırtında dantel dekoltesi olan beyaz bluzumu aldım.Onları yatağımın üstüne bırakıp maşayı gişe taktım.O ısınırken odamın çaprazındaki banyoya girip dişlerimi fırçaladım.Odaya geri dönüp hızlı bir şekilde kalçama gelen kumral saçlarımı buklelendirdim.Sonrada yüzüme krem sürüp,göz kalemi-rimel-dudak kalemi üçlemesini uyguladım.Son olarakta kıyafetlerimi giyip aynaya baktım.Gerçektende atlar sonra en azından diş görünüş olarak kendimi iyi hissediyordum.Aşağıya inip yansan askılı siyah hafif salaş çantamı aldım.Kapıyı açıp siyah dolgu topuklularımı giyip kapıyı çektim.Bir kat aşağı inip caddeye çıktım.Taksi beklerken yine anılar gözümün önünde canlanmaya başladı.Canım annem cadde olduğu için bahçe kapısından dışarı adım attırmıyordu.Bir keresinde anıla uyup çıkmıştım.Neredeyse ikimize birden araba çarpacaktı,tabi annem bizi kolumuzdan çekmeseydi.O an anılı ne kadar sevsede kızmıştı.Şu an o güne dön deseler,imkanın var deseler tereddütsüz dönerdim.Anılardan çıktığımda yokuş aşağısındaki sarı arabayı gördüm.Buraya yaklaşırken elimi kaldırıp durmasını sağladım ve kapıyı açıp içine girdim.Adresi verip arkama yaslandım ve gözlerimi kapattım.Arabanın yavaşlamasıyla gözlerimi araladım.Müzik sesi hafiften kulaklarımı doldururken çantamdan 50 tl çıkartıp şoföre uzattım,para üstünü alıp aşağı indim.Inmemle bartın önünde duvara yaslanıp konuşanlar-özellikle erkekler-dönüp bakmışlardı.Göz devirmemeye dikkat ederek barın içine girdim.Gözlerimle etrafı taramama rağmen bizimkileri göremiyordum."Hşşt fıstık yalnızsan bizle takıl " diyen erken grubuna aldırmadan bar taburelerinden birine oturdum.Işte tamda bu yüzden barları sevmiyordum.Tam çantamdan telefonumu çıkarmıştım ki biri elleriyle gözlerimi kapattı.Korkuyla sıçrarken boğuk ve kalın bir kıkırdama sesi duydum,duymamlada rahatladım.Anıl ellerini çekerken "Çok fenasın,çabuk korktuğumu biliyorsun"diye sahte bir kızgınlık takındım."Ne yapayım seni korkutmak hoşuma gidiyor."dedi yine gülerken."E hadi gel bizimkiler ileride oturuyolar."deyip beni kaldırdı.Insanlari yarı itip yarı surukleyerek yanlarina vardik.Bizi görünce kalkıp sarıldılar.Beraberce oturup sohbete başladık."Ooo Alesa Hanım yine maşallahınız var.Sahalara geri döndünüz bakıyorum,hekes yine sana bakıyor."dedi Deniz ima ile.Bora "Deniz sana kimse bakmayacak ! En bakıyorum yetmiyor mu ! " diye hafif kızarak söylendi.Onlar tartışırken Anıl'ın yüzüme eğilip"Deniz haklı,seni nasıl koruyacağımı inan hiç bilmiyorim.Bu yakışıklı yüzüm bugün morluklarla kaplanmasa iyi."dedi."Abartmayın Anıl.Hem kavga felanda yok,lütfen."deyip gözlerinin içine baktım."Sen böyle masum bir şekilde bakarken ben sana karşı durabilir miyim hiç ? "deyip derin bir şekilde bakmaya devam etti.Gülümseyip önüme döndüğümde "Şaka bir yana seni böyle görmek beni ne kadar mutlu etti bilemezsin"deyip kolunu omzuma attı.Onu görmek bana oldukça iyi gelmişti."Ooo siz sohbeti kurmuşsunuz biz kalkalım rahat rahat konuşun"diyen Bora'ya karşılık Anıl "Saçmalama oğlum ne kadar güzel olduğunu söylüyordum."diyip kaşlarını çattı.Ikisininde imalı bakışları üzerine dans edenlere çevirdim başımı.Bazıları daha şimdiden deliler gibi sarhoş olmuş,çılgınca dans ediyordu.Gözüm merdivenlere takılınca siyah süper mini giyen bir kızla 40'lı yaşlarında bir adamın yukarıya çıktığını gördüm.Saf değildim,yukarıya ne için çıktıklarını tahmin edebiliyorum.Adamın kızın omzunda olan elindeki yüzüğünü görmüştüm.Gerçekten iğrenç.Bari evliyken yapma.Onlar gizem kaybolduklarında tam gözümü masaya ceviriyordum ki yukaridaki localardan birinde yuzu tam gozukmeyen bir adamin gozlerinin tam bana baktiginu fark ettim.Isin garip kismi bakmasi degil,dik bakmasiydi.Yani bos bir bakis olmadigimi hissetmistim nedense.Bir elinde icki vardi digeri ise cebindeydi.Sarhos gibi durmuyordu.Tam tekrar gozleribe bakacakken Anıl'ın seslenmesiyke başımı masaya çevirdim."Pardon dalmışım."deyip konuşmaya katıldım.Bir ara tekrar oraya baktığımda orada olmadigini gördüm.Paranoyaklasmamam gerektigini kendime hatirlatip tekrar masaya dondum.
"Arkadaşlar ben bir lavoboya gidip geleyim."dememle Anıl "Bende seninle geleyim"dedi.Bora "Oğlum napıcaksın sende mi bayanlar bölümüne gireceksin"deyip kahkaha attı."Saçmalama Bora tek başına gitmesin diye tabi"Deniz "Acil sen burada kal istersen"dedi imayla.Arkami dönüp lavoboya giderken Deniz'in neden oyle söylediğini düşünüyordum.Aslında biliyorum,Anıl her an benimle.Her boş vaktinde.Deniz beni çok boğduğunu düşünüyordu.Fakat bu ilgi benim hosuma gidiyordu,ayni bir dost,bir abi gibi.
Lavobonun kapisini açıp iceri girdim.Elimi yıkayıp peçeteyle kuruladim ve dudak kalemimi tazeledim.Aynaya bakip yuzumu inceledim.Bir tarafim şu an evde annemin odasinda olene kadar aglamami isterken diger tarafim artik boyle olmasini,annemin ve arkadaslarimin boyle istedigini soyluyordu.Daha fazla taraf gecisi yapmadan lavobonun kapisini actim.
Karanlik koridordan ilerleyip sola sapmamla birine çarptım "Afedersin-"özrümün yarim kalma sebebi orman yesili gozlerdi.Onunkiler yesil ise benimkiler ne ? diye dusunurken yabanci adam konusmaya basladi"Hiç problem degil.Dalgin olman gayet normal"deyip hic samimi olmayan arti bir o kadar sinsi bir sekilde siritti.Ciddi bir şekilde "Dalgın olmam neden normalmiş söyler misiniz ? ",dedim."Tabii.Sonucta bende yakinimi,pardon en yakinimi kaybetsem bende dalgin olurdum."deyip siritti."Se-sende kimsin ? Hakkimda nasil bilgi sahibi olabiliyorsun ? "diye kekeleyerek sordum.Şaşırıp korktugu zamanlarda kekelemem berbatti."Be-ben hic kimseyim."deyip su anda dalga gecmesi beni sinir etti.Yüzüme yaklasip buklelerimden birini eline aldı ve "Tekrar karsilasacagimizdan emin olabilirsin küçük kız."deyip elini cekti.Samimiyetten uzak,benden nefret ediyormuscasina siritip arkasini dondu ve gitti.Yok olana kadar arkasindan baktim.Gorus alanima Anıl'ın iri vücudu girince toparlanmaya calistim."Alesa? Ne bu hal ? Biri bir şey mi yaptı ha söyle güzelim ? "telasla yuzumu ellerinin arasina alip baktiginda "Yok,bir sey olmadi Anıl sadece başım döndü bir an,hadi gidelim"deyip ellerinin arasindan kurtuldum ve onden gitmeye basladim.Masaya ulaştığımda Anıl "Biz gidiyoruz "deyip bizimkilere baktı.Deniz endiseyle yerinden kalkip yanima geldi."Alesa iyi kisin bebegim ? "diyip elimi tuttu "Iyiyim Deniz basim döndü biraz,alışık değilim ya ondandir"deyip zoraki bir sekilde gulimsedim."Deniz ben Alesayi eve biraksam iyi olur.Bora,görüşürüz kardeşim."deyip selamlasti."Deniz merak etme iyiyim,ama eve gitsem daha iyi olacagim."dedim."Ama eve gidince mesaj aticaksin "deyip beni optu."Merak etme Deniz ben varım.Hadi görüşürüz "deyip beni omzumdan göğsüne yasladı ve çıkışa doğru yürümeye başladık.Son kez locaya baktigimda yesil gozlununde bana baktigini gördüm.Serefe der gibi icki bardagini kaldirip icto ve o an onu son gorusum oldu.Ya da kim bilir,ilktir ?
•-•-•-•-•