Sabah alarmın sesiyle uyandım.Yeni bir gün.Yeni duygular.6 aydır bir ölüden farksızdım fakat nedense bugünümün öyle olmayacağını hisseder gibiydim.Artık gercektende toparlanmam gerekiyordu.Üniversitede ki birinci yılımın son dönemini anca vermistim zaten.Bu yüzden çok sıkı çalışmam gerekiyordu,her iki anlamda.Okullar açılmadan önce bir iş bulmam lazimdi bundan dolayı bugün erken kalkmistim.Annemin istedigi gibi,adimin anlami gibi insanlari savunmam,haklarini aramam icin okulumu en iyi dereceyle bitirmem lazimdi.
Yataktan kalıp odamim çaprazında kalan banyoya geçtim.Hızlı bir şekilde banyomu olduktan sonra odama girip dolabimin karsisina gectim.Canım annem her şeyimi düşünüyordu.Hiçbir zaman hiçbir anlamda yokluk çekmedim.Tamam belki annemin meslegi vardı,hemsireydi fakat yinede cekmemistim işte.Gözlerinin dolmasiyla kendime geldijm ve yukari bakıp yaşları geri göndermeye çalıştım.Tekrar dolabima baktim ve spor giyinmek istedigime karar verdim.Siyah skinny mi,üstüne siyah sıfır kol tisortumu onun ustunede sifir kol kapsonlumu aldim.Hemencecik giyinip duzlestiriciyi fise taktim.Sacimin onunu duzlestirdim ve yukaridan sıkı bir topuz yaptim.Eskiden percem olan fakat simdi neredeyse ceneme gelen duz kisimlari elimle cikardim ve kenarlarima saldım.Gozumun altina siyah kalem cekip ustune,kuyruk kismina siyah far uyguladim.Koyu kırmızı dudak kaleminide cerceve yaptim mi tamamdir.Kapinin arkasındaki siyah spor sırt çantamı aldım ve içine gerekli olanlari koydum : makyaj çantam,mendillerim,kimlik kartım,ped,anahtarligim,defter,kalem,siyah fularim,biber gazı-hernekadargerekliolmasada-,
Odadan çıkıp dış kapının önüne geldim ve portmantidaki telefonumu ve kutunun içindeki 50 tlyi aldim ve pantolonumun arka cebine ikisinide sıkıştırdım.Ayakkabiliktan yeni moda topuklari yuksek siyah beyaz air maxlerimi alip kapiyi açtım ve ayakkabilarimi giydim.Kapıyı çekip dışarı çıktım ve yürümeye başladım.Kolumdaki daimi siyah saatime baktım: 9:30.Erken sayılırdı,ama benim için normaldi.Şimdi bir çay bahçesinde ya da kafede oturup gazeteye bakmaliydim ya da sokakta is aramaliydim.Karnimin gurultusu beni sokağın bitimindeki küçük Aslım Kafe'ye götürdü.Annemle favori mekanımız.Içeri girip Aslım ablaya selam verdim ve havadan sudan muhabbet ettik.O çok tatli bir bayandi.Sari kivircik saclari ve kısa boyuyla tam bir çocuk gibi gozuksede hic oyle degildi.Kocasi için aldığı ic camasirlarini bana gosterdigi zaman utanip basimi one egerdim annemde ona kızardı,ama o yinede çamaşırlarini bize gostermekten ve fantezilerini anlatmaktan cekinmezdi.Sayesinde bu islerin nasıl yurudugunu az çok öğrenmiştim."Aslım abla bana bugünün gazeteleriyle çay-pogaca ikilisi yollasana ?"dedim sorar bir bicimde.5 dakika sonra onume konanlarla basimi ona cevirdim."Sağol benim kıvırcığım "deyip gülümsedim."Napıcaksin bunları Ales ?"
"Ya ne Ales i Aslim abla yaaa "deyip isyan ettim.Ismimi kisaltip Ales adli bir sınavda benzetiyordu ve bu gercekten cok ama çok kötü."Iş bakacagim"deyip gazetenin iş ilanlari bölümünu actim."Ne işi ayol ? " "Ee Aslım Hanim paranin suyu çekildi,okumak için çalışmam lazım."deyip göz kirptim.Heh işte bir ilan.Temizlik mi ? Daha kendi evim dururken mi ? Yok kalsın."E gel burda çalış."diyen kıvırcığıma bakıp "Şu boş ve temiz yerde mi ? "deyip ona baktim "Şey,özür dilerim abla ama senin durumunu biliyorum,nasıl gecindiginide.Yani Ekrem abininde işten çıkartıldığını duydum,ben senin iyiligin için burada calisamam.Merak etme kendime iyi bir is bulacagim."deyip gulumsedim.O da bana gulumseyip başımın ustunu öptü ve "Ben her zaman yanındayım canım "dedi.Tekrar gulumseyince bunun az önce ki gibi olmadigini fark ettim."Bugün seni azad ediyorum ama sonra mutlaka yeni fantezilerimi anlatmak için seni rehin alacagim fıstık " deyip şuh bir kahkaha atti.ve içeri gecti,bende gulumseyip iş ilanlarina odaklandim.
•-•-•
Gazeteden bir şey bulamayinca yollara dusmustum,tam tamina 2 saattir iş ariyordum ve neredeyse bitik durumdaydım.
Meydandaki tahta oturaklara oturdum.Güneş tam tepedeydi.Sıcak olduğunu fark edip üstümdeki poları çıkardım ve kenara koydum.Az önce büfeden aldığım suyu içtim ve etrafa göz gezdirdim.Sağdan sola tararken dikkatimi siyah minibüs çekti.Gizemli bi'hali vardı ya da bana oyle geliyordu.Boş verip ayağa kalktım ve kafelere bakmaya devam ettim.Gözüme büyük ve pahalı olduğu her halinden belli olan kafe gibi değilde restoran tarzı yer takıldı.Burada çalışmak demek çok para almak demekti.Hiç vakit kaybetmeden içeri girdim.Kasa olduğunu tahmin ettigim yere gidip,sarı saçları olan bir kıza selam verdim.
"Merhaba"
"Merhaba"
"Ben,iş için gelmiştim.Yani belki elemana ihtiyaç vardır diye."deyip kıza baktım.
"Hmm,tabi bilmiyorum,elemana ihtiyaç var mı ama seni yine de Barkın Bey ile görüştureyim."deyip yerinden kalktı.Içeriye "Can benim yerime bak 5 dakikaya geliyorum."deyip bana döndü ve donukca "Hadi,gel benimle."
Fazla donuk bir kızdı ya da bana böyle davraniyordu.Iki kat yukari çıktık,merdivenin sonunda tek bir oda vardi.Ilerleyip önüne vardık.Kız kapıyı tiklayip açtı."Barkın Bey biri var,iş için sizinle görüşmek istiyor."
"Tamam Pera al."dedigini duydum.Pera bana dönüp "Geç "dedi ve sinirli bir şekilde bakıp gitti.Içeri geçip kapıyı kapattim ve Barkın Bey'e döndüm.Sarışın,yakışıklı,baby face biriydi."Merhaba" dedim."Merhaba,buyur otur" dedi ve eliyle önündeki koltuklari gösterdi.Geçip oturdum ve bakışlarımı mavi gözlerine çevirdim.
Bartın Bey "Adın ne ? "
"Alesa"
"Alesa mı ? Anlamı ne ? "
"Insan savunucusu."
"Çok değişik ve güzel."
"Şey..evet.Teşekürler."
"Pekala Alesa iş istiyorsun anladığım kadarıyla"deyip kaşlarını kaldırdı.
"Evet.Açıkçası her işi yaparım.Temizlik bile olur."deyip gözlerine baktım.Bir diye bana bakıp başını salladı.
"Sana bir iş verebilirim sanırım.Part time düşünebilirsin.Aldigim kadariyla universite öğrencisisin."
"Evet,öyleyim."
"Tamam o zaman şöyle yapalım.Haftanın 3 günü burada mutfakta görevli olursun.Artık sana ne iş verirlerse,çünkü eleman eksiği yok.Asıl işin haftanin iki günü olacak."
"O nedir ? "
"Benim bir ev var,daha doğrusu bir arkadaşla ortak bir ev.O iki günde de istediğin saatde o evi temizleyeceksin.Cuma akşamı arkdaşım kalmaya gelir,bir de onun için yemek yaparsan tamamdır.Ne diyorsun ? "
"Ev nerede ?"
"Beykozda.Buradan 1 otobüs.Kabul edersen sana gösteririm."
"Peki..maaşım ne kadar olacak ? "
"Ne kadar istersin? "deyip çapkınca gülümsedi.Bende gülümsedim.Gülümsemelerimiz kahkaya dönüştüğünde kapı çaldı.Barkın Bey buyur edince kapı açıldı ve içeriye Pera girdi.Bana kızgınca bakıp "Efendim aşağıda bir sorun çıktı.Şef sizi çağırıyor."dedi."Tamam sen çık,geliyorum birazdan"deyip bana döndü."Alesa'cım sen kabul edersen eğer yarın gel başla,çıkıştada beraber eve gideriz."dedi.
"Olur,yani ben kabul ediyorum."
"Maaşında 1000'le başlar,ne dersin ? "deyip göz kırptı.
Gülümseyip "Harika olur derim."dedim.O da bana gülünce ayağı kaldık ve aşağı indik.O çıkan karmaşayla ilgilenirken bende Pera'nin yanina gittim.
"Pera ? "
Bana bakıp "Efendim ? "dedi.Bakışlarındaki kızgınlık açıkça okunuyordu.Iyi gününde değildir deyip üzerinde durmadim ve devam ettim.
"Ben teşekkür ederim sana."dedim ve gülümsedim.
Bana afallamis bir şekilde baktı ve yine eski haline döndü."Ne demek canım."dedi.
"Işe alındım senin sayende.Yani yarın görüşürüz."dedim.
"Alındın demek..Peki,görüşürüz."dedi ve direk önüne döndü.
Seslice iç çekip arkamı döndüm ve restorandan çıktım.Arka sokaktan minibuse binip eve gittim.
•-•-•-•
