Annemin ölümünden sonra bir yıkıma uğramıştım resmen.Hayatın bana bir oyun oynadığını sanıyordum.Her şey gerçek dışı gibi geliyordu.Annem ölemezdi,ölmemeliydi.Şu an elimde tuttuğum elbisenin içinden bana gülümsemesi gerekirdi.Ama dediğim gibi hayat;herkese oynadığı gibi bana da inanılması zor bir oyun oynuyordu.
Gözyaşlarımı silip oturduğum yerden kalktım.Biriciğimin gül kurusu rengindeki elbisesini özenle dolaba koyup odadan çıktım.Salona gidip koltuğa oturdum.Acım taze sayılırdı,herkese göre.Bana göreyse acım hep taze kalacaktı.Kalbimin yarısı yok olup gitmişti.Ben annesiyle arkadaş olanlardandım.Annem benim için çok ama çok başkaydı.Babam olacak adam ben küçükken bizi terk ettiğinde annemle ben kalmıştık,bir tek biz.Kardeşim yoktu,daha doğrusu annem o lanet adam bizi terk ettiğinde hamileydi,üzüntüsünden bebeği düşürmüştü.O adi adam gittikten sonra bile yaralamıştı bizi.Ben içimden ona lanetler yağdırırken annemin kızan yüzünü görmüş gibi sustum,tam o sırada kapı çaldı.Gidip açtığımda bizimkileri gördüm.Cansızlığımı ve mutsuzluğumu hiç saklamadan ruhsuz bir şekilde "Hoşgeldiniz" dedim.Bora"Ohoo kızım sen hala ölüsün "diyerek içeri girdi.Evet Bora,ben hala ölüyüm."Boraa.."diye sevgilisini uyaran Deniz'e önemli değil gibisinden bir bakış attım."Hep birlikte içeri geçtiğimizde "Anıl yok mu ? "diye sordum.Bora imalı bir şekilde"Hayır güzellik,işleri varmış beyefendinin" derken Deniz "Babası çağırdı canım,her zaman ki Akif amca işte" dedi.Bora hemen her Akif amcanın adı geçtiğinde ki gibi"Ya bırak şu adama amca deme" diye söylendi.Deniz ağzını açmadan "Ne alırsınız ?" diye sordum.Bora"Valla varsa ben kola alayım" dedi.Deniz'e döndüğümde bana "Gel beraber geçelim mutfağa " demesiyle klasik söylemlerine başlayacağını anladım.Bora'ya bıktığımı belli eden bir bakış atıp Deniz'in ardından mutfağa geçtim.Deniz dolaptan kola ve maden suyu çıkartırken ben onların evde olmasına şaşırmıştım.Deniz'e döndüğümde "Bakma öyle,geçen geldiğimizde Bora'yla aldık,sen uyuyordun."dedi ve hemen ardından "Alesa ne bu haller ? Bora sana ölü demekte bi'nevi haklı."dedi ve içecekleri bırakıp bana döndü.Ellerimi tutup"Bak canım inan bana seni anlıyorum ama sende beni anla,en yakınımın,kardeşimin böyle olmasına,artık dayanamıyorum.O kötü günden bu yana kaç kere dışarı çıktın ? 2 ? 3 ? Yaşayan bir ölü gibisin.Bak yakında okullar açılacak,ilk seneki gibi yine isteyerek gitmeni istiyorum o okula.Hayata dön artık canım,lütfen,benim için."deyip dolu gözleriyle gözlerime baktı."Deniz..Ben istemez miyim normal olmayı,ama olmuyor işte.Her günüm,her saatim hatta her saniyem o geceyi düşünmekle geçiyor,uykular bile haram bana.Her gece yatarken 'acaba bu gece rahat uyuyabilecek miyim ? ' diye düşünmekten kendimi alamıyorum.Annemi ne kadar sevdiğimi en iyi sen bilirsin,O... yokken..kendimi yarım hissediyorum.Şu mutfağa her girdiğimde nereye baksam O.Ocak başında,sandalyede,cam kenarında.." durup cam kenarına bakan gözlerimi ona çevirdim"Ama bu sefer seni dinleyip senin için elimden geldiğince eski ben'e dönmeye çalışacağım.Olacağını sanmıyorum ama yin-.." "Olacak ! " diye böldü sözümü."Sen istersen her şey olur canım kardeşim benim."der demez Bora'nın sesi duyuldu içerden "E hadi be kızım görende yemek yapıyorsunuz sanacak,alt tarafı içecek getireceksiniz.Hayır yani ben bu kızları anlamıyorum.Peri de böyle,birde biz erkeklere derler uyuş- .." ben tebessüm ederken Deniz içecekleri alıp söylenerek salona geçti."Yine çenen açıldı senin Bora,biricik görümceme laf etme"
Onlar atışırken benim gözüm yine cam önüne takıldı,Deniz'in adımı söylemesiyle kendime geldim ve bende içeri geçtim.Deniz haklıydı,annemin mektubu onu daha da haklı yapıyordu.En azından onlar için kendime gelmeliydim.Yarım kalan kalbimi annem için,kardeşlerim için yaşatmam.lazımdı.