Havuzda 5 taş...

416 16 2
                                    

"Dolunayyyy!! Hadi hazırsan gidelim! Seni mi bekleyeceğim??" "Ulan hadi denyo!"
"Serenay az bekle bee! Biyerinde kurt mu var?"  dedi Dolunay aşağı inerken.
"Ağaç oldum olum burda!" diye anırdım. "Çatlama geldim bee!" Dolunay ile birlikte havuza inmek için yola koyulduk. Hava çok sıcaktı ve biz aşağı inerken sucuk gibi olmuştuk. Havuzun kenarına geldik. Yakın arkadaşımız Ada da havuzdaydı. "Aaa! Dolunay,Serenay gelin hadi atlayın!" dedi Ada. Zaten sıcaktan bunaldığım için su gözlüğümü taktım ve hazuzun  kenarında ayaklarımı ıslattım. O sırada arkamdaki bir çift eli hissettiğimde artık çok geçti. Havuzun dibini boylamıştım. Ve ayrıca karnım sızlıyordu. Suyun altından çıkıp "Woow!" diye çığlık attım. Ada gülmeye başladı. Dolunayda benden özür diledi. Ben affetmiş gibi yaptım ama hele bi Dolunay suya girsin görecekti o. Dolunayda güç bela suya girdikten sonra hemen üstüne yüzmeye başladım. Olayı sonradan kavrayan Dolunay çocuk havuzuna doğru canla başla yüzerken Ada gülmekten boğuluyordu. Dolunay'ı takip ederek küçük havuza girdim. Su dizimin yarısına geldiği için Dolunay'ı yakalamak daha kolaydı. Sonunda onu tuttum ve var gücümle küçük havuzun içine oturttum.

Onunla debeleşirken havuzun yanındaki basket sahasından gelen 5 meteorla donakaldık ve ikimizinde ağzı açık onların havuz girmelerini bekledik. İkimizde çocuk havuzunda gerizekalı gibi görünsekde hareket edemiyorduk. Başta ele başları diye tahmin ettiğim iki tanesi suya balıklama atladılar. Ardından diğerleride atladı iki tur yüzüp çıktılar. Biz arkalarından bakakalmıştık. Gözlerimiz onları takip ederken çok yakışıklı ve ele başı olarak tahmin ettiklerimden bir tanesi bize bakıp arkadaşlarına döndü. Ve sonrasında çok büyük bir kahkaha tufanı koptu. Onların kahkahasıyla kendimize gelmemiz gerektiğini anladık ve hiç takmıyormuş gibi gözüksekte nerede oturduklarını görebilmek için göz ucu ile onları takip ediyorduk. Aşırı rezil olmuştuk. Ama Ada normal davranıyordu. Ve onları hiç takmıyordu. "Ada senin nasıl dibin düşmedi ben anlamadım?" dedi Dolunay. Lafı ağzımdan almıştı. "Çok takılması gereken kişiler değil. Bizim yan komşunun oğlu ve kuzeninin arkadaş gurubu bu. Bizim aileden kimse sevmez onları. Çok ses yaparlar ve çok kabadırlar. Çok bulaşmayız onlara." dedi. Heyecanla isimlerini sordum. "İki tane sarışın olan var ya onların biri Anıl diğeri Akındır. Onlar ikizler. Kıvırcık saçlı olan ise Buğra. Bence içlerinden en efendisi Buğra zaten." dedi. Merakla " Peki ya diğer ikisi??" dedim. "Bana bakın sakın hoşlandım falan demeyin haa! Onlara bakmayın bile yoksa külahları değişiriz." dedi Ada azarlar bir biçimde. Sonra ise devam etti. "Komşumuzun oğlu olan Doğukan, hani şu size bakıp kahkaha atan..." işte ismini öğrenmiştim. Doğukan! 'Şok şok şok Doğukan ile Serenay evlenme kararı mı aldıı?' Kafamda birkaç hayal kurarken Ada devam etti. "Doğukan'ın kuzenide Emre. Zaten grupları bu kadar." dedi. "Ihım şeyy.. Aaa ben galiba birascık hoşlanma belirtisine kapılmak ile kapılamamak arasında olabilme iht-" derken Ada sözümü keserek "Anlaşıldı Serenay'ımız platonik aşka tutuldu... Hangisi??" dedi olacakları bilen bir tavırla. "Şey... Doğukan" dediğimde Ada ve Dolunay'ın gözleri pörtlemişti. "Başka birini bulamadın mı??  Salakk!! O çocuğun sen umrunda bile olmassın!! Ahh her neyse sen bilirsin. Ama sonra gelip benim omzumda ağlama Serenay!" dedi Ada bağırarak. "Ee Dolunay hanım siz hangisine vuruldunuz?" dedi Ada. Dolunay ise çok sakin bir şekilde "Hiç birine..." dedi. "Ayy Allahım sana şükürler olsun üç kişiden biri daha akıllı çıktı" dedi yukarı bakarak Ada. "Ha ha ha çok komiksiniz Ada hanım.." dedim yapmacık şekilde gülerek. Biz Ada ile konuşurken Dolunay birşeyler hesaplıyordu. 'Hiç birine' derken bile birşeyler olduğunu hissetmiştim. Tekrar Dolunay'a dönerek "Doğruyu söyle! İkizlerden biri mi?" dedim. Kafasını hayır anlamında salladı. "Yoksa Buğra mı?" dediğimde Ada'nın gözleri fal taşı gibi açılmıştı. "Yok canımm.. Buğra'yı sevmez Dolunay... dimi?? Yani bide hiç , efendi mi demiştim tam tersine hiç değil.." dedi Ada. Çok heycanlıydı. "Anlaşılan Adacığımız abayı Buğra'ya yakmış." dedim alaycı bir ses tonuyla. Sonra tekrardan Dolunay'a dönüp "yoksa Emre'mii?? " dedim heyecanla. Onada hayır anlamında kafa sallamıştı. En sonunda kendimi zorlaya zorlaya o soruyu sordum. " Doğu..kan..mı?..." dedim. Dolunay; "Hayır!! Hiç biri değilll!" diye kükreyince Ada'da bende sustuk.

Bodrumda 5 taş!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin