Basket maçı...

144 9 0
                                    

(Multi'de: Sitenin havuzu)

"Pas ver pas pas pass!"diye bağırdı Fatih. Şuan durum 17 ye 0 (sıfır! Zero!) idi. Kim mi yeniyor?!?! Tabiki takım 'yenilmezler!' yani Doğular! Ada tırnağı kırıldığı için maçtan çıktı. Bu yüzden onların takımında Doğu,Emre,Anıl bizim takımda Dolunay, ben, Fatih vardık. Ada çıkınca Buğrada çıkmak zorunda kaldı. Zaten o basketbola değil futbola yatkınmış. Daha doğrusu yatkın. Çok iyi oynuyor. 

Ada'nın ağzından;

Bizim takımın kaybetmesine dayanamamm!! İçimden ne kadar tezaurat yapma isteği gelsede yanımda Buğra bey var! Buğra bana daha çok yaklaşarak, "Ada... Sana bir şey sorabilir miyim?" dedi. 'Tabi' dervesine kafamı salladım. "Sende kızsın anlarsın. Bir kız ona nasıl evlenme teklifi edilmesinden hoşlanır?" dedi. Kesin o Büşra yellozuma edicek. Bu yüzden temkinli bir şekilde sordum. "Büşra'ya mı edeceksin?" dedim. "Hayır. Onunla kötü olaylar yaşadık." Diyerek dudağını büktü."İstersen anlat?" dedim. "Ya bende içimi boşaltacak birilerini arıyordum. Saol. Büşra bana hep evlenme ile ilgili konular açıyordu. Yani kısacası evlenmek istiyordu. Ama ben Büşra'nın evlenilecek kız olduğunu düşünmüyordum. Yani o güne kadar. Evlenme fikri benimde aklıma yatmıştı. Ama bu hemen karar verilecek bir konu değildi. Bu yüzden biraz daha düşünmeliydim. Ben onun evlenme ile ilgili sorularını yanıtsız bırakınca, o da çok hain ve iğrenç bir plana girmiş. Güya hamile olursa onunla evleneceğimi düşünmüş! Ve başka birinden bir çocuk yapmış!... Özür dilerim bağırdığım için. Sinirlerime hakim olamadım. Sonra işte sizinle hastanede karşılaştığımızda hamileydi. Çocuğun benden olup olmadığından şüpeliydim. Bu yüzden bende hazır hastanedeyken Büşrayı ve bebeği bir teste soktum. Sonucunda bebeğin dna sı benimki ile eşleşmiyordu. Yani çocuk benden değildi. Evlenme kararını düşünmekle iyi yaptığımı Büşraya söyleyip ondan ayrıldım. Şimdi ise uzuun zamandır aşık olduğum biri var. Tanırmısın bilmiyorum. Ama ona evlenme teklifi edicem. Bu yüzden sordum." dedi. Şuan mutluluktan Justin'in şarkısını açmasam bile dans edebilirim!! Evet Doluany ve Serenay ve dünyanın tam tersine 23 senedir takıntılı JB hayranıyım! Ama son zamanlarda birileri var ki jb yi arka planda bırakıyor. O da Buğra!! Madem Büşra için değil o zaman bende hayalimdeki evlenme teklifini anlatırım! Gözlerimi kapadım ve kendimi hayalime bıraktım. "Peki anlatayım. Bu benim hayalimdeki evlenme teklfidir. Öyle herkese söylemem. Hahahaha neyse devam edeyim. Bence, onu en sevdiği mekana götürmelisin. Mesela ben hep JB konseri hayal etmişimdir. Jb beni sahneye çıkartacak sevdiğim adam arkadan tek taşı ile gelip bana bütün blieberların önünde ve JB nin huzurunda evlenme teklif edecek... Her neyse canım.  Ne diyordum ben? He. Eğer kızı uzun zamandır tanıyorsan nereyi sevdiğini bilmelisin zaten. Sonra güzel bir söz söylemelisin evlenme teklifini ederken. Mesela.." derken sözümü keserek "Mesela,
'Sana, son nefesimi verene kadar baş belası olabilir miyim?' Yada 'Son nefesime kadar sana bağlı olabilir miyim?' olur mu?" dedi. Gözlerimi açıp Buğra'ya dönerek "Harika olur..." dedim. Bir an kendimden geçmiş gibiydim. Sanki o sözleri bana söylüyordu. Amaan. Neyse! Benim cümlemi bitirmemle 4 terli hayvanın üzerindeki tişörtleri çıkararak ve haykırarak Buğra'nın üstüne atladığını gördüm. Bizimkiler ise kafaları aşağıda bana doğru geliyorlardı. Akın evde oturduğu için 4 lü gezen takım sahadan çıkarken Buğra bana teşekkür etti. Emre ise Dolunay'a dönerek "Sesini merak ediyorum sessiz güzel!" diye bağırdı. Serenay ve ben Dolunay'a imalı bakışlar atıp güldük. Fatih ise atarlı bir şekilde "Gecenin kaçı olmuz hayvan gibi bağırıyor öküzler!" dedi. Tabi biz yine gülmekten öldük.

Sonuç olarak 27 ye 10 kaybederek evlerimize çıktık. Dolunay,Serenay ve Fatih'i evlerine bırakıp eve gittim. "Meryem'imm! Nerdesin kuşum?!?" dedim. "Buyrun Meryem hanım yok Melike verelim." dedi tanıdık bir ses. "Melike hatun?!?" Aman tanrım annemler gelmişş! "Anaaa!! Melike hatun! Ne zaman geldiniz??" "İki-üç saat önce gedik. Daha fazla bağırma git zıbar." dedi annem. Lafını dinleyerek odama çıkıp klimayı açtım. Üzerime Serenay'ın aldığı Jb li tişörtü giyip altına gri eşofmanımı giydim. İki kişilik yatağıma yattım. Telefonumu açıp instagramda gezinirken Buğranın paylaştığı bir fotoğrafı gördüm. Siyah bir arka planın üzerinde "kimsenin kim olduğundan haberi yok." yazıyordu. Beğendim. Ve aklımdan geçeni düşünmeden tekefonumun mesaj bölümüne girerek Buğra'ya "Bol şans, iyi geceler." diye mesaj attım. Anında mesaj gelmese küserdim. Yok yok valla küserdim. "Saol." Yazmıştı. Bu mu? Gerçekten mi?? Bir tek saol mu? Mavi tik yapıp bıraktım. Ve öküz oğlu öküzü düşünerek uykuya daldım...

Bodrumda 5 taş!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin