RUH ÖKÜZÜM

4- KARŞIYAKA

Ben hala ondan bir cevap beklerken aniden sarıldı bana. Ben daha ne olduğunu anlayamadan elimden tutup vapura doğru sürüklemeye başladı. Önceden aldığımız biletlerimizi vapurun başında dikilen adama verip 2. kata çıktık.

"Özgür dengesiz misin?" dedim mazadan çıkarken son dakikada aldığım hasır şapkamı düzelterek.

"Sen hiç dengeli bir piskopat gördün mü?"
Haklı çocuk.

"Hayatında piskopat gördün mü diye sorsana"

Homurdanıp birşeyler mırıldandı. Yanıma oturup mavi saçlarımı salak saçma örmeye çalıştı. Heyecanla ona dönüp

"Yüzme biliyorsun herhalde"

"Sende bizi iyice beyaz atletli Samsun erkeği yaptın kızım tabi biliyorum."

"Oh tamam o zaman rahat rahat atlatız. Çantaları güverteye bırakırız. Karaya çıkıncada alırız ordan."

"Kumsal burdan atlamasak olmaz mı?"

"Korkuyor musun?" dedim alayla.

"Saçmalama ya mal ne alakası var!"

"Niye o zaman?"

"Ne biliyim atlarken biyerimize bişey olur falan kıyıya gidince gireriz."

"Hayır efendim atlicaz."

"Hani demokrasi?"

"Demokrasi falan yok yaşasın mutlak monarşi!"

Aniden ayağı kalkmamla bir tutam saçım elinde kalmış olsada o da benimle birlikte ayağı fırladım.

"Gel boyozla gevrek alalım."

"Oha seviyo musun?" diye sordu heyecanla

"Niye sen sevmiyo musun?"

"Saçmalama tabiki seviyorum hatta en sevdiğim yiyecek."
Konuşurken vapurun yiyecek satılan üst katındaki yere ilerlemeye başlamıştık. Onun 5' er 10'ar çıktığı merdivenleri temkimli temkimli teker teker çıkarak üst kata ulaştık.

"Ee Özgür bey tanıyalım biraz seni. Doğma büyüme buralı mısın?"

"Evet yani birkaç sene ayrı kalmışım İzmir'den ama sonra tekrar geri dönmüşüz. Sen."

"Bende burada doğdum burada büyüdüm. Ama annem ve babamı bir trafik kazasında kaybedince beni amcam almış 4 yıl kadar Almanya' da okuduk bizim kızlarla o yanımdaki kekelerde kuzenlerim işte. Berru'nun babasıydı beni alan amcam. Bizde Almanya'da kalmak istemiyorduk. Berru'nun anneside amcamla uzun yıllar önce ayrılmışlar. Yengemde bizi almak istemiş işte lise 1'den beri onunla yaşıyoruz."

Beni adeta bir ciddiyetle dinlemişti. Her kelimeme dikkat etmişti.

"Peki ya sen, ailenden hiç bahsetmedin."

"Neyinden bahsediyim ki babamla sadece para alışverişim var. Annem desen afedersin sikine takmıyo. Nalan Bizem ve Hakan Bizem'in gereksiz oğullarıyım işte."