Ejder'in durumu gidgide kötüleşiyordu. Bir gün tam kapıyı açacaktım ki karşımda Ejder'i gördüm. Hastaneden kaçmıştı. Onu dışarı çıkardım, konuşmaya başladı. "Sanırım,hastaneden kaçtım.
Ne yaptığımı bilmiyorum. Serumlarımı kopardım. Fakat beni ya-kaladılar. Bende tekme tokat girdim. Ancak yolda daha fazla gö-
rünce daha fazla giriştim. Ancak bu sırada dikişlerimden oldum.
Ne yapacağımı bilmiyordum. Hala da bilmiyorum. Sakla beni Kumsal."dedi. Üzüldüm. Tamam demek istedim ancak içeriden
sesler geldi. Hemen Ejder aşağı masanın altına saklandı. Annem:
"Annesinin gülü ne yapıyormuş?" dedi. Hiçç desem ne fayda?
"Sana sandiviç yapsam ister misin?"dedi. Tamam mı desem.
"İki tane ne olur? Meyve suyundanda." dedim. Annem:
"Aşerdin mi? İyi tamam!" dedi ve gitti. Ejder:
"Neden iki tane istedin? Beni mi düşündün." dedi."Evet canım!"
dedim. Sandiviçle meyve suyu da geldi. Afiyetle yedik.