3.Bölüm Kızdan Erkeğe mektup

189 12 3
                                    

Kızdan erkeğe

O kadar zaman sonra mektup yazman, doğrusu beni şaşırttı. Tam unutmak üzereydim. Kullandığın kelimeleri, kafiyelerini, şiir gibi konuşmanı, betimlemelerini. Seninle konuşurken sanki o anı yaşıyor gibi olmayı. Ama mektubun da bir çok yanlış var. Ya arkadaşım biraz abartmış. Yada sen her zamanki gibi duygusala bağlamışsın. Benim çok üzgün olduğumu yazmışsın. Gel gör ki öyle miyim ben. Eskisinden de iyi bir haldeyim sahiden. Elimi sallasam ellisi dediğimi ama kimseyi sevemediğimi yazmışsın. Doğru sevmedim, ama isteseydim severdim pekala. Hem de senin sevdiğinden de fazla. Yeni birisi varmış hayatında. Hayırlısı olsun ne diyeyim? Merak ediyorum. Hala kuruyor musun hayallerini? Hayallerindeki evi, bahçeyi. Yoksa değiştirdin mi hayallerinde ki düzeni? Senin hep anlattığın bir ev var ya hayallerinde ki. Geçen gün gördüm o tipte bir evi. İçimden öyle bir girme isteği geldi ki... Az daha kapıyı çalıp girecektim içeri. İnanmazsın nasıl zor tuttum kendimi. Birde sevdiğin kızı tanıtmışsın. Gülüşünü, bakışını dünyalara değişmezmişsin. Zaten senin sevdiğin herkes, her şey dünyanın en güzeli. Var mı çirkin olup da sevdiğin birisi? Duyar gibiyim diyeceğin kelimeyi. Yok değil mi? Bilmiyorum herhâlde bana da sevdiklerim dünyanın en güzeli geliyor. Ama bunu senin gibi başaramıyorum. Sevmek güzelde ben haddinden fazla sevemiyorum. Ne dersin denesem mi acaba sevmeyi? Herhangi birini yada bir şeyi? Peki sevdim diyelim bağlanır mıyım? O olmadığın da eksik hisseder miyim kendimi? Şiir yazmayı becerebilir miyim mesela? Onu resmedebilir miyim kelimelerimle kağıda? Sever miyim sen gibi, yürümeyi yağmurda, uyumayı ay ışığında?

Of zor iş vesselam, şimdiden gözüm korktu he. Sanırım gerçekçi olmak, her şeye mantıksal bakmak daha kolay. Ve ben sevmem zaten öyle sulu gözlülüğü, olur olmadık her şeyde duygulanmayı. Neyse ben mektubun akışına kendimi fazla kaptırdım. Sevdiğin kızdan bahsettikten sonra da teselli verir gibi ağlama yazmışsın ya en fazla oraya güldüm. Hala okudukça zor tutuyorum kendimi gülmemek için. Sen birini seviyorsun diye neden ağlacaksam. Zaten sende her gördüğüne aşık olacak bir potansiyel var. Düşünsene sen her aşık olduğunda ben ağlıyormuşum. Ağlamaktan gözlerim çıkardı herhalde. Ne adamsın ya? Hadi bizim zamanımızın peri masalı falan olmasını geçtim de o Kadıköy'de ki simit ne alaka Allah aşkına? Ben daha dün ne yediğimi hatırlamıyorum, kaldı ki 6 ay önceki simit. Millet kebaplar, pirzolalar yerken, bir simidi mi aklımda tutacağım ben. Ya dalga geçiyorsun yada oyun oynuyorsun benimle. Simit kıtır kıtırmış. Allah Allah susamı da var mıydı? Allah'tan aldığın simidin susamlarını saymamışsın. Ne simitmiş be. Adına kitap falan çıkaralım istersen. Simitten bahsettim karnım acıktı. Bizimkilerde uyumuş. Bende sessizce mutfakta bir şeyler atıştırayım. Sende dikkat et fazla dalma hayallere sonra çıkartamıyoruz. Maazallah boğulup gideceksin. Gerçek hayata bile zor döndüreceğiz seni. Biraz da gerçekçi olmayı dene, bırak perileri, masalları. Böyle hayat daha güzel inan bana. Her zamanki gibi söylüyorum.

Kendine iyi bak. 

Tabi ya! O Gün Kar YağıyorduHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin