Samet ahmet ve atakanın bizi çağırmasını beklerken kapı çaldı ben kapıya koştum kapıyı açtım samete ahmete ve atakana günaydın çocuklar dedim sonrada özge yağmuru çağırdım özge ve ahmet el ele tutuştular önden kahvaltı yapacağımız yere doğru yürüdüler atakanla yağmur da yan yana gittiler sonra ben durdum ve samete
- samet ben gelmesem olurmu.dedim.samet
- neden noldu prenses.dedi.bende
- kendimi hiç iyi hisedmiyorum.dedim.samete
- tamam hadi odaya gidelim ben aşağıdan kahvaltı söyleyim beraber kahvaltı yaparız.dedi ve güldü.bende
-dur ozaman ben özge gile gelmeyeceğimize dair bir mesaj attim.dedim
Samette onaylarcasına kafasını saladı ben telefonu çıkarıp özgeye şöyle bir mesaj attım "kanki ben kendimi iyi hisedmiyorum başım felan dönüyor anlayacağın biz sametleyiz işiniz bitince sizde gelin" özgede "tamam kanka acil bir şey olursa ara" dedi
Ben telefenu çantama koydum başım çok kötü bir şekilde dönüyordu ayyağı kalkmayı denedim ve kalkamadım samete seslendim samet yanıma geldi ve bana
- noldu prenses.dedi.bende
- yaaa biz sevgili değiliz sen neden bana prenses diyosun.dedim.samet
- yaa varya sıla napsam hatta oluyor sana yeter artık seninle benim sevgilimi yoksa arkadaşmı olduğumuza karar ver artık.dedi
Samet bunları dedikten sonra kapıyı vurdu ve odadan çıktı sanki samet o sözleri sarfetikten sonra ben daha kötü oldum böyle bir beş dakik sonra ben bayıldım benim bayılmamın ardından özge ve yağmur odaya gülerek giriyorlardı lakin özge beni öyke görene kadar o anda özge çok şidedli bir şekilde çılık attı yağmur ve özge benim yanıma koştular yağmur direk benim nabzıma baktı ve özgeye
- özge sılanın nabzı düşüyor hemet ahmet gile seslen.dedi.
Özge hemen balkona çıktı ve sametttttt diye bağırdı samet ahmet atakan hepsi hızla balkona çıktı tabii sametin yüzü çok fena bir şekilde asıktı özge samete
- samet sıla baygın ve nabzı çok fena bir şekilde düşüyor.dedi
Samet özgenin dediklerini duyar duymaz bizim odaya koştu tabii ahmet atakanda neyse işte sametgil benim yanıma geldi unutmadan yağmur ve özge çok kötü bir şekilde ağlıyodu samet o anda beni kucağına alıp hemen otelin kapısına çıkardı neyseki kapının önünde bir taksi vardı sametle ben o taksiye binmiştik yağmur atakan özge ve ahmete aynı taksiye bindik yağmur özgeye
- sılanın kimliğini aldınmı.dedi.özgede
- evet aldım.dedi
Neyse işte bize dönersek samet gerçekten çok ama çok kötüydü tabii bende bir değişiklik yoktu aynı baygın bir şekildeydim böyle yaklaşık on beş dakika sonra hastanedeydik hastanede iner inmez beni sedyeye yatırdılar hastanedeki görevliler beni acil bölümüne götürdüler hemen serum taktılar ben kendime gelir gibi oldum ve samet samet diye sayıkladım hemşirenin biri bunu duyup özge gilin yanına gidip hasta samet diye sayıklıyo dedi samet bunu duyar duymaz yanıma geldi bana
- iyimisin.dedi.bende
- özür dilerim.dedim kısık bir sesle.samet
- sen iyi ol düşünme bunları.dedi
Daha sonra doktor geldi samete
- hastanın durumu iyi sadece biraz fazla hareketli ve buda hastaya yorgunluk veriyor.dedi.samete
- iyi de doktor bey peki şimdi çıkabilirmiyiz.dedi.doktor
- zaten onu dicektim buyrun bu taburcu işlemleriniz çıkabilirsiniz şimdi.dedi
Daha sonra doktor odadan çıktı samet beni yavaşça kaldırdı koluma girdi biz odadan çıktık özgeyle yağmurun gözleri kıpkırmızıydı beni gördükleri an yanıma geldiler ve özge ağlayarak bana sarıldı ondan sonrada yağmur geldi sarıldı ben kızlara
- noldu size böyle yaa.dedim.kızlar
- boş ver sen iyimisin.dediler.bende
- iyim ama burdan gidelim.dedim
Neyse işte hastanenin kapısından çıktık özge yağmur ben bir taksiye ahmet atakan samet bir taksiye bindik zaten hemen otele vardık otelin önünde indik ben ve kızlar hemen odaya çıktık tabi samet atakan ahmet de bizim yanımızda geldiler ben yatağın üstüne oturdum samete özgeye yağmura atakana ahmete
- hadi hazırlanalım hep beraber lunaparka gidelim.dedim.özge ve yağmur
- olur.dediler.samet
- hadii ozaman biz hazırlanmaya gidelim.dedi
Sametgil gitti özge banyaya girdi duş alıp öyle giyinecek yağmur kabine girdi bende diğer kabine girdim girdiğimle çıkmam bir olmuştu çünkü daha kıyafetlerimi hazırlamamıştım hemen dolabı açtım rahat bir şeylere bakarken yırtık sarı kotumu giydim üzerine kısa askılı mavi buluzumu giydim kıyafetleri elime alır almaz kabine girdim hemen kıyafetleri giyip kabinden çıktım yağmur üzerini değiştirmiş saçını yapıyordu yağmura baktığımda yeşil kısakolu yarım bir buluz,altına lacivert tayt,ayyakabısına bayıldım yazlık danteli babet rengi yeşil,kibar bir gümüş küpe takmıştı,saçınada fön çekmiş tepeden topladı ve yağmurun işi bitti yağmurun işi biter bitmez ben saçımı açtım tepeden kurdele yaptım daha sonra solgu topuk sarı kurdelesi olan ayyakabılarımı giydimtam benim işim bitti özge duştan çıkmış dolaptan kıyafet seçiyodu sonra özgenin yanına gidip özge ye kenara çekilirmisin işareti yapıp askılı mor yarım buluzunu çıkardım altına siyah kısa şortunu,parmak arası siyah babetlerini çıkardım. Ve özgeye oldumu bakışı attım özge gülerek kabine girdi bir beş dakikaya çıktı saçını sade bir topuz yaptı mor çantasını aldı tabii biz bütün telefonları cüzdanları özgenin çantasına doldurduk.
Ve hemen odadan dışarı çıktık zaten samet atakan ahmet dışarda bizi bekliyorlardı özge ve ahmet hemen el ele tutuştular gideceğimiz yer beliydi lunaparktı