Çarşıya geldiğimde ilk gördüğüm bir mağzaya girdim. Orda göz kamaştıran çok güzel bir elbise beğendim elbise turkuaz uzun kol kesimi kısakolu ama düşük kol , üst kısmında parıltıları olan bir elbiseydi. Bu elbiseyi kendime aldım bu elbisenin aynısı sadece renkleri farklı iki elbise aldım biri mor biri yeşildi biri özgeye biride yağmuraydı. Daha sonra işte kasiyerin yanına gittim paraları ödedim mağzadan çıktıktan sonra bir takı dükkanına girdim bu dükkandan hemen kadife turkuaz kolye ve küpe özgeyed mor renginde uzun saatli kolye yağmurada aynı şekilde kibar küçük yeşil küpeler aldım.Neyse işte aldıklarımın parasını verip dükkandan çıkıp taksi çağırdım. Neyseki taksi erken geldi taksiye bindim böyle bir yirmi dakika sonra otele vardım. Hemen odaya çıktım kapıyı açtım ki yağmur hala uyuyor özge hanım tabletiyle müzik dinliyor hemen içeri girip kapıyı örtüm aldıklarımı yere bırakıp yağmurun yanına gittim yağmura
- hadi uyan uykucu.dedim.yağmurda bana
- tamam kaltım bile.dedi.ve güldü
Yağmur kalktı duşbozukata.dedi ve kti ki yağmura
- dur .dedim ve durdurdum
Bugün yağmura aldığım elbiseyi ve küpeyi verdim yağmur bana
- teşekkürler sılamm benim.dedi.bende
- önemli değil kuzum.dedim
Ve yağmur duşa girdi daha sonra özgeye aldıklarımı elime alarak özgenin yanına gittim özgeye
- kanka sana elbise ve kolye aldım.özgede
- teşekürler kankaların kankası.dedi
Hemen yanımdan kalktı ve kabine gitti üstünü değiştirdi yağmur ve özge aynı anda biri duştan biride kabinden çıktı ikisine aynı anda baktım ve
- yakıyosunuz kızlar.dedim kızlarda
- sende giyin senide görelim.dediler
Bende hemen kabine gittim üzerime yeni aldıklarımı giydim ve kabinden çıktım özge ve yağmur aynı anda
- süper olmusun.dediler
Neyse işte biz hazırdık birazdan yemek söyleyecektik balkonda bir tane masa vardı ben o masayı hazırlıyodum özge telefonu eline alıp yemeklerin siparişini verdi. Yağmurda yatakları düzenliyodu işte bir on dakika sonra yemekler geldi biz yemekleri aldık balkona taşıdık kızlarla masaya kurulduk yan odadan sesler geliyodu biz kızlarla sinir olduk tabii ki ben dayanamayıp
- samett! .diye bağırdım
Samet odadan çıkarak
- çok pardon. Ahmetin biraz kafası bozukata.dedi ve güldü
Biz yemek yemeye başladık