Aldatılmak

34 4 0
                                    

Eskilere dönük bir bölüm olacak umarım
beğenirsiniz.

Bölüm şarkısı Skyscraper-Demi Lovato

Bir yıl birkaç ay önce...
Şu anın gerçekliğine inanamıyordum. Aras yanımda bir eli elimde,parmakları parmaklarıma,gözleri gözlerime kenetliyken sevgili olmamızın birinci yılı ve doğumgünü hediyemi veriyor bana. Kızkardeşinin ona bıraktığı,emanet ettiği tek şeyi onun kolyesini veriyor bana. Aras kızkardeşini kaybedeli iki yıl oluyordu. Bu kolye önemliydi çünkü Selin ona "Bu kolye sana,benim her zaman senin yanında,seninle beraber olduğumu gösterecek. Ama eğer bir kızı benim kadar çok seversen bunu ona ver ve o kızı hiçbir zaman bırakma ona sımsıkı sarıl ve aşkı yaşa,onu hisset. Unutma iki gün sonra bir bakmışız yokuz. Seni seven ve herzaman sevecek olan kardeşin Selin." yazan bir mektup ve bu kolyeyi bırakmıştı şimdi bu kolyeyi bana veriyordu. Bu..bu tarif edilemez bir duyguydu. Beni gerçekten seviyordu,ben de onu. Annem öldükten sonra yaşama onun varlığıyla tutunmuştum.Bir yıl önceki hediyem de buydu. Aşktı, yaşamdı,mutluluktu,Aras'tı benim Aras'ımdı... Onu o kadar çok seviyordum ki..
Birkaç ay sonra...
Anlayamıyordum son birkaç gündür Aras bana çok soğuk davranıyordu. Ama neden? Onu kızdırabilecek hiçbir şey yapmamıştım. Her şey normaldi. En azından benim için öyleydi. "Aras?" dedim yanımda oturan Aras'a bakarak. Her zaman içleri gülen, hayat dolu bakışlarla bakan gözleri artık donuktu, canlılığını yitirmişti. "Ne?" dedi hafif sinirli bir tonda. Neye kızıyordu? Ne yapmıştım? "Neden sinirlisin?" dediğimde bana öldürücü bakışlarından birini gönderdi.(Müziği burada açabilirsiniz.) "Sinirli değilim. Sadece...herkese görmesi gereken tavrı sergiliyorum." dediğinde konuşamaz hale gelmiştim ama içimde volkanlar patlıyordu. Saç tellerimin dibine kadar tüm vücudumu kırgınlık ve kızgınlık duygusu kaplamıştı. Bir anda "Ben sana ne yaptım ki? Pislik herif,ben sadece senin için iyi bir sevgili olmaya çalışıyordum. Sadece sana yeterli olmaya çalışmaktan başka ne yaptım ki? Şimdi herkes mi oldum? Ben sana bu muameleyi görecek kadar kötü ne yapmış olabilirim ki? Sıkıldın mı, benden sıkıldın mı? Özür dilerim tamam mı, ne yaptığım hakkında hiçbir fikrim yok ama özür dilerim." dedim onu iterek sonra daha kısık bir sesle "Sana yetemediğim, sana layık olamadığım, iyi bir sevgili olamadığım için, her şey için özür dilerim." dedim ve koşarak evden çıktım. Duvarın önüne çökerek ne zaman akmaya başladığını bilmediğim gözyaşlarımın daha da şiddetlenmesine izin verdim. Hıçkırarak ağlıyordum. Yalnızdım ve soğuk hava tenime yalayıp geçiyordu.

***********
Aras'ın evinden geleli dört saat oluyordu. Ağlamaktan gözlerim kızarmış ve şişmiş, çekiştirmekten saçlarım darmadağın olmuştu. Bana nasıl böyle bir şey söylerdi. Ama unutmak için yapabileceğim tek şey biraz içmekti. Normalde öyle içen biri değilim, hatta biradan nefret ediyorum bile diyebilirim ama ne demişler denize düşen yılana sarılır. Benimki de o misal işte. Annem öldükten sonra da içmiştim. Eskiden Aras'la geldiğimiz bara gitmek için hazırlandım ve yola çıktım. Sadece bir kere gelmiştik zaten geldiğimiz gibi de çıkmıştık. Hani bazen böyle dizilerde filan çok havalı bir yermiş gibi gösterirler ya, hah hiç de öyle değil. Dans ederken birbiriyle bütünleşmiş bedenler, leş gibi ter ve alkol kokusu, öğk. Mide bulandırıcı bir şey. Zaten yaşımız da tutmuyor ama yine de birkaç kaçamaktan bir şey olmaz. Barın olduğu sokağa ilerlerken bir ses duydum. Etrafıma bakındım,kimse yoktu. Ses tekrar gelince, sesin geldiği yöne doğru ilerledim. Gördüğüm manzara karşısında donakaldım. Aras ve Ceylin... Ceylin'in üzerinde aşırı derecede mini, kan kırmızısı straplez bir elbise ve..ve Aras'la tutkulu bir şekilde öpüşüyorlar. Şimdi Aras beni...beni aldatıyor muydu? Bu yüzden mi sinirliydi? "Pislik,aşağılık herif. Sen de diğerlerinden farksızsın. Sedece zevkini düşünen bir gerizekalının tekisin. Senin beni sevdiğini düşünmüştüm. Ama sen beni aldattın. Yalancı pislik. Senden nefret ediyorum. Seni görmek istemiyorum." dedim. Sesimi duymalarıyla irkildiler. Ceylin yüzüne pis bir sırıtış yerleştirirken Aras'ın yüzünde bir iki saniyeliğine pişmanlık gördüm ya da benim hayal ürünümdü. Aras bana doğru yürüdü ve boynumdaki melek motifli Selin'in kolyesini çekip eline aldı "Sen bunu haketmiyorsun. O kadar önemli değilsin." dediğinde bütün dünyam başıma yıkıldı. Aldatılmak on harf dört heceden oluşan iki saniyede bir insanın dünyasını başına yıkabilen bir eylem...

Şu anda saat 00:39 ve benim için çok yorucu bir gündü. Duygulu bir şeyler yazmaya çalıştım umarım size de hissettirebilirim. Bu bölüm eskilere dönüktü ama tam zamanına karar veremedim. Umarım beğenmişsinizdir. :)

TuhafHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin