GEÇMİŞE YOLCULUK

18 2 0
                                    

                     

                   Foto : Andrea' nın annesi Julia.


                  Stefan beni daha önce sahilin görmediğim ya da görüp de hatırlamadığım bir tarafına götürdü. Büyük bir kayaya oturduktan sonra, 

                  "Peki buraya ne zaman geldin?" diye sordu Stefan.

                  "Çok olmadı"

                  "Peki ne zaman geri döneceksin?"

                  "Sadece 1 ay buradayım." 

                  "Uzun zamandır seni görmedim, yoksa evlendin mi?" Bu soruyu sorarken başını öne eğmiş bir kaç çakıl taşına ayaklarını sürtüyordu. Yanlış anlamaması için net bir cevap verdim. 

                  "Hayır, evlenmedim"

                  "Sesindeki bu hüzün nereden geliyor,Buraya geldiğinden beri çok değişmiş gibisin tabi insan değişir fakat sen çok neşeli biriydin"

                  "Sadece başımdan bir takım olaylar geçti, buraya kendimi toparlamaya geldim."

                  "Pekala biliyorsun, anlatmak istersen, buradayım." Stefan'ı şuan ki Stefan'ı tanımasam bile ağzından çıkan her kelime bana güven veriyordu. Ve istedim. Anlatmak istedim.

                  "Dinle, sanırım anlatmak istiyorum."

                 

                 4 Yıl önce

                07.02.2011       

               "Biraz neşelen  Andrea, bugün doğum günün"

               "Sadece gerginim biliyorsun annem ve babam yurt dışından gelecekler."

              "Pekala, onları hava alanından ben alırım." Sende bu arada biraz yürüyüşe çık veya ne bileyim yap bir şeyler. Sadece sakin ol." 

                 "Saat 9:00 geç kalacaksın çabuk ol."

                   Amelia gitmişti ve caddeye doğru yürümeye karar verdim. Ara sokaklardan birinden geçerken bir kadın sesi duydum can çekişiyordu. Hemen sesin geldiği yöne doğru koştum. Her yer çok karanlıktı. Sonunda onu görebilmiştim. Bu sefer canı yanmıyordu ağlıyordu. Hemen ona doğru koştum.Yanına gitmeden 2 metre önce her taraf kandı. Korkudan ne yapacağımı bilemedim. Benden yardım istiyordu. Evet sonunda anlamıştım. kadın doğum yapmıştı fakat bebeğini görememiştim.

                    "Bayan iyi misiniz? size ne oldu böyle?" 

                   "Yal.. yalvarı..rım, bebeğim orada, o- onu aldı."

                     Eski terk edilmiş bir giysi fabrikasını işaret ediyordu. İçeriden bir bebek ağlamasının geldiğine emindim. Daha doğru düzgün düşünemeden hemen kadının gösterdiği yere doğru koştum. Evet, duyuyordum bir bebek ağlamasıydı bu. Sesin geldiği yöne doğru koştum. Başımdan aşağıya o kadar büyük bir ağrı hissettim ki bir andan tüm vücudum yere serildi. Kıpırdayamıyordum, ve daha da kötüsü biri beni sürüklüyordu . sonunda durdu ve ben bayıldım.

                     


                    Uyandığımda sanki ay tam tepemde imiş gibi ışık gözlerimi alıyordu. Neredeyim ben böyle? Tanrım başım! Vücudum o kadar ağırdı ki yer çekimine karşı koyamıyor, kalkamıyordum. 

                      

                     "Tanrıya şükür! Andrea!"

                     "Hey anne neler oluyor? Hastanede miyiz?"

                     "Ahh... hatırlayamıyorum neler oldu böyle sadece dün biraz hava almaya çıkmıştım."

                     "Hey dinle Andrea şimdi bunları düşünmemelisin doktorunu çağıracağım"

                     "Anne dur neler oldu? karnım ağrıyor. Ah..." Karnıma dokunduğumda... Bu da ne böyle?

                     "Aman Tanrım! Bu da neyin nesi! Tanrım!" Çığlığı basmıştım. Hamileydim.

                      

                      

                    

                   

-GRİ-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin