10.Bölüm

126 11 11
                                    


"Yakınlarında olanlar sana gitgide zarar vermeye başlıyacak. Listenin ilk sırasında da Minho olacak. Ona karşı güven besleme çünkü o seni sevmiyor ve sadece bir oyun içerisinde. Kendine dikkat et!!"

Mesajı tekrar tekrar okuyup bir anlam vermeye çalışıyordum neydi bu mesaj şimdi ne demeye çalışıyordu hemen numaraya geri mesaj attım 'Sen kimsin ve ne demeye çalışıyorsun?' Mesajı yolladıktan bi kaç saniye sonra 'Herşeyi yakında öğreneceksin kendine dikkat et' neydi şimdi bu hemen bana mesaj atan numarayı aramıştım 'Aradığınız numaraya şuanda ulaşılamıyor'

Birde telefonunu kapatmıştı vaay yine birileri bizimle oyun oynamak istiyor bir mesajla Minhodan şüpe edemezdim ama bunu o söylemeliydim hemen Minhoya buluşmak için mesaj atmıştım.

Hemen hazırlanıp çıktım kısa süredede Minho gelmişti bir yere geçip oturmuştuk ve bende hemen konuşmaya başladım.
"Konuyu uzatmayacağım seni suçlamıyorum sadece bilgin olsun diye söylüyorum bugün bana bilmediğim bir numaradan mesaj geldi" deyip telefonu ona uzattım mesajı okuduktan sonra gülen yüzü birden düştü ve sinirlenmişti "Ne oldu?" Biraz duraksadı ve gözlerimin içine birsüre bakıp gözlerini çevirdi.

"Bunlara inanmıyorsun değil mi?" Ellerini tuttum "Saçmalama senin böyle birşey yapmayacağını beni sevdiğini biliyorum sen böyle birşey yapmazsın ama bizimle uğraşan birileri var bilmeni istedim." Biraz rahatlamıştı "iyi yapmışşın bitanem sen merak etme ben bu işi halledicem şimdi kalkmam gerek" deyip oturduğu yerden kalktı ve bana sarılıp yanımdan ayrıldı. Biraz tedirgin olması tuaf gelmişti ama ona güveniyordum o böyle bişeyi yapmazdı o yüzden içim rahattı.

MİNHO: (minhonun ağzından) :

Tamda ona beklenen bir davranışı yapmıştı sulliye mesajı atmıştı aklı sıra beni korkutucak hemen mesaj atıp terkedilen depoya onu çağırmıştım. Kısa sürede gelmişti. Ona yakışmayan o pis sırıtışını yapmıştı. "Beni çağıracağını biliyordum Minho noldu sevgilin hemen sana mı anlattı anlaşılan inandıramamışız küçük hanımı" deyip sırıtıyordu yüzüne yumruğu geçirmiştim. "Neden yapıyorsun bunu Taemin neden"
Ağzı kanıyordu ama hala o pis sırıtışını atmaya devam ediyordu. "Sen sulliyi yatağa atmak için benle iddeaya girdin ama ona aşık oldun kurallar böyle değildi" "İddea falan yok ben sulliyi seviyorum" kahkaha atmaya başlamıştı.

"Sulliden ayrılacaksın yoksa o herşeyi öğrenir." "Biz ayrılınca senin çıkarın ne olacak" tekrar gülüyordu ve sinirimi bozuyordu "Hala anlayamadın mı ben sulliye aşığım ve başından beri herşey benim planımın bir parçasıydı sen sadece ben ne istersem onu yaptın ve yine yapmak zorundasın" tekrar bir yumruk geçirmiştim kendime hakim olamıyordum.

"Anlat ne yaptın bu zamana kadar anlaat" biraz toparlanmıştı "zaten onu Key denen zibidiye kaptırmıştım birde sana kaptıramazdım onların ayrılmasıni bekliyordum tam ayrılmışlarken birde sen çıktın başıma sullinin sana karşı ilgisini görmüştüm ve sana yakınlaştım ve seni bu iddeanın içine soktum ve sulliden seni anca böyle soğutabilirdim ve başardım sulli herşeyi öğrenecek" burnumdan soluyordum resmen bi şeytan çıkmışti bu hikaye bu şekilde bitemezdi ben sulliyi seviyordum ve asla ondan vazgeçemezdim.

Onu bırakıp ayağa kalktım "bizi ayırsan ne olacak sulli asla senin olmayacak ve benden nefret ettiği gibi sendende nefret edecek o yüzden yapamassın." Oda doğruldu "evet belki başta dediğin gibi olucak ama arkadaşı olduğum için beni bigün affedicek ama seni?? hiç düşündün mü?" "Pislik herif tamam birşey söyleme ayrılıcam" yüzüne o pis sırıtışı yine yerleştirmişti "Yarına kadar bitirdin bitirdin yoksa sulli herşeyi öğrenir" deyip çekip gitmişti.

SULLİ:

Evde pineklemekten yorulmuştum canım sıkılıyordu Lunada bütün gün Jonghyunlaydı bi akşamları eve geliyordu tek çare televizyonu açıp k-drama izliyordum. En heycanlı yerinde kapı çalmıştı hay senin tamda denk gelirsiniz kapıya doğru yöneldim gözüm televizyondaydı"
Gir çabuk Luna en heycanlı yerinde geldin deyip koltuğa yöneldim. Kolumdan tutup beni kendine çevirdi gelen Luna değil Minhoydu gözlerim faltaşı gibi açılmıştı "bu saatte ne işin var burda" elli saatine gitti "saat 8 çok geç değil özledim hem senin sevgilin varken böyle sahnelerimi heycanlı buluyorsun" gülümsedim elindekileri aldım "Onların aşkları hep ulaşılması zor aşklar kimileri imkansız kimileri zorlu biraz heycanlandırmıyo değil bizimki öyle değil kolay ama çok seviyorum işte nabiyim" deyip gülümsedim dudağına ufak bi öpücük kondurmuştum elinden tutup koltuğa oturttum dizi bitene kadar izledik ne ben nede o konuşmuştu bıraksalar omzunda sonsuza kadar yaşayabilirdim.

Dün gece aramızda olanlarda çok saçma davranmıştım o benim sevdiğim adamdı ve birşeyler yaşayacaksam bu onunla olmalıydı ve ona güveniyordum bu konuyu onunla konuşmam gerekiyordu dizi bitince televizyonu kapatıp bedenimi ona yönelttim seninle konuşmam gerek Minho deyip gözlerine odaklandım. " Dün gece aramızda yaşananlar hatalıydım biliyorum ama ben hazırım çok düşündüm böyle şeyler yaşayacaksam bu sevdiğim adamla olmalı ve sana güveniyorum beni sevdiğine inanıyorum." Yüzüme bir süre baktı yutkunup konuşmaya başladı "Bak sulli ben duygularımdan emin olamıyorum bu düşündüğün şey benim için çok önemli bişey ama ben senin gibi hissedemiyorum daha fazla bana bağlanma ben ayrılmak istiyorum affet beni" deyip gitmişti ne olduğunu anlayamıyordum 1 günde ne değişmişti dün aşığım diye başımdan ayrılmayan adam şimdi nasıl olabilirdi söylediğim şey yüzünden miydi olamazdı eğer öyle birşey olsaydı o gün bana yakınlaşmazdı aklım almıyordu hemen ceketimi alıp peşinden çıkmıştım.

Tahmin ettiğim gibi çok uzaklaşmamıştı hemen kolundan tutup çevirdim "ne yapıyorsun sen bide sana böyle birşeyi söylemişken sana güvendiğimi anlatmışken beni bırakıp gidiyor musun ?? Ha ? Ne oldu anlat ne değişti birden bire." Gözlerimin içine bakamıyordu "seni sevmiyorum" gözleri dolmuştu "hayır seviyorsun" deyip avucumun içine aldım yüzünü
"Yüzüme bak sen beni seviyorsun bu akşam söylediklerini söylemedin sayacağım hadi gel gidelim" ellerimi yüzünden çekti "eve git" "gitmeyeceğim" arkasını dönüp gidiyordu olduğum yere çöktüm gözlerimden yaşlar süzülüyordu "eğer şimdi gidersen seni bidaha kabul etmeyeceğim" diye arkasından bağırmıştım beni umursamadan gitmişti bir süre orada ağlayıp eve döndüm hayatımda ilk defa birisine okadar güvenip sevmiştim ki beni yarı yolda bırakacağını tahmin bile edemezdim.

Sessizlik hakimdi ona okadar öfkeliydim ki yaptığı şeyi hazmedemiyordum göz kapaklarım ağırlaşmıştı uykuya dalmama ramak kala zil çaldı kapıyı açtığımda gelen Teamindi yine herzamanki gibi en kötü günümde damlamıştı kapıyı açık bırakıp içeri girdim salondaki yeşil koltuğa uzandım oda başucuma oturdu. "Gene birşeyler ters gidiyor anlaşılan anlat" yüzüne boş boş bakmıştım anlamış olucakki gülümsedi "tamam senden hoşlanıyor olabilirim ama yine dert ortağınım" gözlerimi devirdim "bana iyi bir arkadaşmış gibi davranma diyen sen değilmiydin ? Bu aşk yüzünden hem en iyi arkadaşımı hemde sevdiğim adamı kaybettim sevmeyin beni sevince daha çok üzüyorsunuz" deyip sırtımı döndüm.

MINHO:
O kadar kötü bir durumdaydım ki bana en çok güvendiğini bir günde onu bırakıp gitmiştim hep o Taemin piçi yüzündendi ona onu sevmediğimi söylemek okadar zordu ki onun kırılmış kalbini hissedince param parça oluyordum onu orda bırakıp gittiğimi düşünüp dahada harap etmişti kendini yolun ortasında benim yüzümden ağlarken gidip sarılamamak o kadar koyuyordu ki ama bunu yapmak zorundaydım aramızda birşeyler yaşadıktan sonra bıraksaydım Taeminin eline koz geçecek ve sullinin daha çok canı yanacaktı bu yüzden o an bitirmem gerekiyordu yoksa Taemin herşeyi söyleyecekti ve bana birdaha güvenmeyip nefret edecekti en azından Taeminin gerçek yüzünü gösterene kadar ondan uzak kalmam gerekiyordu. Ben kendi düşüncelerimde boğuşurken telefonun bildirim sesiyle telefonu elime alıp mesaja baktım mesaj Taemindendi 'Afferin güzel iş söz dinliyorsun şimdi biricik sevgilimle vakit geçiricez ona iyi bakıcam merak etme'

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 29, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KALP AĞRISIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin