Dövme

168 17 9
                                        

Luhanı tanıyana kadar aşkı bilmiyordum. Hatta aşka inanmıyordum bile. Luhan'dan önce Kağan vardı evet ama öylesine birşeydi. Tam anlamıyla sevdiğim bile söyleyemem. Ama Luhan kalbimin en derinlerindeki hisleri ortay çıkardı. Aşka inanmamı sağladı benim. Biz zamanlar sevdiğim kişi için ölmeyi saçma bulurdum ama şu an gözümü kırpmadan Luhana bütün ömrümü veririm.

Telefonun çalmasıyla uykumdan uyandım ve sinirle telefonu aldım. Arayan Luhandı. Benim uykucu biri olduğumu anlayamadı bu çocuk hala.

Ne var ya sabah sabah. Dedim ağlar gibi bir sesle. Sanada günaydın. Dedi alay ederek. Sabahın köründe arıyor bir de kibarlık bekliyor benden. Ya neden erkenden uyandırıyorsun sevgilim. Dedim deminki öküzlüğümü telafi etmek isteyerek. Aşağıda bekliyorum hemen hazırlanıp in. Bana bir iyilik yap ve çabuk hazırlan diyecem ama yapmazsın biliyorum. Neyse bekliyorum güzelim. Dedi ve telefonu yüzüme kapattı.

Hah? Yok ya kibar olunmaz bu çocuğa karşı. Hayır yani 12 tane EXO üyesi varken neden en öküzünü sevdim ki? Neden yani?

Homurdanarak yataktan kalktım ve giyinmeye başladım. Üzerime kot gömlek altıma da kot bir şort giydim. Saçlarımı dağıtıp hafif bir makyaj yaptıktan sonra kızlara haber verip evden çıktım. Luhan arabanın yanında beni bekliyordu.

Daha yarım saat daha bekletmen gerekiyordu erken geldin şaşırtıyosun beni prenses. Dedi dalga geçerek. Sonuçta Luhandan bahsediyoruz ' Meraba evgilim seni özledim' demesini beklemiyorsunuz değil mi? Sinirlerimi bozma ve bu saatte neden çağırdığını söyle öküz. Diye tısladım. Güldü ve 'Tamam arabaya in orada göstericem. Dedi. Benim soran gözlerle baktığımı görünce 'Tecavüz edicek değilim bin şu arabaya. Dedi ve arkasında kızarmış bir adet Naeun bırakarak arabaya bindi. Bende sonunda kapıyı açıp bindim.

Ne göstericeğini beklerken gömleğinin düğmelerini açmaya başladığında çığlık attım ve gözlerimi kapattım. Tamam yani yalan yok şu an gözlerimi açmak istiyorum ama çocuğun gözünde sapık olarak algılanmak istemem öyle değil mi?

Aptal. Cidden burda sana tecavüz mü edicem. Saçmalamayı bırak ve gözlerini aç. Dedi sert bir sesle. Ee bende canıma susamadım tabi sonuçta karşımda bir öküz var o yüzden gözlermi açtım. İlk başta gözlerim istemsizce karın kaslarına gitti ama sonra hemen kalbinin üzerinde yazan 'İrem' yazısını görünce dilim tutuldu.

Luhan... Dedim. Ne diyeceğimi bilmiyordum. İsmimi dövme yaptırmıştı. Hemde gerçek ismimi. Ne olursa olsun hep kalbimde olduğunu göstermek için yaptırdım bunu. Sen herkesin hayranı olduğu Naeun değilsin benim gözümde. Sinirlendiğinde ağlayan, utandığında gözlerini kaçıran, uykuluyken cadıya dönen ama uyurken melek gibi olan ve her gün beni biraz daha kendine aşık eden İremsin. Dedi. 

Han bazı müzikler olur insanın rahatlamasını sağlar ya. İşte onlardan daha rahatlatıcı bir sesi vardı Luhanın. O ses bu sözlerle birleşince nefesimin kesilmesine sebeb oldu.

Beş dakika kadar sustuk ve 'Bende senin ismini dövme yaptırmak istiyorum' Dedim. Kararlı bir sesle Hayır olmaz canının acımasını istemiyorum. Dedi ama yavru köpek bakışlarımı atmaya başlayınca Tamam baş belası ama kalbinin üzerine yaptırmak isteyip adama oranı buranı gösterirsen önce onu sonra seni öldürürüm. Dedi. Ve evet öküz Luhan geri geldi. Bende ne zaman gelir diye bekliyodum. Luhanı tanımadan önce kendine erkeksi dediğini duydukça sen mi erkeksisin diye gülerdim ama farkettim ki Luhan bizim Türkiye'deki kırolardan farklı değil. Tamam omzuma yaptırırım olur mu öküz? Diye sorduğumda kafasını salladı ve arabayı çalıştırdı.

Dövmeciye gidene kadar sesimi çıkarmadım çünkü her an kararndan vazgeçip yaptırmamasından korktum. Dövme yaptırmaktan birazcık korkuyordum ama Luhan için değer herşeye.

Dövmeciye girip o koltuğa oturduğumda içimi bir korku sardı ve Luhan farkedip kulağıma 'Korktuysan gidelim' diye fısıldadı ama kafamı sallayarak hayır dedim. Adam omzuma Luhan yazısnı işlemeye başladığında canım çok yanmıştı ama Luhan elimi tuttu ve gözlerime baktı. O an acının hafiflediğini hissettim ama birden canım acıyınca ah diye inledim. Luhan sinirle adama döndü ve Yavaş yapsana kızın canını acıttın lan. Dedi bağırarak. Kolundan tuttum ve Tamam sakin ol. Dedim. Beş dakikaya dövme bitmişti.

Dövmeciden çıktığımızda arabaya bindik ve kahvaltı yapmadığımız için cafe tarzı fazla tanıdık olmayan bir yere gittik. Şu an gazetecilerle falan karşılaşmak istemiyorduk. Kahvaltı yapmaya başladığımızda Luhanın bana baktığını farkedip kafamı kaldırdım. 

Bir şey mi oldu? Dedim gülümseyerek. Sadece... Bilmeni istediğim bir şey var. Bu dövmeler kalıcı olduğu gibi senin kalbimdeki sevginde kalıcı. Hayatıma girdiğinden  bu yana sensiz bir gün bile düşünemiyorum. Bu yüzden...Lütfen hep yanımda kal. Olur mu? Dedi. Şu an böyle bir itiraf beklemiyordum o yüzden ilk başta şaşırdım. Senden uzakta kalamam ki zaten. Dağ elinciği diye bir hayvan var. Hayatları boyunca bir tane eşleri oluyormuş ve onu kaybettiklerinde ölüyorlarmış. Benim içinde durum böyle. Eğer sen olmazsan bende dağ gelinciği gibi ölürüm. Dedim. Uzun bir süre gözlerime baktı ve sonra ellerimi avucunun içine aldı. Gülümsediğimde o kalbime işleyen gülümsemesiyle karşılık verdi.

Ne olursa olsun Luhanın olmadığı bir hayat düşünemiyorum artık. Ona mühürlenmişim ve o olmazsa ölücekmiş gibi hissediyorum. Sanki ben bir çiçeğim o ise yaşam kaynağım olan su. Öyle ihtiyacım var işte ona. Her anımda...Her dakikamda...


Bu bölümü çok düşündüm ve sonuç olarak elimden bu kadarı geldi. Umarım beğenirsiniz. Lütfen yorum yapmayı unutmayın yorumlarınız benim için çok önemli^^

Tek Gerçeğim 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin