Tek Gerçeğim 2

Sinema

Sabah uyandığımda kolumdaki ağırlıktan dolayı kolumu hareket ettiremedim. Bir süre gözlerimi açmadan öylece durdum. Gözlerimi açtığımda gölgenin kolumda uyuduğunu farkettim.

Gölge köpeğimin ismi. Aslında ismi Luhandı. Onunla ayrı olduğumuz zamanda aldığım için minik Lu koymuştum ismini ama barışınca Luhan ismimi köpeğe mi verdin diye laf atmaya başlayınca bende ister istemez değiştirdim.

Gölge. Dedim uykulu bir sesle. Kolumu felç bırakmaya yemin mi ettin oğlum? Yüzüme saf saf baktı ve kolumun üzerinden kalkıp yanıma yattı. Bazen beni anladığını düşünüyorum. Yani saçma bi düşünce olabilir ama öyle. Köpekler sadık hayvanlar derlerdi doğruymuş. Önceden Luhan yüzünden üzülüp ağlarken gelip yüzümü yalayarak beni güldürmeye çalışırdı. Belkide bu yüzden bu kadar bağlandım ona.

Birden dün akşamki düşüncelerim aklıma geldi ve hemen Luhanın annesinin numarasnı tuşladım. Ne kadar görüşmüş olursak olalım yinede anne ve babasıyla konuşurken heycanlanıyordum. Annesi ve babası anne baba diye hitap etmemi istemişlerdi. İlk başlarda zorlanıyordum ama artık alıştım.

Efendim kızım. Dedi yumuşak bir sesle. Cidden bu kadını çok seviyorum. Müsaitmisin? Seninle bir şey konuşmak istiyorum annecim. Dedim. Evet ailesine Luhana davrandığım gibi davranmıyorum çünkü onlar kibar insanlar. Luhan gibi bir öküz bu kadından nasıl çıkmış hala anlamış değilim. Tabi müsaitim canım. Dedi. Luhan bana söylemedi ama sizi özlediğini hissedebiliyorum. Yani geçende beni annemlerle gördü ve gözleri doldu. Ben onu mutlu etmek istiyorum. Acaba Koreye gelemezmisiniz bir haftalığına bile olsa? Dedim evet demesini ümit ederek. Zaten gelmeyi düşünüyorduk. Luhana haber vericektik ama madem özlemiş sürpriz yapabiliriz sanırım. En kısa zamanda gelicez. Dedi.

O böyle diyince birden yatağın içinde mutluluktan zıpladım. Konuşma bittiğinde telefonu bıraktım ve gölgeye sarıldım gülerek. Onu mutlu etmeyi gerçekten istiyorum. Bir kez bile olsa ben onun için bişeyler yapıyım istiyorum. Bu yüzden ailesini görmesini sağlamak çok önemliydi benim için.

Kapıdan taraftan bir gülme sesi gelince birden korktum. Baktığımda Luhanın olduğunu gördüm. Bana böyle sarılmıyorsun. Anlat bakalım noldu da aptal aptal gülüyosun? Dedi gülerek. Konuşmayı duyduysa diye korkmuştum ama söylediklerinden sonra duymadığını anladım. Sen yurda nasıl girdin? Dedim konuyu değiştirmek için. Farkındamısın bilmiyorum ama senin dışında beş üye daha var bu yurtta güzelim. Dedi. O an söylediğim şeyin saçmalığını farkettim ama en azından konu değişmişti.

Hayoung senin gibi uykucu olmadığı için hazırlandı. Sen uykucu olduğun için uyandıramamış. Sinemaya gidiyoruz Hayoung ve Baekhyunla. Beş dakikaya hazır ol güzelim. Dedi. Ona ben gayim ve Sehunla sevgiliyiz demiş gibi baktım. Sen hiç beş dakikada hazırlanan bir kız gördün mü? Bu biz kızlar için küfür demek. Dedim. Bunun üzerine gülmeye başladı. Pardon anırmaya başladı diyebiliriz. Hayır yani ben böyle gülsem neye dönerim çocuk yine melek gibi. Hemen hazırlan bekliyoruz. Dedi ve odadan çıktı. Arkasından dil çıkardım ama görmedi tabi.

Luhan çıkınca gölge de peşinden gitti. Benim köpeğim olmasına rağmen Luhana çok bağlıydı. Sanırım isi önceden Minik Lu olduğundan kaynaklanıyo.

Yataktan kalktım ve hazırlanmaya başladım. Altıma bir kot şort üzerine de kot bir gömlek giydim. Saçlarımı da at kuyruğu yaptım ve hafif bir makyaj yaptıktan sonra bizimkilerin yanına gittim. Luhan beni görünce üzerimi süzmeye başladı. Altına bir şey giymeyi planlıyomusun? Dedi. Hayır. Eğer biri bakarsa döversin. Nasıl olsa doğanda var. Dedim gülerek. Tamam o zaman sana bakan kişinin gözüne yumruğu geçirirken beni durdurma. Dedi tehtidkar bir sesle. Gözlerimi devirdim ve Hayoung'la birlikte kapıdan çıktık. Çocuklarda arkamızdan çıktı.

Bu sefer Baekhyun'un arabasıyla gelmişlerdi. Gidene kadar son ses müzik dinlediğimiz için konuşcak vakit olmadı. Salonu birileri fotoğraf çekmesin diye kiralamış bizimkiler. Ara sıra zeki olabiliyolar. Sinema salonuna girdiğimizde hemen korku filmine yöneldiler. Hayır yani benim ne günahım var anlamıyorum ki? Nolur yani adam gibi filme girsek?

Gece uyurken hepinizi teker teker boğmamı istemiyorsanız o filmden uzak durun. Dedim tehtitkar bir sesle. Bunun üzerine güldüler ve Luhan beni hiç tınlamadan korku filminden bilet aldı.

Çok büyük bir öküz vakasıyla karşı karşıyayız arkadaşlar. Dikkatli olmak gerek. Filme girdiler ve bende ister istemez pelşerinden girdim. Girerken bir yandan da Luhana saydırmayı ihmal etmiyordum tabi. Arka koltuklardan birine Luhanın yanına oturdum.

Film başlar başlamaz ulusal geleneğimi bozmadım ve gözlerimi kapattım. Aslında filmin yarısına kadar gözlerim kapalı olduğu için bir şey olmadı. Daha sonra çığlıklar duyulmaya başladı. O sırada Luhan ibnelik yapıp İrem yanında bir şey var. Deyince çığlık atıp ayağa kalktım. Bunun üzerine bizimkiler bana gülmeye başladı.

Napıyosun aptal! Diye bağırdım sinirle. Sadece şakaydı. Dedi. Gülmekten konuşamıyordu bile. Sinirle sinemadan çıktım. O sırada Luhanda arkamdan hızla geldi ve belime sarıldı. İtmeye çalıştığımda izin vermeyip yanağımı öptü. Baek ve Hayoung yoktu. Büyük ihtimal içerde kalmalarını söyledi benim öküz.

Bırak beni. Diye tısladım. Korkudan gözlerim dolmuştu. Tamam sakın ağlama bidaha yapmıycam. Dedi sakin bir sesle. Kafa salladım ve kollarının arasından çıktım. O sırada Luhanın bana değilde yan tarafımızdaki bir çocuğa baktığını gördüm. Çocuk bana bakıyordu. Evet arkadaşlar cenaze namazı yarın öğlen olucak.

Sakın durdurmaya çalışma. Dedi ve sinirle çocuğun yanına gitti. Ağzımı açıcak vaktim bile kalmamıştı. Kime bakıyorsun sen. Dedi çocuğa sinirle. Hiç kimseye. Dedi çocuk. Korecesi garipti. Büyük ihtimal buralı değil. Bidaha sevgilime bakarsan gözlerini eline vermek zorunda kalırım. Dedi sesini yükselterek. Nasıl yaparsın merak ettim. Dedi çocuk diklenerek. Şimdi sen neden dikleniyosun ben yavrucum. Kolay yoldan halletseydiniz nolurdu.

Tahmin ettiğiniz gibi olayın sonu pek de parlak değil. Çocuğun burnu büyük ihtimal kırıldı. Acaip olan kısım Luhana hiçbişey olmamış olması. Ama şu an yanımda kızgın boğalar gibi durduğu gerçeği de var tabi.

Luhan. Dedim çekinerek. Kızgın bir Luhan sizi tek bir bakışıyla öldürebilir. O yüzden damarına basmanın anlamı yok. Lanet olsun neden bu kadar güzelsinki? Git çirkinleş tek ben seviyim seni. Dedi. En acaip kısmı bunu ciddi bir şekilde söylemesiydi. Bir iki dakika mal mal birbirimize baktık. Çocuk senin kafana mı vurdu? Ondan mı böylesin? Dedim şaşırmış bir şekilde. Çocuktan bahsetme bana diye kükreyince sesimi kesmem gerektiğini anladım.

Hayır yani sanki ben çocuğu kesiyodum benim ne suçum varsa gelmiş bana bağırıyo. Yok ya öküzlükte plaket verirlerse şaşırmıycak dereceye geldim.

Birden beni kollarının arasına aldı ve Özür dilerim. Sadece çok güzelsin ve kıskanıyorum. Dedi. Güldüm ve bende kollarımı ona doladım.

Sarılmanız bittiyse gidelim mi gençler. Diye bir ses geldi arkadan. Daha sonrada gülmeye başladı. Konuşanın Baekhyun olduğunu anlamak için yüzünü görmek gerekmiyordu tabi. Hayoung kafasına vurdu ve Öküz geldin öküz gideceksin ya. Dedi. Bunun üzerine bizde gülmeye başladık.

Hayoung ve Baekhyun da çok yakışıyor cidden. Onları başkasıyla düşünemez oldum. Hem böyle iyi bir dörtlü olduk sanki. Baekhyun'da baya öküz. Tabi Luhanı geçemez ama onunda öküzlükte bi gideri var yani. Bu yüzden çözemediğimiz zaman birbirimizden yardım alıyoruz. Öküzlerin dilinden anlama kursu varmıdır diye bile düşündük bir ara.

Her neyse biz onları böylede seviyoruz sonuçta. Hem Luhanın bu hallerine o kadar alıştım ki kibar bir Luhan istemezdim sanırım. Yüzüne baktım ve daha sıkı sarıldım. O da aklımdan geçenleri hiç bilmeden kollarını daha sıkı doladı belime. Farklı karakterler bile olsak birbirimizi tamamlıyoruz biz. Önemli olan bu değil mi?

Bölüm sonu. Bölüm biraz geç geldi üzgünüm. Luhanın albümü yayınlancak diye kaç gündür bir şey düşünemiyordum. Uyuyamıyordum bile heycandan o yüzden kafamı toplayıp yazamadım.

Umarım bölümü beğenirsiniz. Yorumlarınızı belirtin lütfen^^