UFAKLIK

71 21 2
                                    

°° Multimedya Deniz °°

Yürürken gece gördüğüm ruya bir türlü aklımdan çıkmıyordu. Çok fazla etkilenmiştim. Niye böyle olmuştum ki

Kafeye girdiğimde Can ile Cansu bi masa da oturuyorlardı. Cansu beni görünce hemen gülümsedi. Bu kïzı gerçekten seviyordum. Çok sıcak kanlıydı.

Cansu'nun gülümsediğini gören Can benden tarafa baktı beni görünce hemen ayağa kalktı.
"Hosgeldin "

"Hoşbuldum. Nasılsınız?"

"İyiyiz" bende bi sandalye çekip oturdum yanlarına. Sonra etrafı incelemeye başladım. Çok büyük bir yer değildi. Ama çok sevimli bir yerdi. Duvarlar beyaz ve çesit çesit tablolarla doluydu. Kafenin ortasında bi merdiven vardı. Galiba yukarıda da masalar vardı. Şık bi yerdi ama aynı zamanda da sıcak bir ortam vardı. Sevmiştim burayı. Yanımıza garson geldi.
"Buyrun ne alırdınız ?"

"Biz güzel bi kahvaltı masası istiyoruz. Ben çay alayım yanındada. Kızlar siz ne içersiniz ?"

"Ben meyve suyu istiyorum" dedi Cansu

"Bende çay alayım." garson bize gülümseyip isteklerimizi getirmeye gitti. Hepimiz sessizdik. Sessizliği ilk bozan Cansu oldu.

"Deniz bana numaranı verir misin ?"

"Tabiki de " hemen verdim numarayı ona. O da bana verdi numarasını. Sonra gündelik bi sohbet yaptık. Cansu zaten çok konuşkan bi kızdı o yüzden o sohbetin yönünü belirliyordu. Bende ona ayak uyduruyordum. Arada Can ile göz göze geliyoduk. Daha doğrusu ben ne zaman ona baksam o bana bakıyo oluyordu. Garson yanımıza siparişlerimizle geldi. Gerçekten acıkmaya başlamıştım. Garson gittikten sonra hemen çayımdan bi yudum aldım. Sonra saate baktım. Saate baktığımı goren Can konuşmaya başladı.
"Merak etme bugün izinlisin yani izinliyiz."

"Nasıl yani ?"

"İzin aldım Tarık Amcadan. "

"İyi de zaten kahvaltı hemen biterdi. Niye aldında ?"

"Konuşacaklarım var hem ne biliyim dolaşırız biraz "

"Yaaa evet Deniz dolasalim gezelim biraz alışveris falan yapalım. Noluuuuurrrr " dedi Cansu.

"Bilmiyorum ki ya "

"Ya hadi ama iste izinlisin nasıl olsa lutfen Deniz "

"Tamam peki "

"Yaşasın!! " sonra hemen iştahla yemeğini yemeye başladı. Ee tabi bende. Baya da acıkmıştım zaten yaa. Kahvaltımı yaparken bi yandan da Can benle ne konuşacak ki diye düşünüyordum. En son baya bi gerilmiştik. O beni anlayamamıştı bi türlü. Onun da yüzü gergin olmakla üzgün olmak arasında gidiyordu.

Sonunda kahvaltı bitti. Sonra Cansu ayağa kalktı.
"Ben bi lavaboya gideyim gelincede alışverişe gideriz ya da dolaşırız tamam mı gençler " diye cıvıldadı. Can da tamam anlamında başını salladı. O gittikten hemen sonra Can konuşmaya başladı.

"Ben özür dilerim. Seni anlamadığım icin. Belki bu böyle giderdi daha ama dün Cansuyla konustum olanları anlattım. Cansu daha küçük olabilir ama hem iyi bi dinleyici hemde iyi bi fikir vericidir. Neyse iste olanları anlattıktan sonra bana çok kızdı. Senin haklı olduğunu söyledi. Bende hata yaptığımı anladım. Tekrar özür dilerim."
Aslında ne diyeceğimi bilmiyordum. Bu beklediğim bir şey değildi. Hem sinirlenmiştim hem de sevinmiştim. Sinirlenmiştim çünkü bana inanması ve anlaması için illa biriyle konuşması mı gerekti yani. Yanlış anlasılmasın sorun Cansuyla konuşması değildi. Ama yine de ilk ben dediğim de beni anlamaya çalışması lazımdı. Neyse sonuç olarak hatasını anlamıştı ve özür dilemişti. Uzatmaya gerek yoktu.
"Tamam özrünuz kabul edilmiştir Can Bey " dedim biraz sululuk yaparak. Rahatlamıştı.

BİR UMUTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin