İLK KARŞILAŞMA

567 37 8
                                    

Şuan Exo konserindeyim. Ama tahmin ettiğiniz gibi seyircilerin arasında değil sahne arkasındayım. Exo'nun yeni şarkısından sonra ben çıkıp solo olarak şarkımı söyleyeceğim. Aslında biraz heyecanlıyım. Çünkü ilk defa bu kadar büyük bir kalabalık arasında söyleyeceğim. Yani ilk konserimde denebilir. Buraya nasıl geldiğimi sorarsanız size anlatıyım.
Her şey 1 yıl önce ben İstanbul'da bir üniversite okurken başladı. Yaz tatildeydik. Ama ben bir kaç dersten kaldığım için hala okula devam ediyodum. Arkadaşımla tuttuğumuz evde şu anda yanlızdım çünkü o İzmir'e dönmüştü.
O zamanlar derslerime çok önem vermeye başlamıştım. Benim dersler dışında çok önem verdiğim bir şey daha vardı. EXO! Evet ben bir
Exo-l'dim. Tüm şarkılarını, üyelerin sevip sevmediği şeyleri hepsini bilirdim. Oppam ise Kai'ydi. Çok yakışıklı ve tatlı yani daha ne diyebilirim ki o benim ilk aşkımdı.
O gün saat 2-3 civarıydı. Canım kek çekmişti. Hemen murtfağa gidip malzemeleri çıkardım. Un, yumurta, şeker, kabartma tozu hepsi hazırdı. Ama malzemelerin arasında süt yoktu. Dolaba sütü çıkarmaya gittim.Süt kutusunu açıp baktığımda bir damla bile süt yoktu.
Markete süt almaya gittim. Eve geri dönerken yanımda siyah bir servis aracı durdu. Servisin kapısı yavaşça açılırken ilk önce koreli çirkin bir adam gördüm. Şaşkındım. Sonra kapı neredeyse tamamen açıldığında, o da ne? Bunlar EXO değil mi? Heycandan elim ayağım titroyordu. Bir anda elimdeki süt yere düştü. Sonra küçük bir çıglık attım. Kendimi durdurmak için elimle ağzımı kapadım. Exo gülümseyerek bana bakıryordu. Ellerimi aşağı indirdiğimde güzümden yaşlar süzülmeye başladı ama ben gülümsüyordum. Exo'nun gülümsemeleri bir anda şaşkınlıga dönüştü. D.O. bana şaşkın bakışlarla korece bir şeyler söyledi ama anlamadım. Sonra çirkin adam "İyi misin?" diye sordu. O anda adamın çevirmen olduğunu anladım. Gözumdeki yaşları silip "İyiyim" diye cevap verdim. Çevirmende koreceye çevirip onlara söyledi. Suho çevirmen aracılığıyla "Topkapı Sarayı'na nasıl gidebiliriz?" dedi. Bende ona "İsterseniz sizi oraya götürebilirim" dedim. Onlarda bana gülümseyerek başlarıyla onay verdi. Yerdeki sütü alıp servise bindim. Boş yer görememiştim. Kai beni yanındaki boş yeri göstererek beni yanına çağırdı. Bende gidip oraya oturdum. Bir hayalin içinde olduğumu düşünüyordum. O anlar o kadar muhteşemdiki tarif edilemezdi.

HAPPINESS STEPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin