İyi okumalar..
Arzu Hanım dikkatle sahneye bakıyordu. Heyecanını gizlemek ister gibiydi ama bunu başardığını söyleyemem. Oyun başlamıştı. Arzu Hanımın o günle alakalı bilmediği yanlış anladığı olayı bütün çıplaklığıyla oyun da anlatıyorduk.
"Gamze Hanım sizden küçük bir ricam olacak,kabul ederseniz çok memnun olurum."
"Buyrun Hakan Bey yardım etmekten memnun olurum."
"Arzu'ya evlenme teklifi etmek istiyorum ama yaptığım konuşmayı beğenir mi beğenmez mi emin olamıyorum. En azından bir bayan olarak fikrinizi söyler misiniz?"
"Öyle mi? Eminim Arzu Hanım çok beğenecektir bunun fikri bile güzel buyrun sizi dinliyorum."
İşte Selim,Hakan beyin o gün Gamze Hanıma neler dediklerini Ada'ysa Gamze Hanımın Hakan beye nasıl cevap verdiğini yansıtıyordu. Şimdi Öykü Arzu Hanımı oynayacaktı.
"Hakan bravo. Utanmadın da mı hiç?"
"Hayatım bir dakika yanlış an..."
"Sakın bana hayatım deme. Bende seni saf iyi bilirdim. Erkek milleti işte hepiniz aynısınız."
Bir dakika bir dakika sayın izleyicim ve sayın okuyucularım 'erkek milleti işte hepiniz aynısınız' diye bir replik yoktu. Arzu hanım böyle bir şey söylememişti. Ah o Öykü yok mu Öykü. Selime nasıl da bakarak söylemişti. Neyseki Arzu Hanım çakmamışa benziyordu. Doğal olarak çünkü şuan gerçek olayı görmüş ve anlamıştı. Sıra bende okuyucularım.
"Ihıhım,evet. Ben Melisa Sözen. Bu oyunun ve süprizin bir parçasıyım. Size ikna konuşması yapmak benim görevimdi. Böyle bir konunun da bana verilmesi çok ironik ama en azından söyleyeceklerim gerçek ve samimi olacak. Hakan bey bana bu isteğini sunup olayı anlattıktan sonra size söylemem gerekenleri zaten anlamış oldum. İnanın bana Hakan beyi daha ilk gördüğümde saf biri olduğunu söylemiştim kendime. Böyle olayları yaşamak sadece saf insanlarla olan bir şey değil haklısınız bir nevi benim başıma da geldi diyebiliriz. Asıl süprizimize kadar yumuşamış olmanızı diliyor ve bütün arkadaşlarımla sizi Hakan beyle yalnız bırakıyoruz. Ha bu arada siz sormadan tekrar görüşeceğiz buna eminim." Diyip göz kırpmıştım.
Biz dediğim gibi sahneden inip dışarı çıktık. Eve gitmek için ayrılmaya karar vermiştik. Kızlar böyle bir süprizin içinde olmaktan büyük mutluluk duyduklarını sık sık dile getiriyorlardı. Selim bizi eve bırakmayı teklif etse de kesin bir dille kabul etmediğimi söyledim. İki taraf da Arzu Hanım ve Hakan Beyin iyi bir konuşma ve zaman geçirmesini umduğunu söyleyip birbirimize iyi geceler diledikten sonra ayrıldık.
"Melisa conim Selim'in teklifini nasıl oldu da kabul etmedin."
"Şuan ne kadar abartı yaptığının farkında değilsin conim."
"Onu bırakın da Arzu ve Hakan çiftimiz ne yapıyordur acaba şuan."
"Bence öpüşüyorlardır."
"Az önce abartı yaptığını söylemiştim değil mi Ada?"
"Aman canım sizde neyse yürüyün hadi yarın öğreniriz her şeyi."
Kızlardan ayrılıp anca eve gelebilmiştim. İçten içe bende çok merak ediyordum. Konuşmalarının iyi geçip geçmediğini. Beynim Acaba Selim ne yapıyordur mu diyor? Yok canım bana öyle gelmiştir. Bugün güzel bir gündü. Umarım yarın sonucununda güzel olduğunu öğreniriz.
Ertesi sabaha güzel uyanmıştım. Kahvaltıyı Selim Hakan bey ve ben beraber yapacaktık. Kahvaltı planını yapansa Hakan beydi. Konuşmamız gerek diyip kahvaltıya davet etmişti beni ve anlaşıldığı üzere Selimi. Bizim kızların işleri varmış o yüzden gelemeyeceklerdi ama neler olup bittiğini bize de anlatacaksın demeyi ihmal etmediler. Trenç kotumu da giydikten sonra hafif bir şekilde rujumu sürdüm. Çantamı alıp evden çıktım ve verilen adrese geldim. Bu sefer ilk ben gelmiştim. Rezervasyon yapıldığı için garsonun güler yüzlülükle gösterdiği masaya oturdum.
